IMF'yle yeni durum pazarlığı yapalım

Güncelleme Tarihi:

IMFyle yeni durum pazarlığı yapalım
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2001 00:00

ABD'de yaşanan terör eyleminin, Türkiye'nin ihracat ve turizm gelirlerine dayalı olarak uyguladığı ekonomik programın sonu olduğunu savunan İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, IMF ile yeni duruma göre pazarlık yapılmasını istedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Hüsamettin Kavi, ABD'de yaşanan saldırının terör boyutlarını aştığını, dünyadaki bozuk gelir dağılımının bir sonucu olduğu yorumunu yaptı. Türkiye'nin bu olaydan en çok etkilenen ülkelerin başında geldiğine dikkat çeken Kavi, ‘‘IMF ve Dünya Bankası'nın mevcut program kapsamında söz verdiği kredileri sürdürmesi Türkiye'ye yetmez. İhracat ve turizm gelirleri üzerine kurulu bu programın sürdürülebilirliğinden artık sözedemeyiz. Bölgemizdeki olması muhtemel çatışmalar da gözönüne alınarak yeni olasılıkların yapımızı nasıl değiştireceğini, Türkiye'nin nelere ihtiyacı olacağını süratle konuşmamız gerekiyor’’ dedi.ABD'deki bu olay sonrasında dünya ülkelerinin biraraya gelerek ‘‘yeni dünya düzeni’’ oluşturmak zorunda olduklarına da işaret ederek, ‘‘Teröristleri yok edersiniz, ama yenilerinin yetişmesini engelleyemezsiniz. Önemli olan ekonomik gelişme ve gelir dağılımındaki bozuklukların giderilerek, mevcut bataklıkların kurutulması’’ diye konuştu.İSO Başkanı Hüsamettin Kavi ile ABD'deki saldırının dünya ülkeleri ve Türkiye'ye nasıl yansıyacağını ve neler yapılması gerektiğini konuştuk. ABD'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yapılan saldırıları nasıl yorumluyorsunuz?- Dünya, savaş hali dışında böyle birşeyle karşılaşmadı. Yeni dünya düzeni kanaatimce yeniden şekillenmek zorunda. Bütün dünya ülkeleri teröre ortak çözüm aramalı. Bu olay dünya düzenine başkaldırıdır. Terörle mücadelede; işin bir boyutu da ekonomik gelişme, sıkıntıların aşılması ve gelir dağılımındaki bozuklukların giderilmesi şart. Teröristleri yok edersiniz ama yenilerinin yetişmesine neden olan bataklıkları da kurutmak gerek. Orta ve uzun vadede sorunun çözümü dünyanın lehine olacak. Ortaya çıkan ekonomik tablonun kısa vadede bazı olumsuzluklar getirmesi de kaçınılmaz. Dünya finans çevreleri çok ağır bir bedelle karşı karşıya. ABD'de yaşayan insanlar da ilk şoku attıktan sonra 'Kim bunlar ve niçin?' sorusunu kendilerine sorduklarında aslında kendilerini de ürküten bir tablo görecekler. Bu olay terör tanımına da uymuyor bu yaşanan terörle savaş arasında birşey. Bu bir çeşit harekat. Bu olay Türkiye'yi nasıl etkileyecek?- Bu üzücü olay ABD'de yaşandı. Ancak Türkiye de bu olaydan ders almak zorunda. Türkiye bu dersi ekonomisini, siyasetini, demokrasisini bütünleştirmek adına kullanmalı. ABD'de yaşanan bu olayla nedeniyle kısa vadedeki belirsizlikler maliyet unsuruna dönüşecek. ABD'deki bu olay Türkiye'nin ihracatını azaltacak. Çünkü dünyada oluşan güvensizlik ortamı talebi düşürecek. Türkiye'nin turizm gelirleri de azalacak. Çünkü insanlar böyle bir ortamda turistik seyahatlere çıkmayacak. Türkiye ortaya çıkan bu yeni durumda neler yapmalı?