IMF ve Dünya Bankası’ndan ‘korumacılık eğilimi’ uyarısı

Güncelleme Tarihi:

IMF ve Dünya Bankası’ndan ‘korumacılık eğilimi’ uyarısı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2010 00:00

IMF-Dünya Bankası Toplantıları çerçevesinde düzenlenen Kalkınma Komitesi’nin sonuç bildirisinde, kriz sürecinde gelişmiş ve gelişen ülkelerin eylemlerinin çok taraflı finansal kurumların güçlü desteğiyle yıkıcı darboğazın önlendiği belirtildi. Bildiride krizin etkisiyle yayılan korumacılık eğilimlerine son verilmesi de istendi.

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası’nın Yıllık Toplantıları kapsamında düzenlenen Kalkınma Komitesi’nin sonuç bildirisi yayınlandı. Bildiride gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin eylemlerinin çok taraflı finansal kurumların güçlü desteğiyle birlikte yıkıcı ekonomik darboğazın önüne geçilmesine yardım ettiği belirtilirken, korumacılık eğilimlerinin son bulması istendi. Bildiride, birçok gelişmekte olan ülkenin büyümesinin sürdürülmesi ve sağlık, eğitim ile altyapı harcamalarının korunmasında iyi bir performans gösterdiğine işaret edildi.

Korumacılıktan kaçının

Bildiride, 2008 yılına kadar, gelişmekte olan ülkelerin, Binyıl Kalkınma Hedefleri’ne (BKH) ulaşılması yolunda önemli ilerlemeler kaydettiği bildirildi. Bildiride, “BKH’nin 2015 yılına kadar başarılmasına yönelik çabalarımızı sonuç almaya daha güçlü biçimde odaklanarak artırmayı taahhüt ediyoruz” denildi. Çok taraflı finansal kuruluşların ülkelerin krizlere kendi karşılıklarını desteklemede oynadıkları rolden memnun olunduğunun ifade edildiği bildiride, Dünya Bankası ve IMF’nin, finansal krizin patlak vermesinden bu yana üst düzey taahhütleri ve mali katkıları not edilirken bu iki kuruluşa, gelecekteki krizlerin önlenmesi ve karşı koyulmasına, büyümeye yönelik risklerin azaltılmasına ve sürdürülebilir toparlanma umutlarının artırılmasına en iyi yardımı sağlayacak politikalar ve araçları tespit etmeye devam etmesi çağrısında bulunuldu. Bildiride, dünya ticareti ve yatırımının küresel ekonomik toparlanma ve büyümenin yeniden canlandırılmasında taşıdığı önem vurgulanarak, tüm üye ülkelerden her türlü korumacı tedbirden kaçınmaları istendi. Gelişmekte olan ekonomilerin küresel büyüme ve ticarette giderek artan bir rol oynayacağına işaret edilen bildiride, Dünya Bankası’nın altyapı, inovasyon ve beşeri sermaye yatırımındaki devam eden çabalarına verilen destek yinelendi. Bildiride, Dünya Bankasının cinsiyet eşitliği ve iklim değişikliği konularındaki çalışmalarına atıfta bulunulurken gıda güvenliği ve beslenmenin birçok gelişmekte olan ülke için hayati alanları oluşturmaya devam edeceği vurgulanarak, Dünya Bankası’nın bu alanlardaki çalışmalarına destek ifade edildi.

Toparlanma zayıf

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ise, artan ekonomik gerilimlerin zayıf bir küresel toparlanmayı yansıttığını kaydetti. Zoellick, “Yüksek işsizlik oranının eşlik ettiği büyüme eksikliği, sonuçlar doğuruyor. Ülkelerin içe dönmeleri ve bunun sonucunda uluslararası iş birliğinin aksaması tehlikesi var” dedi.

Zenginler daha sıkı denetlensin

ULUSLARARASI Para ve Finans Komitesi’nin (IMFC) toplantısında, zengin ülkelerin ekonomi politikalarının daha sıkı gözetimden geçirilmesi öncelikler arasına alındı. Sonuç bildirisinde, “Zayıf noktaların açığa çıkarılması için daha güçlü ve tarafsız gözetimin yapılması önceliklerden biri” ifadesi kullanıldı. Bu kararın, IMF’yi, ABD’nin başını çektiği en büyük pay sahiplerine yeteri kadar sert davranmamakla eleştiren gelişmekte olan ülkeler için kazanım olduğu yorumları yapılıyor. Tayland Maliye Bakanı Korn Chatikavanij, IMF’nin artık sadece gelişmekte olan ülkeleri gözetmekle yükümlü bir kurum olmadığını belirterek, “IMF, artık daha büyük ekonomilerdeki hataların küresel etkiler yaptığının farkına varmalı” diye konuştu.

Döviz kurlarında uzlaşma çıkmadı

IMF ve Dünya Bankası toplantılarında ülkeler arasında döviz kuru savaşları tartışmaları konusunda anlaşma sağlanamadı. Bildiride, döviz piyasalarında artan gerilimin temelini oluşturan dengesiz küresel büyümeye dair sorunları ele almada somut bir eylem planı yer almadı. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, IMFC’nin ülkelerin para birimlerini nasıl idare ettiklerine dair daha güçlü biçimde konuşmaya başlaması gerektiğini söyledi. Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde de döviz kuru tartışmalarına dair öfkeli söylemlerin tonunun yumuşatılması gereğine işaret ederek, “Her savaşın bir kaybedeni vardır ama bu durumda kaybeden olmamalı” dedi. IMFC Başkanı Butros Gali de toplantılarda bazı hususlarda görüş ayrılıkları olduğunu ancak tüm ülkelerin, para birimi tartışmalarının çözümü çabalarında IMF’nin merkezi rolünü kabul etmesinin önemli bir başarı olduğunu ifade etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!