İngilizce bilseydim 3 kat daha büyürdüm

YURTDIŞINDA yaygın görülen birden çok sektörde, çok ortaklı yapılarla büyüyen ve belli bir değere ulaştırdığında şirketi satarak yenilerini alan portföy yönetim şirketi tarifine Türkiye’de en çok uyanlardan biri Akfen Holding. Havalimanı işletmecilğinden, altyapı projelerine, enerjiden, gayrimenkul, turizm ve hatta deniz otobüsü işletmeciliğine kadar farklı alanlarda, çok sayıda ortaklıkla yoluna devam eden Akfen’in Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, hızlı büyümesi ve yurtdışında TAV’la elde ettiği başarılarla dikkat çekiyor. Akın, “Ortak olduğumuz şirketlerdeki hisselerimizin değeri şu anda 1 milyar dolar. İngilizceyi çocukken öğrenmiş olsaydım, bugün olduğumun en az iki-üç kat daha fazla büyürdüm” dedi.

Ortaklık görüşmeleri

Hayatta büyük pişmanlıklarının olmadığını söyleyen Hamdi Akın en büyük pişmanlığını ise şöyle anlattı: “Geriye bakmak gibi bir huyum yok. Diyelim ki oğlum kızım büyük bir hata yaptı. Maddi manevi zarar ortaya çıktı, ben bu hatayı kimseyi suçlayarak ortaya koymam. Artık olan oldu, bundan sonra ne yapmak lazım ona bakarım, bir daha olmaması için ne gerekiyorsa söylerim. Pişmanlıklarım olmuştur tabi ama şu an hatırlamıyorum. En büyük pişmanlığım çocukken İngilizce öğrenmemiş olmam. İngilizce konuşmayı daha erken öğrenebilirdim. Eğer çocukken öğrenmiş olsam, şu an olduğumdan iki üç katı daha büyük olabilirdim. Çünkü zamanında iş görüşmelerinde, hep birine ihtiyaç duydum.”

Dil için parkta yatın

İş yaşamının başında yabancı dil bilmemenin zorluklarını yaşadığını vurgulayan Akın, şöyle devam devam etti: “O yüzden çocuklarıma daha küçükken yabancı dil öğrettim. Hiç bir bölümü bitirmeseler bile mutlaka yabancı dil bilerek iş hayatına başlamalarına dikkat ettim. Şu anda arayı kapattım, İngilizce öğrendim ama yine de bir iş görüşmesini istediğim gibi yürütemiyorum. Şimdi Türkiye İnsan Kaynakları Vakfı’mızdaki (TİKAV) çocuklara üzerine basa basa verdiğim ilk öğüt, İngilizce öğrenmeleri. Çocuklara, ‘Mutlaka İngilizce öğrenin, paranız yoksa gerekirse parkta yatın, benzincide çalışın ama mutlaka öğrenin’ diyorum.”
Akfen Holding’in bir portföy yönetim şirketi gibi hareket ettiğine, birçok çok ortaklı yapıyı yönettiğine dikkat çeken Akın, “Ortak olduğumuz şirketlerin hepsine sahip olsak değeri 4-5 milyar doları bulur. Bu şirketlerde sahip olduğumuz hisselerin değeriyse bir milyar dolar civarında” şeklinde konuştu.

Üzeyir Garih iyi ortağımdı

 İŞ dünyasında örnek aldığı isimler konusunda ise, Hamdi Akın şunları söyledi: “Benim için Üzeyir Garih’in iş hayatımda ayrı bir yeri vardır. Samsun-Çarşamba Havaalanı’nı ve TÜPRAŞ inşaatını birlikte yaptık. İyi bir ortağımdı. Üzeyir Bey’den çok şey öğrendim. Bende şirket alım satım işi, özkaynak yaratma işi diğer şirketlere göre daha fazla geliştiyse bunda Üzeyir Garih’in payı büyüktür.”�

Sadece satmıyorum aynı zamanda alıyorum

SIK sık şirket alıp-satmasıyla, hatta ‘şirketler kız çocuğu gibidir, zamanı gelince yuvadan uçarlar’ sözleriyle gündeme gelen Hamdi Akın, “Sadece şirket satmıyorum. Aynı zamanda alıyorum da. Ama hep satışlarla gündeme geliyoruz oysa bugüne kadar sadece özelleştirmelerden 7 milyar doların üzerinde bedelle şirket aldık” dedi. Akın, bugüne kadar özelleştirmelerden aldığı şirketlerin hepsini saymakta zorlansa da aklına ilk gelenleri şöyle sıraladı: “Atatürk Havalimanı 3 milyar dolar, Ankara Havalimanı 450 milyon dolar, İzmir havalimanı 250 milyon dolar, Mersin Limanı 800 milyon dolar, TÜVTÜRK 600 milyon dolar, İDO 900 milyon dolar İDO ve daha aklıma gelmeyen enerjide aldığımız bazı şirketler var. 2007-2011 arasında özelleştirmeden aldığımız şirketler bunlar. Bütün bunların 7 milyar doları aşan bedelini de ödedik.”

