IMF Heyeti sabahladı yakın izleme uzuyor

Güncelleme Tarihi:

IMF Heyeti sabahladı yakın izleme uzuyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 02, 1999 00:00

Haberin Devamı

Carlo Cotarelli başkanlığındaki IMF Heyeti'nin Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay başkanlığındaki ekiple görüşmesi dün sabah 04.00'e kadar sürdü. IMF Heyeti, ziyaretini bir gün daha uzatıp, açıklamayı bugüne bıraktı. IMF, Yakın İzleme Anlaşması'nı altı ay uzatacak.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Heyeti'nin önceki gün başlayıp, dün sabahın erken saatlerine kadar süren görüşmelerinden sonra Türkiye ile ‘‘Yakın İzleme Anlaşması’’nın 6 ay daha uzatılacağı hemen hemen kesinleşti. IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cotarelli başkanlığındaki heyetin Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay başkanlığındaki ekiple görüşmeleri uzayınca, yapılacak ‘‘sonuç’’ açıklaması da bugüne sarktı. IMF Heyeti, Türkiye ziyaretini böylece ikinci kez uzatmış oldu.

Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ve Hazine Müsteşar Vekili Cüneyt Sel'in katıldığı ve IMF'nin açıklayacağı ‘‘değerlendirme’’ metninin hazırlandığı görüşmeler dün sabah saat 04.00'e kadar sürdü. IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cotarelli, dün gazetecilerin soruları üzerine, ‘‘Birkaç saatlik bir görüşmeye daha ihtiyacımız vardı. Onun için açıklamayı yarına (bugüne) erteledik’’ dedi. Bu açıklamadan sonra IMF Heyeti ile Uluğbay başkanlığındaki bürokrat ekibin çalışmaları dün de sürdü. Bu çalışmalar sırasında sık sık Washington'la telefon bağlantısı kurulup, IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fisher'le görüş alışverişi yapıldı.

IMF Heyeti'nin bugün yapacağı açıklamalar sonrasında bundan sonraki görüşmelerin ağustos ayında Washington'da yapılması kararlaştırılacak. Uzmanlar, IMF'yle ‘‘stand-by’’ anlaşmasının eylül ayında gündeme gelebileceğini belirtiyorlar.

GEÇ EMEKLİLİK BASKISI

IMF, süresi 30 Haziran'da biten Yakın İzleme Anlaşması'nı, sonbaharda yapılması beklenen fon destekli anlaşmaya ‘geçiş niteliğinde’ uzatırken, bu süre zarfında Sosyal Güvenlik Tasarısı'nın ‘içeriğinde anlaşıldığı şekilde’ yasalaşmasını ve bütçe dengesinin rehabilitasyonunu şart koşuyor. Altı ay uzatılması beklenen Yakın İzleme Anlaşması'nın devamı boyunca, Türkiye'nin sosyal güvenlik tasarısını nasıl yasalaştıracağı, bütçe dengeleri, tarımsal destekleme gibi konularda alacağı önlemlerin gidişi adım adım izlenecek. Bu çerçevede, mali desteği içeren anlaşmanın, Türkiye'nin bu alanlardaki performansına doğrudan bağlı olacağı belirtiliyor.

Emeklilik yaşı tartışmasıyla gündemin üst sıralarında yerini alan Sosyal Güvenlik Yasa tasarısında, siyasi saiklerle yaş sınırının aşağıya çekilmesine dönük değişiklerin fon destekli anlaşmanın gerçekleşme şansını zayıflatacağı belirtiliyor. Hürriyet'e bilgi veren yetkililer, IMF'nin memur maaş oranları konusuna bakışının doğru algılanmadığını ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

‘‘IMF için memur zammının oranı önemli değil. 20 ya da 50. Önemli olan, sağlıklı bir kaynak ve bu artışın, ekonominin diğer alanlarında yapaacağı zincirleme etki. Örneğin, memurlara yapılacak yüksek bir zam, işçilere de benzer bir oranı gündeme getirebilir. Bu da bir girdi olarak üretim maliyetlerini yükselteceğinden, Türkiye'nin dış pazarlardaki ihracat gelirini azaltıcı bir rol oynayabilir.’’

IMF hep, ‘kaynak nerede’ dedi

Yetkililer , 23 Haziran'da yürürlüğe giren Bankalar Yasası, IMF nezdinde önemli bir aşama kabul edilse bile, yasanın işlerlik kazanmasının yaşamsal önem taşıdığının altını çiziyor. İkinci yarıyılda, yasanın gerektirdiği Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun oluşturulup çalışmaya başlaması, yasanın sektöre nasıl yansıyacağı açısından ‘barometre’ niteliği taşıyor.

Türkiye'nin, almayı taahhüt ettiği önlemlerin zaafa uğramadan ve öngörülecek takvim içinde gerçekleşmesi durumunda, fon destekli anlaşma, Yakından İzleme Anlaşması'nın süresi bitmeden realize olabilecek. Böyle bir süreçte, ekonomi yönetimi ile IMF'nin ‘karşılıklı aksiyonları’nın bulunduğunu belirten yetkililer, ‘‘Karşılıklı olarak birbirini harekete geçiren adımlar atılacak’’ dediler.

Mali disiplinin sağlanabilmesi için bütçe açığının aşağıya çekilmesi, müzakerelerin en kritik alanlarından birisini oluşturdu. Hükümet bu noktada, açığı düşürmek ile ‘yeni vergi koymama’ ikilemine sıkıştı. Yeni vergi getirmeksizin açık miktarının düşürmenin, ancak harcama kalemlerinde uygulanacak sıkı bir politikayla mümkün olacağı belirtiliyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!