Güncelleme Tarihi:
1994 yılında kredi notumuzu düşürerek döviz krizini ateşleyen Moody's'den bu kez iyi haber var. Moody's, Türkiye'nin genel görünümünü ‘‘durağan’’dan ‘‘olumluya’’ çevirdiğini açıkladı. Bu açıklama, bir süre sonra Türkiye'nin kredi notunun da yükseltileceği anlamına geliyor.
Türkiye'nin kredi notunu düşürerek, 1994 krizini ateşleyen uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, bu kez krizdeki Türkiye'ye için ‘‘iyi’’ haber verdi. Moody's, Türkiye'nin genel görünümünü ‘‘durağan’’dan ‘‘olumluya’’ çevirdiğini açıkladı. Bu açıklama, bir süre sonra Türkiye'nin kredi notunun da yükseltileceği anlamına geliyor. Moody's, ‘‘Türkiye'nin ekonomik açıdan bir dönüm noktasında olduğunu’’ bildirdi.
Moody's'in açıklamasında, ‘‘çok çalkantılı bir yıl’’ geçirmesine karşın Türkiye'nin bugün alışılmışın dışında olumlu koşulların olduğu bir kavşak noktasında bulunduğu belirtildi.
Moodys'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin B1/B2 olan döviz cinsinden tahvil ve banka mevduatına ilişkin kredi notu da ‘‘durağan’’dan ‘‘olumlu’’ya çevrildi.
Türkiye ekonomisinin genel görünümünün olumluya çevrilmesine gerekçe olarak, reel ekonomi ve mali hesaplar üzerindeki baskılar konusunda uzun süredir beklenen düzeltmeyi sağlayacak, Türkiye'nin siyasi koşullarında son zamanlarda yaşanan iyileşmeler gösterildi.
Açıklamada, Hükümetin siyasi kararlılığı koruyup, popüler olmayan önlemleri içeren programını sürdürmesi durumunda, Türkiye'nin ‘‘istikrar ve hızlı büyüme için iyi bir şansı olduğu’’ ifade edildi.
Zayıf mali kaynaklar, tarım sektörünün büyük ölçüde sübvanse edilmesi, etkisiz kamu kuruluşları ve sosyal güvenlik sisteminin çökmesi olarak kendini gösteren Türkiye'deki mali dengesizliklerin, büyük borçlanma gereği yarattığına işaret edilen açıklamada, bu durumun kamu borçlarının artmasına, kronik yüksek enflasyona, faiz hadlerinin yükselmesine neden olduğu belirtildi. Açıklamada bunun sonucunda Türkiye'de istikrarsız bir büyüme yaşandığı bildirildi.
HÜKÜMET HAZIRLIKLI
Açıklamaya göre Türkiye'de nisan ayında yapılan genel ve mahalli seçimler nedeniyle harcamalar üzerinde kontrolün zayıflaması, küresel düzeyde piyasalarda yaşanan mali kriz ile 17 Ağustos depremi de olumsuzlukların sürmesine yol açtı. Sonuçta, Türkiye'de bu yıl kamu kesimi borçlanma gereğinin, gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSMYİH) yüzde 11.7 düzeyinde genişlemesi öngörülmesine rağmen, hükümet aldığı önlemlerle geçen yıllara oranla daha hazırlıklı olduğunu gösterdi.
Türkiye-AB ilişkileri dönüm noktasında
MOODY'S'in açıklamasında Türkiye'de hükümetin üç partili bir koalisyon olmasına karşın, parlamentoda yeterli çoğunluğa sahip olduğu, ayrıca katı mali ve ekonomik önlemleri yerine getirme kapasitesi bulunduğunu gösterdiği de ifade edildi. Açıklamada, AB'de, Türkiye'nin tam üyeliğine bakışta yaşanan olumlu gelişmelerin, AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler açısından bir dönüm noktası oluşturduğu da kaydedildi. Hükümetin, sosyal güvenlik reformuyla uluslararası tahkime ilişkin anayasa değişikliğini gerçekleştirdiği kaydedilen açıklamada, Bülent Ecevit başkanlığındaki hükümetin, ‘‘enflasyonun düşürülmesi, yapısal uyum ve özelleştirme’’ konularında mesafe alma isteğiyle dolu ekonomik programı, IMF ile mutabakata varılan Stand-by anlaşması metninde devam ettirmeyi, güçlendirmeyi taahhüt ettiği belirtildi.