En çok benim gönlümü alır�

ŞİRKET satışlarıyla ilgili açıklamalarında zaman zaman ‘şirketler kız çocğu gibidir, bir gün gelir yuvadan uçarlar’ şeklinde benzetmelerde bulunan Hamdi Akın, “Sadece şirket satmıyoruz, bir o kadar da alıyoruz ama hep satışlarla gündeme geliniyor” diye yakınınca, bu kez kızı Pelin Akın’a, ‘Babanız en çok neyi satın almayı sever’ diye sorduk. Pelin Akın ise, önce tereddüt etse de sonunda, “Bilmem, galiba babam en çok benim gönlümü almayı seviyor” şeklinde espriyle cevap verdi.

Hamdi Akın ve kızı Pelin Akın bizi evinde ağırladı

RÖPORTAJDAN sonra bizi evinde akşam yemeği için ağırlayan Hamdi Akın, en büyük lüksünün evi olduğunu söyledi. Levent Loft’ta hem ofisinin hem de evinin olduğunu kaydeden Akın, “Evimden çıkıyorum, bir dakika sonra ofisteyim. İstanbul’da bundan büyük lüks olur mu” dedi.

800 milyon dolara dünyanın en büyük hangarını yapacak

YURTİÇİ-yurtdışı sürekli bir yeni proje arayışı içinde olduklarını kaydeden Hamdi Akın, “Çok kısa süre önce, Suudi Arabistan’da bir hangar inşaatı projesi aldık. 800 milyon dolarlık bir projebu. Cidde’de Airbus’ın A-380 uçakları için hangar yapacağız. Dünyanın en büyük uçakları için dünyanın en büyük hangarlarından birini yapacağız” şeklinde konuştu.

50 liralık lahmacunun tek hatası ismi

50 TL’lik lahmacunu hiç yemediğini ama gördüğünü söyleyen Hamdi Akın, bu konudaki tartışmaya yeni bir boyut getirdi. 50 TL’lik lahmacun için ‘normalden büyük’ diyen Akın, “Buradaki tek hata isminin ‘lahmacun’ oluşu. Apartman dairesi derseniz 100 bin dolara satıyorsunuz, ‘rezidans’ derseniz fiyatı 150 bin dolara çıkıyor ve kimsenin de sesi çıkmıyor. Dolayısıyla adına lahmacun derseniz o zaman belli bir fiyat aralığına razı olmak zorunda kalacaktır” diye konuştu.

İDO’da karizmayı çizdirdik

İSTANBUL Deniz Otobüsleri’nin (İDO) esnek fiyat uygulamasına geçişiyle ilgili sıkıntılı süreçte büyük üzüntü duyduğunu belirten Hamdi Akın, “İDO’da karizmayı çizdirdik. Hata yaptık, zaten bu konuda gerekli öz eleştiriyi de yaptık ama bedelini çok ağır ödedik. İyi niyetle başlanmış bir işin sonuçları istemediğimiz yere gitti, Yönetimde değiliz ama yönetim kurulu toplantısına girdim. Burası benim şirketim ben sorumluluktan kaçmıyorum. Ama yapılanların benimle kişiselleştirilmesinden de yana değilim. Şimdi sabit fiyat uygulamasıyla şikayetleri azaltarak, yolumuza devam edeceğiz.”

Kum torbalarını artık atıyorum

HAYATININ her aşamasında belli ölçülerde risk alarak büyüdüğünü söyleyen Hamdi Akın şunları anlattı: “Ama şu an hayatımın en az riskli olduğu dönemindeyim. Tecrübe kazandıkça aldığınız risk azalır. Yaş tecrübe arttıkça nasıl ki yükselen bir balondan kum torbaları atılır. Biz de şirketlerimizi belli bir değere getirdikten sonra satıyoruz. Aslında olan bu, yükseldikçe bir takım kum torbalarını yere bırakmak gerekiyor. Şimdi aşırı borçluluktan kurtuluyoruz. Bunu her firma yapamaz, biz yapabilen firmalardanız. Çok şükür bunu becerebiliyoruz. Biz özkaynağımızı kendimiz yaratıyoruz. Özkaynak alıp-satarak yaratılıyor. Alım-satımı ne kadar hızlı yaparsanız o kadar hızlı özkaynak yaratırsınız.”

Boşandım, çocuklarıma ve işime odaklanıyorum

RÖPORTAJ sırasında Hamdi Akın’ın yüksek tazminat davası açması nedeniyle gündeme gelen eşi Şafak Akın’dan boşandığını öğreniyoruz. Özellikle tazminat miktarı konusunda yorum yapmaktan kaçınan Akın, bu konuda sadece şu değerlendirmeyi yapmakla yetindi: “Eşimden ayrıldım, artık bekarım. Çocuklarımı da yanıma alarak, sadece işime odaklanıyorum. Boşanma sürecinde dava açılmış olmasından dolayı çok kızgınım. Büyük sevgilerin nefrete dönüşmesi beni çok şaşırttı, çok üzdü. 37 yıldır iş hayatının içindeyim. Hayatımda kapıya ne bir alacaklı geldi, ne de bir haciz olayım vardır ve benim karımın açtığı davadan dolayı bütün hisselerime tedbir konuldu.
Bütün bunlar beni çok üzdü. Ama artık o süreç de bitti. Artık sadece işim var.”