- Türkiye'nin zaten kendi çarpıklıkları ve makro ekonomik dengesizlikleri var. Türkiye, muhtemel çatışma senaryolarını gözönüne alarak, bu yapıyı nasıl değiştireceğini önce kendi içinde, sonra uluslararası mali piyasalarla yeniden gözden geçirmeli. Ortada yeni bir tablo var. Türkiye Nato ve ABD ekseninde riskler almak zorunda kalacaksa, bu ülkelerle oturup bunun maliyetini çıkarmamız ve konuşmamız gerek. Türkiye'nin bu riskleri taşıyıp taşıyamayacağının çok dikkatli ortaya konması lazım. Dünya bizden bir takım görevler isteyecekse Türkiye, nasıl bir maliyetle karşılacağını ve geleceğe olan etkilerini öngörmek zorunda. Türkiye bunu yapmıyor. Bölgemizdeki olması muhtemel çatışmalar da gözönüne alınarak yeni olasılıkların yapımızı nasıl değiştireceğini, Türkiye'nin nelere ihtiyacı olacağını süratle konuşmamız gerekiyor. Mevcut durumun korunması yeter mi?- Hayır yetmez. Yeni olasılıkların bizim yapımızı nasıl değiştireceğini ve Türkiye'nin nelere ihtiyacı olacağını her iki kurumla da çok süratle konuşmamız gerekiyor. Türkiye'nin ihracat ve turizm gelirlerinin artırılması üzerine kurulu bu programın sürdürülebilirliğinden sözedemeyiz. Mevcut durumun yeniden gözden geçirilmesi konusunda girişimleriniz olacak mı?- Önümüzdeki günlerde özel sektör olarak çeşitli toplantılar yapacağız. Bu toplantılarda alacağımız kararları da Sayın Bülent Ecevit ve Sayın Kemal Derviş'e anlatacağız. Onların görmesi lazım diye bir beklenti içine girip bir kenarda oturmamız mümkün değil.HÜSAMETTİN KAVİİSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Başkanı Hüsamettin Kavi, 1950 İstanbul doğumlu. 1972'de İTÜ İnşaat Mühendisliği'nden mezun oldu. 1975'de iş hayatına atıldı. Üç yıl inşaat sektöründe çalıştıktan sonra, Kavi Kablo'da görev aldı. 1989'da Kavi Kablo ve Emaye Bobin Teli Sanayi Genel Müdürü oldu. 1983-1987 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası'nda (İTO) Meslek Komitesi Üyeliği, 1990-1994 yılları arasında Türkiye Genç İşadamları Derneği'nde (TÜGİAD) Başkan Vekilliği görevlerini yürüttü. 1987'den beri İstanbul Sanayi Odası (İSO) üyesi olan Kavi, 1992-1994 arasında İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), 1992-1993 arasında İSO Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. Aralık 1993'ten beri İSO Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürüten Kavi, 1995 yılında oluşturulan AB-Türkiye Ekonomik Sosyal Komite'nin de eş başkanı.Terör, artan gelir uçurumunun sonucu Bu olayın arkasında yatan neden size göre nedir?- Dünyada gelişmiş, gelişmekte olan ve fakir ülkeler var. Özellikle 1970 sonrasında terör giderek büyüdü, olay farklı bir eksene taşındı. Gelişmiş ve fakir ülkeler arasındaki dengesiz tabloya iyi kulak vermek gerek. Siz giderek daha büyük hedeflere doğru ilerlerken, baskaları bu sürece ortak olamıyorsa, dünyada bir takım tepkilerin doğması doğaldır. Dünyada bir kesimi devamlı ezerseniz, onların yaşam kosulları ne olursa olsun derseniz, dünyanın bir başka noktasını görmezden gelirseniz bu tür bir olayın yaşanılması kaçınılmaz. Bir yanlış varsa, bu yanlışa taraf olan herkes kusurludur. Ama en kusurlu olan, en gelişmiş, en üstteki, en güçlü olandır. Kusur oranı aşağı doğru azalır. Küreselleşmenin motoru ve dünyanın dümeninde olan bir ülke olan ABD bu gerçeği görmek zorunda. Çok acı bir fatura var ortada. Biz terörü 2.5 saatte yasamadık belki ama 15 yılda 30 binin üzerinde insanımızı kaybettik.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!