İMKB Endeksi 3 günde yüzde 25 geriledi

Güncelleme Tarihi:

İMKB Endeksi 3 günde yüzde 25 geriledi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2006 15:50

Devlet Bakanı Ali Babacan, 10 Mayıs'tan dün akşam piyasalar kapanıncaya kadar geçen sürede İMKB 100 endeksindeki gerilemenin yüzde 25 olduğunu belirterek, aynı hareketliliğin gelişmekte olan ülkelerin tamamında yaşandığını söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ele alınan Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve KHK'larda değişiklik öngören yasa tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.
Tasarı hakkında Komisyona bilgi veren Bakan Babacan, 11 yasa ve 4 KHK'da değişiklik öngören düzenlemenin, uygulamada karşılaşılan bazı sorunları giderme ve açıklık getirmeye dönük olduğunu söyledi.
CHP'li milletvekilleri, tasarıyı “torba yasaya” benzeterek, AK Parti'nin çok sayıda yasada değişiklik öngören düzenlemeleri aynı tasarıda yapmayı gelenek haline getirdiğini söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, tasarının özelikle emeklilerin kazanılmış haklarında tehlikeye düşüren düzenlemeler içerdiğini belirterek, “İktidar bu düzenlemeyi ivedi buluyor. Peki imarzedelerin durumu ivedi değil mi? İvedi olması için birkaç kişinin kendini yakması mı gerekiyor?” diye sordu.

-“DIŞ PİYASALARLA AÇIKLANAMAZ”-

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi de son günlerde piyasalarda yaşanan hararetliliğin dış etkenlere bağlandığını ve Hükümet tarafından “her şey yolunda” şeklinde değerlendirildiğini ifade ederek, Nisan ayındaki enflasyon artışıyla bugünkü noktaya gelindiğini kaydetti.
“Bu hareketliliğin nedeni sadece dış piyasalarla açıklanamaz” diyen Hamzaçebi, Hükümetin aksini söylemesine karşılık mali disipline uyulmadığını ileri sürdü. Kurumlar Vergisindeki indirimin gelirleri 1-1.5 milyar dolar azaltacağını savunan Hamzaçebi, bundan sonra seçim dönemine girilmesi nedeniyle önlem alınmasının mümkün olmayacağını öne sürdü.
Hükümete 3 aşamalı bir plan öneren CHP'li Hamzaçebi, “Türkiye Cumhuriyeti'nin temel kurumlarıyla kavga etmeyi bırakın. Cumhurbaşkanlığı seçimini uzlaşmayla gerçekleştireceğinizi bugünden kamuoyuna açıklayın. Mali disiplin için bir an önce önlem alın. Bu önlem, GSMH'nin yüzde 1.5'u kadar olmalı” dedi.

-“2001 KRİZİNDEN DAHA DERİN...”-

CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek ise pek çok harcamanın bütçe dışına çıkarıldığını ifade ederek, “Belki IMF'yi kandırıyor olabilirsiniz ama kamuoyunu kandıramazsınız” diye konuştu.
Ziraat ve Halk Bankasının özeleştirilmemesi gerektiğini, bu bankaların gerçek fiyatında alıcı bulunamayacağını belirten Özyürek, bunların satışının Finansbank'ın satışına benzemeyeceğini vurguladı.
3 Mayıs'tan beri Türkiye'de kriz yaşandığını, 2001 krizinde borsanın 10 bin 638 puandan 8 bin 345 puana düşerek yüzde 21 değer kaybı yaşadığını ifade eden Özyürek, 3 Mayıs 2006'da 44 bin 640 puanda olan borsa endeksinin 32 bin 380 puana düşerek yüzde 27 değer kaybettiğini söyledi. Özyürek, “Yaşanan, 2001 krizinden çok daha derindir. Hiçbir ülkede bu boyutlu bir devalüasyon olmamıştır. Merkez Bankasının dünkü müdahalesinden sonra Sayın Başbakan'ın ne düşündüğünü merak ediyorum. Piyasa devalüasyonuyla karşı karşıyayız” dedi.
Özyürek, İMKB'deki hareketlilik sonucu borsadaki şirketlerin değerinde 80 milyar dolar düşüş olduğunu savunarak, bunun “dalgalı kurun sonucu” diye oturup seyretmenin doğru olmadığını söyledi.
Merkez Bankasının güven kaybı nedeniyle dünkü müdahaleye rağmen piyasaları ikna edemediğini ifade eden CHP'li Özyürek, “Merkez Bankası Başkanı konuşmaya meraklı...Kendisi Sayın Babacan'dan ders almalı. Çünkü biz kendisinden sözcükleri kerpetenle alıyoruz” dedi.

