İMKB'de Olağanüstü Genel Kurul'a doğru

Güncelleme Tarihi:

İMKBde Olağanüstü Genel Kurula doğru
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2011 14:44

Yönetimindeki değişiklikle kamu ağırlığının arttığı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), yarın Olağanüstü Genel Kurul'a gidiyor.

Resmi Gazete'nin 2 Kasım 2011 Tarihli mükerrer sayısında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Yönetim Kurulu üye sayısı artan Borsa'da, yarın yapılacak Olağanüstü Genel Kurul'un gündeminde bütçe konusunun yanı sıra, 3 yeni üyenin seçimi de bulunuyor. Üyeler, Olağanüstü Genel Kurul'da, Yönetim Kurulu'nda görev alacak aracı kuruluş temsilcilerini belirleyecek.

Kararnamede yer alan geçici madde uyarınca, söz konusu maddenin yayımı tarihinden itibaren 60 gün içinde İMKB tarafından, 1 Ocak 2012 tarihinde göreve başlamak üzere, Yönetim Kurulu'nun 3 üyesini seçmek için Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapılacağı belirtilmişti. İMKB Yönetimi de, 3 Kasım'da aldığı kararla, 29 Kasım'da yapılacak ve bütçenin ele alınacağı Olağanüstü Genel Kurul'un gündemine yeni üyelerin seçimini koymuştu.

Resmi Gazete'de yer alan Kararname uyarınca, İMKB Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin görev süreleri 31 Aralık 2011'de hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erecek. 1 Ocak 2012 itibariyle de yeni üyeler göreve başlayacak.

İMKB, 26. yılına yeni yönetimle girecek

Bir kamu kuruluşu olan Borsa'da Yönetim Kurulu, mevcut haliyle aracı kurumlar, bankalar ve yatırım bankalarının yetkililerinden meydana geliyor. İMKB Yönetim Kurulu, Hüseyin Erkan Başkanlığında Yusuf Serbest, Sudi Aydemir, Mehmet Osmanoğlu ve Berra Doğaner'den oluşuyor.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Karslı yönetiminde 26 Aralık 1985'de açılan, 3 Ocak 1986'da alım-satım işlemlerine başlayan İMKB, Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerinin görev sürelerinin 31 Aralık 2011'de sona ermesiyle 26. yılına yeni yönetimle girecek.

Resmi Gazete'nin 2 Kasım 2011 tarihli mükerrer sayısında yer alan Kararname uyarınca, İMKB Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerinin 31 Aralık 2011'de hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona ermesiyle, 5 Kasım 2007'de İMKB Başkanlığı görevine atanan Hüseyin Erkan dönemi de bitmiş olacak. Başkanlık süresinin 5 yıl olarak belirlendiği İMKB'de, Hüseyin Erkan'ın görev süresi yaklaşık 1 yıl sonra dolacaktı.

Resmi Gazete'de yer alan değişiklik uyarınca Borsa'nın Yönetim Kurulu Üye sayısı 5'ten 7'ye çıkarılmıştı. Değişikliği içeren Kararnameye göre, İMKB Başkanı'nın görev süresi 5 yıldan 4 yıla, Yönetim Kurulu üyelerinin görev süresi de 4 yıldan 3 yıla indirilmişti.

“Eğer kamu yine takdir eder de bizi yine başkan olarak atarsa göreve hazırım”

İMKB Başkanı Erkan, geçtiğimiz günlerde, Global Girişimcilik Haftası nedeniyle İMKB'de düzenlenen gong töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Borsa yönetimine ilişkin değişikliğin, İMKB'nin hukuki statüsünün netleştirilmesi yönünde atılmış bir adım olduğunu belirterek, bu netleşmenin eksikliği nedeniyle İMKB'nin tabi olduğu bazı kısıtların yatırım ve satın almaları zorlaştırdığını söylemişti.

