Çiğdem TOKER
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2002 02:59
Olaylı MGK'dan iki gün sonra, 21 Şubat 2001'de Başbakanlık'taki toplantıda hükümet dalgalı kur kararı aldı. Toplantıda, IMF ile bir de telefon görüşmesi yapıldı. Hükümet IMF'ye, ‘Dalgalı kura geçersek, yarın bize para verir misiniz?’ diye sordu, ancak olumlu yanıt alamadı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Bülent Ecevit'e Anayasa kitapçığı fırlattığı 19 Şubat 2001 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısından iki gün sonra, Türkiye 14 ay boyunca uyguladığı IMF destekli ekonomik programı rafa kaldırdı. Olaylı MGK'dan iki gün sonra Başbakanlık'ta yapılan ve 13 saat süren toplantıda hükümet kur rejiminde, bugün hálá tartışılan radikal bir değişikliğe gitti, kur çıpası sisteminden vazgeçildi ve dalgalı kura geçildi. Dalgalı kur kararının alındığı Başbakanlık'taki toplantıda, 21 Şubat'ı 22 Şubat'a bağlayan geceyarısı, IMF ile sürpriz bir telefon görüşmesi de yapıldı.
Dönemin Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, toplantıda koalisyon liderlerine dalgalı kura geçiş kararı alınması halinde, IMF'den sağlanacak 6 milyar doların öne çekileceğini dile getirdi. Hükümet üyeleri, bu taahhüdün kontrol edilmesini istedi. Demiralp, IMF Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler ile bir telefon görüşmesi yaptı. Bu görüşmede 6 milyar doların hemen ertesi gün gelmesinin çok kolay olmadığı ortaya çıktı. Ancak, hükümet buna rağmen, dalgalı kura geçiş kararını almak zorunda kaldı.
21 Şubat 2001 günü, Başbakanlık'ta alışılmışın dışında bir hareketlilik yaşanıyordu. Saatler 13.00'ü gösterdiğinde, ekonomi yönetiminin hemen hemen tamamı, Başbakanlığa giriş yapmıştı. MGK kriziyle borsa dibe vurmuş, gecelik faizler yüzde 7 bin 200'e fırlamıştı. Dönemin
Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, SPK Başkanı Doğan Cansızlar, İMKB Başkanı Osman Birsen, Ziraat Bankası Genel Müdürü Osman Tunaboylu soğuk terler döktü.
DURUM NEDİR?
Toplantıda Ecevit, kısa bir açılış konuşması yaptı. Bürokratlara dönerek, ‘‘Önce durum nedir? Bu noktaya nasıl gelindi? Arkadaşlar sırayla sorunu anlatsınlar daha sonra da çözüm önerilerini alalım’’ dedi. Cansızlar, IMF programındaki kur rejiminin yanlış olduğunu söyledi. Ecevit bu sözler üzerine, ‘‘Peki neresi yanlıştı?’’ diye sorunca, Cansızlar, IMF'nin kur çıpası politikalarında hep başarısız olduğunu, ancak buna rağmen ısrar etmesinin, uluslararası finans kuruluşlarının borçlu ülkelerdeki paralarını garanti etmesi olduğunu söyledi.
Devlet Bahçeli, Türkmenistan gezisi nedeniyle, toplantının ilk saatlerinde bulunamamıştı. Bahçeli, toplantıya katıldığında Ecevit, bürokratlara dönerek, ‘‘Gelişmeleri bir de Bahçeli için tekrarlayalım’’ dedi. Demiralp ile Erçel, kur çıpası rejimini, son krizle bittiğini, programın başarısızlığa uğradığı saptamasını yapıp, başarısızlık nedeniyle görevi bırakmaya hazır olduklarını söylediler. Bahçeli, ‘‘Madem başarısız olacaktı neden 1.5 yıl millete ızdırap çektirdiniz?’’ dedi. Ecevit, ‘‘Peki çözüm ne’’ diye sordu. Herkesten aldığı cevap, 'Dalgalı kura geçmek' oldu.
Rezervin üzerine oturun o paraları da sevin21 Şubat 2001'de Başbakanlık'ta hükümet üyeleri ve ekonomi bürokratları ile yapılan ve 13 saat süren toplantıda, bürokratlar arasında zaman zaman gerginleşen ilginç diyaloglar yaşandı. Ziraat Bankası Genel Müdürü Osman Tunaboylu, kamu bankalarının birikmiş görev zararlarının zaten büyük bir sorun olduğunu, yükselen faizler nedeniyle stoku çevirmekte zorlandıklarını ve taze paraya ihtiyaç duyduklarını, bankalara karşı yükümlülüklerini kapatamadıklarını, bütün ısrarlarına rağmen Merkez Bankası'nın fonlamamayı sürdürdüğünü söyledi.
Osman Tunaboylu, taleplerini geri çeviren Merkez Bankası'na öyle kızgındı ki, tartışmaların ısındığı bir anda, dönemin Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'e dönerek, ‘‘O rezervlerin üzerinde oturursunuz, bir de seversiniz onları. Sevin o paraları’’ dedi.