Güncelleme Tarihi:
Koalisyaon ortaklarının zam oranında anlaşamaması sonucu memur ve emekli ilk kez temmuz ayına zamsız girdi. Böylece, hükümet ortaklarının zam konusundaki inadı, memur ve emeklilerin aileleri ile birlikte yaklaşık 20 milyon kişinin temmuz ayı bütçesini altüst etti.
Hükümet ortaklarının memur zammıyla ilgili aritmetik inadı, milyonlarca memur ve işçi emeklisinin temmuz ayında zamsız maaş almasına neden oldu. Yaklaşık 2 milyon 100 bin memur ve sözleşmeliyle, 2 milyon 700 bini aşan işçi emeklisi bu inat nedeniyle yaz tatiline zamsız girdi. Böylece, memur ve emeklilerin aileleri ile birlikte yaklaşık 20 milyon kişi, siyasilerin inadına kurban gitti. Daha çok sabit gelirlilere hitap eden yaklaşık 4 milyon küçük esnaf da bu durumdan doğrudan etkilendi. Zamsız temmuz, iç turizmi de olumsuz etkiledi.
Önce koalisyon ortağı partilerin karşılıklı demeçleriyle başlayan zıtlaşma, 10 Temmuz'da Başbakanlık Konutu'ndaki toplantıda tam bir inada dönüştü. Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ve DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk bir anlaşmaya varamadılar.
Yılmaz, toplantıda, ‘‘Yüzde 20'nin üzerinde artış mümkün değil. Ekimde enflasyona göre ikinci bir zam yapalım’’ önerisini getirirken, Cindoruk yüzde 40 zamda ısrarlı oldu. Cindoruk, ‘‘Biz talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Ücret artışları enflasyonu etkilemez. Arkadaşlarla durum değerlendirmesi yapıp, pazartesi günü cevap vereceğim’’ dedi.
DTP'li Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir de aynı süreçte, ‘‘Yüzde 20'nin üstüne çıkılmazsa hükümetten çekilelim’’ önerisinde bulundu. DTP üç gün sonra yapılan Başkanlık Divanı sonrasında ise tavrı değiştirerek, hükümetten çekilmeme kararı aldı.
YARIM PUAN BİLE
Başbakan Yılmaz da, önceki gün DTP'nin yüzde 20 zam öngören kararnameyi imzalamama kararı üzerine, hükümetin bitmesi pahasına da olsa yarım puan bile taviz vermeyeceğini belirtti.
DTP dün Genel İdare Kurulu'nda yumuşama sinyali verirken, memur ve sözleşmeliler, zammın Ağustos ayına sarkması nedeniyle gündelik harcamalar açısından da güçlük yaşadılar.
Zamlardaki gecikme memur maaş katsayısı ve göstergesine paralel olarak zam alacak olan memur ve işçi emeklilerini de vurdu. 1997 yılı sonu itibariyle SSK'da 4 milyon 850 bin sigortalı var. Bunun 2 milyon 731 bin 793'ü aylık ve gelir alan emeklileri oluşturuyor.
Emekli Sandığı'nın ise 1 milyon 994 bin 509 iştirakçisi bulunuyor. Buna 300 bin civarındaki sözleşmeli statüde çalışanları da ekleyince rakam 2 milyonu aşıyor. 906 bin 713 kişi ise Emekli Sandığı'ndan emekli aylığı alıyor. Eş, çocuk ve ana-babalarıyla birlikte ise bunların sayısı 1 milyon 906 bini buluyor.
Bağ-Kur'dan emekli aylığı alanların sayısı son istatistiklere göre 972 bin. Bağ-Kur Tarım Sigortalı sayısı ise 83 bin.
Bülent Ecevit: İnadı bırakın
ANAP ile DTP arasında, memur maaş zammı ile ilgili olarak yaşanan gerginlik, hükümetin diğer ortağı DSP'nin tepkisine yol açtı. DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, iki parti arasında yaşanan inatlaşmayı doğru bulmadığını söyledi. Gelinen noktadan CHP'nin de sorumlu olduğunu kaydeden Ecevit, ‘‘Memur sendikaları yasa tasarısını dayatmayla engellediler. Bu tasarı çıksaydı, sorun masa başında çözülebilirdi’’ dedi. Ecevit, ANAP ve DTP arasında uzlaşmayı zorlaştıran bir inatlaşma yaşandığını bildirdi. Bunu doğru bulmadığını ifade eden Ecevit, ‘‘Bu aşamada 3 koşul önemli. Kamu görevlilerini enflasyona ezdirmemek, enflasyonu azdırmamak, zam için sağlıklı kaynak bulup bunu devletin borç hanesine yazdırmamak. Karşılıklı inatlaşma olmadan bu 3 koşul bağdaştırılabilir ’’ dedi.
Cindoruk: Uzlaşabiliriz
DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, memur maaş zammı krizini yumuşatma sinyali verirken, Başbakan Mesut Yılmaz'ı da sert bir dille eleştirdi. Cindoruk, ‘‘Sayın Başbakan bizi Dr. Helmuth Kohl ile karıştırmış olabilir. Biz siyasette dayatma değil, uzlaşma ararız. Kohl'e dayatınca Türkiye AB'ye mi girdi’’ dedi.
Cindoruk, siyasetin uzlaşma ve ikna sanatı olduğunu belirterek, ‘‘Siyasette dayatma değil, uzlaşma ararız’’ dedi. Cindoruk, Yılmaz'ın, ‘‘Yarım puan bile fazla vermem’’ restinin ardından dün toplanan DTP Genel İdare Kurulu öncesinde partisinin zam ve kaynak konusunda yaptığı çalışmayı bugün açıklayacaklarını bildirdi. Cindoruk, ‘‘Tek bir rakam değil çeşitli alternatifler çıkabilir. Biz buçuklu puan değil, sonuç arıyoruz, inatlaşma aramıyoruz’’ dedi.
Cindoruk, ortakları ile aralarındaki en önemli anlaşmazlığın zam oranı tespitindeki siyasal metod olduğunu belirtti. Hükümetteki krizi ‘‘çözülebilir itilaf’’ olarak değerlendiren Cindoruk, ‘‘Uluslararası da olsa bir finans kuruluşu ile yapılan bir anlaşmanın Bakanlar Kurulu'na dayatılmasını çok önemli bir siyasal yönetim tarzı olarak görüyoruz. Bakanlar Kurulu'nun bilgisi dışında karar verilmiş olmasını çok ciddi bir devlet bunalımı sayıyorum. Bu dayatmanın bir gelenek haline gelmemesi için gayret gösteriyoruz. Hükümetin yetkisini Hazine antetli bir kağıtla el değiştirilmesine olanak sağlarsak demokratik hayatımızda iz bırakacak bir yanlışlığa imza atmış oluruz’’ dedi. Cindoruk, ‘‘Bizi seçimle, hükümeti bozmakla korkutmak mümkün değildir. Siyasi mücadelede Allah'tan başka kimseden korkmayız. ‘Benim memurum işini bilir' diyen bir geleneğe dayanmıyoruz, hükümet işini bilsin diyoruz’’ şeklinde konuştu.