Erkan, “Mevcut yönetim kurulu üyeleri, ben dahil olmak üzere, yeniden seçilebilir, yeniden atanabilir durumdayız. Bu tamamen buranın geleceğine, hukuki statüsünün netleştirilmesine ilişkin bir düzenleme. Bunun gerisi gelecektir, çünkü bu yeterli bir düzenleme değil. Yine bir kanun değişikliği ya da kanun hükmünde kararname ile buranın anonim şirkete dönüştürülmesi gerekir. Bu dönüşümü ne buranın yönetim kurulu ne de genel kurulu yapabilir. O düzenlemenin siyasi irade tarafından yapılması lazım” şeklinde konuşmuştu.

Erkan, kamunun belirleyeceği dışında, genel kurul tarafından seçilecek 3 üyenin, muhtemel sermaye piyasası tecrübesi eksikliğini dolduracağı yorumunu yapmıştı.
Hüseyin Erkan, değişikliğin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada da, düzenlemenin şahıslarla ilgili bir konu olmadığını vurgulayarak, “Aynı kişilerin tekrar atanmasını engelleyecek herhangi bir şey yok. Eğer kamu yine takdir eder de bizi yine başkan olarak atarsa göreve hazırım. Bu yine Hükümetin vereceği bir karardır. Saygıyla karşılarım” ifadesini kullanmıştı.

Şirketleşmeye doğru...

İMKB yönetimindeki değişiklik, İstanbul Finans Merkezi hazırlıkları çalışmaları çerçevesinde atılmış bir adım olarak düşünülüyor. Hüseyin Erkan, yeni Kanun Hükmünde Kararname'de hukuki statünün netleştirilmesine ilişkin detaylı bir çalışma olmadığını ifade ederken, “Hukuki statünün netleştirilmesi ve İMKB'nin anonim şirketleştirilmesi hususunda önümüzdeki dönemde daha rahat ve hızlı karar alınabilmesini temin edecek bir çalışma olacak” demişti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, katıldığı bir toplantıda, hedeflerinin İstanbul'u 2023'de dünyanın en önemli 10 finans merkezinden birisi haline getirmek olduğunu belirterek, bunun için de güzel adımlar olacağını, ilk adımı olarak da Kanun Hükmünde Kararname ile İMKB'nin yönetim yapısını biraz değiştirdiklerini, geçiş döneminde kontrolü ellerine alıp, reformları yapıp, sonra tekrar piyasanın mekanizmalarına bırakmak istediklerini söylemişti.

“Babacan bize 'çok hızlı bir şekilde İMKB'nin şirketleşmesini gerçekleştirmek istiyoruz' dedi”

Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) Başkanı Atilla Köksal ise geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında, İMKB yönetimindeki değişikliği “ani gelen bir değişiklik” olarak nitelendirirken, şu görüşleri dile getirmişti:

“Biz 'sayın Başbakan Yardımcısı Babacan ile görüşelim' dedik. Randevu istedik. Sayın bakan hemen cevap verdi, görüştük. O, bize aynı bizim gibi 'ekonominin büyüdüğünü, sermaye piyasasının buna yeterince ayak uydurmadığını düşündüklerini' söyledi. 'Sermaye piyasasını geliştirmek için birçok konuda çalışmalar yapıyoruz. Bunların bir kısmı uygulamada, bir kısmı plana dökülmüş, bir kısmı hala kafamızda, hala şekillenmekte olan birtakım çalışmalar... İstanbul Finans Merkezi Projesi altında... Bunun için İMKB'nin şirketleşmesi gerekiyor. Yani uluslararası standartlarda bir borsa olarak çalışması gerekiyor. Bunun da amacı bu prosesi hızlandırmak. Yani bu devletleştirmek değil, ama şu anda bu haliyle yavaş gidiyor. Biz buraya kamudan 3 arkadaşı atayıp bu prosesi hızlandırmak için devlet desteğiyle...' Bunun üzerine bunun ne kadar süreceğini sordum. '1 ay mı, 1 yıl mı, 2 yıl mı' diye sordum. 'Olur mu, çok daha kısa' dedi. 'Çok hızlı bir şekilde İMKB'nin şirketleşmesini gerçekleştirmek istiyoruz' dedi ve 'önümüzdeki aylarda bu konuda kanun çıkacağını' söyledi.

