Güncelleme Tarihi:
MERKEZ Bankası (MB) Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’na (IMF) olan borçlarını erken ödemek için yeterli kaynağı olmadığını belirterek, "Bugünkü şartlarda borçların öngörüldüğü şekilde vadesinde ödenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) toplantısında konuşan Yılmaz, 2007’de yapılacak cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin risk oluşturabileceğini, bu durumda kısa vadeli faiz oranlarıyla tepki vereceklerini söyledi.
GERGİNLİK YARATABİLİR:
Siyasi risklerin, enflasyon hedeflerine ulaşmada gelecek dönemde engellerden biri olduğunu kaydeden Yılmaz, şunları söyledi: "Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerginlik yaratabilir, güveni sarsabilir, yabancı çıkışları başlayabilir, dolayısıyla kurlar etkilenebilir. Buradan bir sıkıntı doğabilir. Genel seçimlerle ilgili olarak da, geçmiş seçim dönemlerinde hükümetler seçimi kazanabilmek için harcama yapmışlardır. Bu yadsınamaz bir gerçek. Hükümet 2007 bütçesini belirledi. Dolayısıyla bütçe uygulamaları sırasında enflasyonu tehdit eden bir durum ortaya çıkarsa ve bu da talep yönünden hedefimize yaklaşmamızı engelleyecek olursa, elimizdeki politika aracı belli. Nedir bu? Kısa vadeli faiz oranı. Bununla tepki veririz."
PERSONEL GİDERLERİ RİSK:
"2007 bütçesinde risk olarak neleri görüyorsunuz" sorusunu Durmuş Yılmaz "Personel giderlerinde yüzde 20’lere giden bir artış var. Bunun enflasyon üzerinde etkisi olabilir. Bu çok nazik bir konu" şeklinde yanıtladı. Enflasyonun ekim ayında beklentilerin altında gerçekleşmesini de değerlendiren Durmuş Yılmaz, "Enflasyon Ekim ayında olumlu algılandı ancak henüz bayram yapmanın zamanı değil. Merkez Bankası bu konuda temkinli duruşunu sürdürmek zorunda" dedi.
FİYAT İSTİKRARI ŞART:
Yılmaz, fiyat istikrarının henüz sağlanmadığını da anlatarak bunun sağlanabilmesi için önlerinde epeyce uzun bir yol olduğunu söyledi. 30 yılın ardından enflasyonda tek haneli rakamlara 2004’te ulaşıldığını hatırlatan Yılmaz, "Tek haneye indi, fakat fiyat istikrarı henüz sağlanmadı" dedi.
Bağımsızlık tartışmasının maliyeti çok büyük olur
MERKEZ Bankası’nın bağımsızlığının sorgulanmasına yol açabilecek söylem, tartışma ve uygulamaların bankanın politika ve hedeflerinin güvenirliğini zedeleyebileceğini vurgulayan Durmuş Yılmaz, bunun maliyetinin ise çok yüksek olacağını söyledi. Yılmaz, "Politikamız eleştirilsin bundan hiç sıkıntımız yok. Söylenen doğrulardan payımıza düşeni de alırız. Ancak Merkez Bankası’nın orta vadeli alınması gereken programları, hiç bir etki altında kalmadan alması gerekir. Bağımsızlıktan kastımız budur. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, bu ülkenin en büyük kazançlarından biridir. Herkesin yararınadır" diye konuştu.
Cari açık ekonominin yumuşak karnı oldu
DALGALI kur rejimi ve güçlü finans sisteminin cari açığın olumsuz etkilerini azaltan unsurlar olduğunu kaydeden Durmuş Yılmaz, şöyle konuştu: "Bugün ülkemizde dünya ile artan finansal entegrasyon ve makro ekonomik temellerdeki sağlamlaşma, daha yüksek cari açıkların sürdürülebilmesine imkan tanımakta. Ancak cari açık, cumhuriyet döneminde gelir darboğazı nedeniyle sürekli bu ekonominin yumuşak karnı oldu. Orta ve uzun vadeli yapısal önlemlerle kontrol edilmeli. Her zaman bir risk unsurudur. Her risk gibi yönetilmesi gerekir. Özellikle özel sektörün, artan borçlanmasıyla birlikte risk yönetim ilkelerine azami dikkat göstermesi şarttır. Cari açık finanse edildiği sürece sorun değildir, gibi bir söylemin arkasında değiliz. Böyle bir söylemimiz de yok."
Kararnamesi Köşk’ten dönen Büyükdeniz Yılmaz’ı izledi
MERKEZ Bankası’na başkan atama sürecinde, hükümetin aday olarak gösterdiği ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen Adnan Büyükdeniz de Durmuş Yılmaz’ı MÜSİAD’ta izleyenler arasındaydı. MÜSİAD’ın üyelerinden olan Al Baraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz, Yılmaz’la aynı masada oturup, kahvaltı etti.
YTL’nin Y’sini atarken daha güvenlikli para basacağız
DOLAŞIMDAKİ YTL içerisindeki sahte para oranının, Euro’dakinden çok farklı olmadığını dile getiren Durmuş Yılmaz, "Biz ne kadar son teknolojiyle para basarsak basalım, birileri teknolojinin bir adım önüne geçmeyi başarıyor. 2006’da YTL’nin Y’sini atarken, daha güvenlikli bir parayı da piyasaya çıkarmayı düşünüyoruz" dedi.
Erdoğan IMF borcu için ’İstersek öderiz demişti
BaŞbakan Tayyip Erdoğan AKP’nin Kırklareli 2’nci Olağan İl Kongresi’ndeki konuşmasında "İstersek IMF’ye borcumuzu öderiz. iki-üç taksit yapar, yine öderiz" demişti. Erdoğan’nın bu açıklamasının ardından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ise Başbakanın ekonominin geldiği noktayı belirtmek için böyle bir açıklama yaptığını söylemişti.
Döviz ihalelerine başlamak zorundayız
DÖVİZ alım ihalelerine mayısda ara verdiklerini ve şu ana kadar döviz alım ihalesine başlamadıklarını belirten Durmuş Yılmaz, "Ancak önümüzdeki dönemde başlamak durumundayız. Kamunun borç servisini yapıyoruz. Önümüzdeki 2007-2010 döneminde 40 milyar doların üzerinde borç servisi yapmak zorundayız" dedi. Yılmaz, ihalelerin ne zaman başlayacağı ve miktarının ne olacağı yolundaki soruya ise "Döviz rezervi biriktirmeye ihtiyacımız var; döviz alım ihaleleri üzerinde ciddi olarak çalışıyoruz. Zamanı gelince açıklayacağız" yanıtı verdi.