-PİYASALARDAKİ HAREKETLİLİK-

Devlet Bakanı Ali Babacan ise milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlarken, piyasalardaki hareketliliğin 10 Mayıs'ta başladığını, ABD Merkez Bankasının faiz artırımı ve sonrasında faiz artışının sürebileceğine dair sinyallerin tüm küresel piyasalarda önemli hareketliliğe neden olduğunu kaydetti.
10 Mayıs'tan dün akşam piyasalar kapanıncaya kadar geçen sürede İMKB 100 endeksindeki gerilemenin yüzde 25 olarak göründüğüne işaret eden Babacan, aynı dönemde Rusya'da borsadaki düşüşün yüzde 29, Hindistan'da yüzde 28, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 24, Macaristan'da yüzde 25, Meksika'da yüzde 23, Brezilya'da yüzde 21 ve Güney Kore'de yüzde 17 olduğunu ifade etti.
“Gelişmekte olan ülkelerin tamamında benzer hareketliliği görüyoruz” diyen Babacan, bunun en önemli sebebinin G-3 denilen Amerika, Avrupa ve Japon merkez bankalarının faizlerinin yükseltmesi ve bundan sonra yükseltmeye devam edebileceğinin güçlü sinyallerinin gelmesi sonucunda gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru sermaye akışı ve hisse senedi piyasalarından sabit getirili enstrümanlara kayışın olduğunu anlattı.
Aynı dönemde Tokyo 225 endeksindeki kaybın yüzde 16, Alman borsasındaki kaybın ise yüzde 13.5 olduğuna dikkati çeken Babacan, ”Gelişmiş ülkelerde dahi borsalardan sabit getirili enstrümanlara kayış var. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere bir sermaye akışı söz konusu...” diye konuştu.
Bu hareketlilikte farklı sebepler olabileceğini kaydeden Devlet Bakanı Ali Babacan, şöyle konuştu:
“Türkiye'ye özel bazı sebepler de vardır, olabilir. Bu gelişmeleri mutlaka dış gelişmelerle beraber değerlendirmek gerekir. Uygulamakta olduğumuz ekonomik program ve yapısal reformlar, bu tür dış gelişmelerden veya farklı iç gelişmelerden temel ekonomik dengelerimizi önemli ölçüde korunaklı hale getirmiştir. Hazinenin borç stoku, 2003 sonunda yüzde 78 idi, net borç stokunun GSMH'ye oranı....78 puanının 48 puanı döviz veya dövize endeksli borçtu. 2005 sonuna geldiğimizde yüzde 55.8, bunun 15 puanlık kısmı döviz ve dövize endeksli borçtur. Değişken faizde de düşüş var. 2002 ile 2005 sonu karşılaştırıldığında, kur riskine karşı daha korunaklı bir borç stoku yapısı var. Bankalara bakıldığında, hem toplam hem de banka banka, açık pozisyon belirli limitler içinde seyrettiği için son kur hareketlerinden bankalarımızın aktif ve pasifleri paralel şekilde
etkilendi. Bu nedenle bankacılık sektörüne önemli bir etkisi
olmamıştır. 2000, 2001 yıllarında böyle değildi. Kur hareketlerinden bankalarda önemli kayıplar olmuştu.”
Komisyonda daha sonra tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!