Bu şu açıdan olumlu; eğer çok hızlı şirketleşme olur ve ardından da İMKB, dünya borsaları standartlarında çalışırsa, sektör olarak bunu olumlu görürüz. Ama bu proses uzarsa, 2-3 yıl sürerse de, geçmişten çok farkı olmaz. Çünkü geçmişte İMKB, ne kamuydu ne özel sektördü. Bu da İMKB yönetimine rahat çalışma açısından büyük bir engel oluyordu. İMKB yönetimi, rahat hareket edemiyordu ve kararları alamıyordu. İnşallah bu şirketleşme süratle olursa ardından da ne olacağı önemli. Özelleşmenin nasıl olacağı da önemli.”

Uluslararası uygulamalarda borsa şirketleşmeleri

TSPAKB'ın, geçtiğimiz aylarda kamuoyuna duyurulan “Dünyada Borsa Şirketleşmeleri, Satın Alma ve Birleşmeleri” kitabında, özellikle 1990'lı yıllarda dünyadaki borsaların yapılarında köklü değişimler yaşanmaya başladığı, birçok borsanın şirketleşerek kar amaçlı bir yapıya kavuştuğu belirtiliyor. Borsaların idari ve ortaklık yapılarında yaşanan bu değişimin, özellikle artan rekabet koşulları ve teknolojik gelişmelerin birer sonucu olarak karşımıza çıktığı ifade ediliyor.
Gelişen teknolojinin sağladığı olanaklara ek olarak piyasalar ve ülkeler arasında artan rekabetin, işlem maliyetlerini önemli ölçüde düşürdüğü belirtilen kitapta, “Bunun borsalar açısından anlamı ise gelirlerinin azalmasıdır. Öte yandan, rekabet koşullarına ayak uydurabilmek için giderek artan boyutlarda teknoloji yatırımı yapma ihtiyaçları ortaya çıkmıştır. Borsaların da değişen bu çevresel faktörlere uyum sağlayabilmesi için yapısal bir dönüşüm geçirmeleri kaçınılmaz hale gelmiştir. Önerilen çözüm ise, kar amacı gütmeyen kooperatif benzeri yapıdan uzaklaşıp, verimliliğin esas alındığı kar amacı güden bir şirket yapısına geçilmesi olmuştur” denildi.

Özellikle 1990'lı yıllarda Stockholm Borsası'nın anonim şirket yapısına geçmesiyle bu sürecin başladığı, bunu takip eden birçok borsanın önce kar amacı güden bir şirket yapısına geçtiği, ardından halka açılmaya başladığı, şirketleşen borsaların büyümeye devam ettiği, birleşme ve satın almalar ile birer holding yapısına kavuştuğu ifade edilen kitapta, borsaların büyümelerinin kendi coğrafyaları ile sınırlı kalmadığı, farklı ülkelerin, hatta okyanus aşırı ülkelerin borsaları arasında yaşanan birleşmelerin, dünyada gündeme oturan iş modelleri olduğu kaydedildi.

Benzer trendin Türkiye'ye yansımalarını görmenin mümkün olduğu vurgulanan kitapta, devamla şöyle denildi:

“Örneğin Şubat 2005'de faaliyete geçen Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. kar amacı güden bir şirket olarak yapılanmıştır. Öte yandan, İMKB'nin şirketleşmesine dönük çalışmaların yapılması uzun bir aradan sonra tekrar gündeme gelmiştir. İMKB, ülke tasarruflarının değerlendirilmesi, sermaye akışlarının verimli alanlara yönlendirilmesi, reel sektör yatırımlarına fon sağlanması, yabancı sermaye girişine katkıda bulunması gibi işlevlerinden dolayı ekonominin dengelerini etkileyebilecek bir konuma sahiptir. Bu nedenle, şirketleşmesinin son derece dikkatli adımlarla yürütülmesi gereği açıktır.”

Kitapta ayrıca, Atina Borsası, Frankfurt Borsası, İsviçre Borsası, Londra Borsası-İtalya Borsası, Varşova Borsası, CME Grubu, Nasdaq OMX Grubu, Toronto Borsası, Hong Kong Borsası, Singapur Borsası, Tokyo Borsası ve Avustralya Borsası dünyadaki borsa şirketleşmelerine örnek olarak veriliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!