Güncelleme Tarihi:
ULUSLARARASI Para Fonu’nun (IMF), Mali Gözlem Raporu’nun (Fiscal Monitor) kasım ayına ait olan bölümü açıklandı. “Mali Çıkış: Stratejiden Yürürlüğe” başlığı verilen raporda, dünya genelinde mali açıkların azalmaya başlayacağı öngörüsünde bulunulurken, yükselen Avrupa ülkelerinde Türkiye hariç, borç oranlarının artacağı tahmini yapıldı. Raporda, yer alan bazı öngörüler şöyle oldu:
Mali açıklar azalacak
Küresel mali politika, açıkların azaltılmasına yönelmeye başladı. Ancak mali riskler, GSYİH’nın yüzdesi itibarıyla kamu borç oranının hızla yükselmekte olduğu gelişmiş ekonomilerde yüksek kalmaya devam ediyor.
Hem gelişmiş hem de yükselen ekonomilerde 2011’de mali sıkılaşma ihtiyari önlemlerle yaygınlaşacak. Fakat çıkış planında daha fazla açıklık gerekiyor.
Küresel mali açık 2009’daki GSYİH’ların yüzde 6.7’si düzeyinden bu yıl, beklentiler doğrultusunda yüzde 6 düzeyine düşecek. Açıklardaki düşüşün büyük ölçüde iyileşmiş ekonomik koşullar ve finansal sektöre azalan destekten kaynaklanıyor.
2011’de küresel mali açık daha da fazla düşmeye devam ederken küresel GSYİH’nin yüzde 5’i düzeyine inecek. Ülkelerin yüzde 90’ının, gelecek yıl, 2010’a göre rekor ölçüde küçük açıklar verecekleri tahmin ediliyor. Açıkların büyük bölümü ekonomi politikasındaki sıkılaşmadan kaynaklanacak.
Ortalama tahmin yüzde 37.2
Düşük bütçe açıkları ve güçlü büyümenin 2011’de yükselen ekonomilerde borç oranlarını ortalama yüzde 37.2’ye düşürmesi bekleniyor. Ancak, ekonomiler arasında önemli farklılıklar bulunuyor. Yükselen Avrupa ülkelerinde Türkiye hariç, borç oranlarını artması bekleniyor. Özellikle de bazı durumlarda Letonya ve Litvanya’da.
Yükselen ve düşük gelirli ekonomilerin finansman gereksinimi, gelişmiş ekonomilerle karşılaştırıldığında ılımlı kalacak. Yükselen ekonomiler krizden önceki iyileştirilmiş mali disiplin ve borç yönetiminin yararını görmeyi sürdürecek.
Kimi ekonomilerde 2011 yılı için finansman gereksiniminin 2000-2008 yılları ortalamasının üstünde olacağı tahmin edilirken, diğer bazı ülkelerde (Brezilya, Jamaika, Türkiye dâhil) finansman gereksinimi son on yıl ortalamasının oldukça altında kalacak.
Cottarelli: 2011 değişik geçecek
IMF Mali İlişkiler Birimi Direktörü Carlo Cottarelli, düzenlediği basın toplantısında Mali Gözlem Raporu’nun ortaya koyduğu sonuçları değerlendirirken, 2011 yılının değişik geçeceğini, sadece az sayıda ülkede açık artışı görüleceğini belirtti.
Moody’s: Mali temel iyileşirse Türkiye’nin notu artırılabilir
ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin mali temellerinin daha da iyileşmesi durumunda kredi notunun artabileceği işaretini verdi. Kuruluşun Türkiye’nin kredi notuna ilişkin görüş notunda, Türkiye’nin ülke notunun “Ba2” olarak değerlendirildiği, bu notun, kısa fakat derin resesyona karşın kamu finansmanın dayanıklılığının göstergesi olduğu belirtildi. Kamu mali gücününün hâlâ düşük olarak değerlendirildiği, bunda hükümetin gelir artırma kapasitesindeki görece zayıflığın etkisi olduğu ifade eden notta, Türkiye’nin ekonomik, mali ve politik kırılganlıklara karşı direncinin son yıllarda gözle görülür derecede arttığı kaydedildi. Mali piyasaların dalgalı sermaye akışını ve ülke içindeki politik tartışmaları göğüslemesinin bunun kanıtı olduğuna işaret edildi. Notta, Türkiye’nin mali temellerinin daha da iyileşmesi durumunda kredi notunun artabileceği üzerinde durulurken, Türkiye’nin daha fazla faiz dışı fazla vermesi, döviz rezervlerini artırması, ayrıca dış şoklara dayanıklılığı artırmak için borç seviyesinin daha da düşürülmesi gerektiği kaydedildi. Notta, kamu açığı ve borç parametrelerinin anlamlı ve sürekli şekilde bozulmasının mevcut notu düşürme baskısına yol açabileceği belirtildi. Türkiye ekonomisine ilişkin son dönemlerdeki gelişmelerin de özetlendiği notta, 2009’daki resesyonun ardından Türkiye ekonomisinin “V” şekilli toparlanma yaşadığı ve Türkiye’nin şu anda OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi olduğu ifade edildi. Moody’s, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 6.5, gelecek yıl ise yüzde 5 büyüyeceğini öngörüyor.