Güncelleme Tarihi:
EKONOMİDEN sorumlu devlet Bakanı Recep Önal, bugün IMF'nin kilit isimlerinden Başkan Yardımcısı Stanley Fischer ile görüşecek. Son dakikada gündeme gelen bu görüşme, stand-by için önem taşıyor.
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası'nın yıllık toplantılarının 54'üncüsü dün sona erdi. Ancak Washington'a bu toplantılardan iki gün önce giden ekonomi bürokratlarının işi henüz bitmedi.
Kaldıkları otel ile IMF binası arasında bir haftadır mekik dokuyan bürokratların stand-by hazırlıkları için birkaç gruba bölünerek sürdürdükleri müzakereler bugün sona erecek. Türk heyeti mali reform kapsamında Dünya Bankası'nın sağlayacağı Yapısal Uyum Kredisi'ne ilişkin ilk toplantıyı Banka yetkilileriyle dün yaptı.
Toplantının finali bugün Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal ile IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'ın yapacağı görüşmeyle bu ay Ankara'daki randevuya kadar noktalanacak. 26-30 Eylül tarihleri arasında dünyanın dört bir yanından gelen delegeler nedeniyle olağanüstü bir trafiğe sahne olan Washington sokakları dün hızla boşaldı. Süper güç ABD, dünya ölçeğinde ekonomik politikaların tartışıldığı IMF-Dünya Bankası toplantılarına bir yandan ev sahipliği yaparken kongre turizmi sayesinde kendi başkentinin ekonomisine küçümsenmeyecek bir gelir kazandırdı. Washington'un taksi şoförleri bir dakikayı bile boş geçirmemelerine karşın kentin artan trafiğine de homurdanmaktan geri kalmadılar.
HÜKÜMETİN ÇELİŞKİSİ
Sıkı bütçe üzerinde yoğunlaşan IMF müzakereleri hükümetin 2000'de uygulayacağı ekonomi politikaları konusundaki çelişkisini gözler önüne serdi. Başta Devlet Bakanı Recep Önal olmak üzere pek çok yetkili 2000 yılı için öngörülen yüzde 25 enflasyon hedefinin geçerli olduğunu vurguladı. Bakan Önal sürekli olarak enflasyonda keskin bir düşüşten yana olduklarını söylerken Başbakan Bülent Ecevit'in Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn'la görüşmesinde, ‘‘Halkımı fazla sıkacak politikalardan yana değilim’’ demesi soru işaretleri yaratıyor. Çünkü yüzde 25 hedefine ulaşılabilmesi için personel ödeneklerinin çok düşük tutulması, yatırımların minimum seviyede kalması gerektiği biliniyor. Buna karşın Bakan Önal'ın bir grup gazeteciyle yaptığı toplantıda alınması gerekli tedbirler için, ‘‘dikişleri patlatmayacak kadar’’ deyimini kullanması çelişkili bulunuyor.
Öte yandan kamu finansman açığının kapatılmasına dönük önemli araçlardan biri olarak görülen özelleştirme IMF yetkililerinin görüşmelerde sıkça gündeme getirdiği bir konu oldu. Ancak hükümetin bir yandan özelleştirme kapsamındaki TÜPRAŞ'ın kısa dönemde özelleştirilmesini hedeflerken bir başka çelişkisi daha ortaya çıktı. Enerji Bakanı Cumhur Ersümer ABD'li işadamları ile yaptığı toplantıda Türkiye'nin yeni bir rafineriye ihtiyacı olduğunu söyleyerek yaklaşık 3 milyar dolar tutarında ve 10 milyon ton kapasiteli bir rafinerinin kurulması için bilgilenmeye davet etti. Yetkililer, bugün sona erecek IMF görüşmelerinde anlamlı bir tablonun ancak bu ay ortasında Meclis'e sunulacak 2000 yılı bütçe tasarısında berraklaşacağını kaydetti.