IMF’den ‘Imam’ araştırdı, İslami bankacılık 1 trilyon dolar çıktı

Güncelleme Tarihi:

IMF’den ‘Imam’ araştırdı, İslami bankacılık 1 trilyon dolar çıktı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2010 00:00

IMF uzmanları Patric Imam ve Kagni Kpodar’ın ‘İslami bankacılık: Nasıl yaygınlaştı’ adlı raporuna göre İslami finansın büyüklüğü 1 trilyon dolara çıktı ve 2015’te Müslümanların tasarruflarının yarısı İslami bankalara gidecek. IMF raporunda, “İslami bankalar toksik varlıklara bulaşmadığı için krizde esneklik kazandı” denildi

Haberin Devamı

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF), özel finans kurumları ile ilgili gerçekleştirdiği ‘İslami Bankacılık: Nasıl Yaygınlaştı’ raporunda ilginç bulgulara yer verdi. Raporda, İslami bankaların toksik varlıklara bulaşmadıkları için krize karşı esnek durabildikleri, ancak odaklandıkları gayrimenkul ve ticaretin çökmesi ile birlikte krizden olumsuz etkilenmeye başladıkları görüşü ortaya konuldu. Dünya çapında büyüklüğünün 1 trilyon dolara çıktığı tahmin edilen İslami finansın 2015 yılında dünyadaki 1.2-1.6 milyar kadar Müslümanların tasarruflarının yarısını çekeceği öngörüsünde bulunuldu.
Batı Avrupa’ya yayıldı
IMF uzmanları Patrick Imam ve Kangni Kpodar’ın hazırladığı ve bağlayıcılığı bulunmayan çalışma raporunda, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Güneydoğu Asya’da yoğunlaşan İslami bankacılığın, orta Afrika’ya, Orta Asya’ya ve Batı Avrupa’ya yayıldığı belirtildi. Raporda şu bilgilere yer verildi: “2006 Bankscope verilerindeki 176 İslami bankanın yüzde 70’i Orta Doğu ülkelerinde, yüzde 14’ü Güneydoğu Asya’da ve yüzde 15’i orta Afrika’da bulunuyor. İslami bankalar en çok İslami finansal merkezler Bahreyn ve Malezya’da, İran ve Sudan gibi İslam cumhuriyetlerinde ve daha genel olarak Körfez bölgesinde bulunuyor. Arap ve Müslüman nüfus ağırlıklı diğer ülkelerde ise üçten daha az olan sayı oldukça düşük bulunuyor.”
11 Eylül etkilemedi
Yüksek faiz oranlarının İslami bankacılığa engel olduğu, çünkü paralarını İslami bankaya yatıran daha az dindar kişilerle Müslüman olmayanlar için fırsat maliyetini artırdığı vurgulanan raporda şöyle denildi: “Birçok gözlemcinin belirttiğinin aksine, bulgularımıza göre 11 Eylül saldırıları İslami bankacılığın yaygınlaşmasında yaşamsal bir rol oynamadı. Petrol fiyatlarının yükselmesi, 11 Eylül saldırılarına rastladı ve onun gölgesi altında kaldı.”
Yedek değil tamamlayıcı
İSLAMİ bankacılığın şu anda kabuğundan çıktığını, birçok ülkede geleneksel sektöre karşı rakip bir piyasa haline geldiğini, sadece Müslüman ülkelerde değil, Müslüman nüfusun fazla olduğu “İngiltere” gibi ülkelerde de yaygınlaştığını dile getiren raporda, “İslami bankacılık, bir yedek olarak değil, geleneksel bankaların tamamlayıcısı. Dindar Müslümanlar, geleneksel bankaların sunmadıkları ürünleri talep ediyorlar ve ortak platform ve insan sermayesinin paylaşımı yoluyla, şimdiden iyi işleyen bir geleneksel bankacılık sisteminin bulunması, İslami bankacılığın yaygınlaşmasına yardımcı oluyor” ifadesi kullanıldı.

Haberin Devamı

Şeriata uygun yönetiliyor

Haberin Devamı

İSLAMİ bankacılığın yaygınlaşmasında kurumsal kalite konusunun bir engel olarak ortaya çıkmadığının belirtildiği IMF uzmanları raporunda, “İslami bankacılık, bürokrasiden yargıya, büyük ölçüde kötü işletilen kurumlara bağışıklık gösteren Şeriat Hukuku tarafından yönlendiriliyor, bürokrasi ve yargıya az yer veriyor, anlaşmazlıklar bunun yerine İslami hukuk felsefesine göre çözümleniyor. Bu nedenle İslam ülkeleri kurumsal reformlarda az ilerleme sağlasalar bile bankacılık sistemi inşa edebiliyorlar. Bu, niteliği gereği ülke içi kurumsal ortamla birbirine geçmiş alışılagelmiş bankacılık sistemlerinden farklılık gösteriyor.”

IMF, ‘İhtiyati Kredi Hattı’ açtı, yeni krize önlem olacak

Haberin Devamı

ULUSLARARASI PARA FONU (IMF), ekonomik politikalarını genel olarak onayladığı ancak açık ticaret, bütçe ve para politikası, finansal sektörün sağlamlığı ile finansal datalara erişim gibi alanlardan bazılarında zayıflıkları görülen gelişmekte olan ülkelere, henüz krize girmeden önce ekonomilerini güçlendirmek amacıyla kredi seçeneklerini artırdı. IMF’nin  kriz önleme araçlarını artırma çabaları kapsamında, IMF Yönetim Kurulu, mevcut Esnek Kredi Hattı (FCL) çerçevesinde vadeyi ve krediyi artırmaya, ayrıca sağlam politikalara sahip olmakla birlikte FCL’nin yüksek nitelikli gereksinimlerini karşılayamayan üyeler için yeni İhtiyati Kredi Hattı (PCL) oluşturulmasına  karar verdi. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, “IMF’nin kriz önleme araçlarını genişletme ve güçlendirme kararları, küresel finansal güvenlik ağını sağlamlaştırmak için üyeliğimizle devam eden çalışmamızda önemli bir adımı  gösteriyor. Genişletilmiş Esnek Kredi Hattı ve yeni İhtiyati Kredi Hattı, IMF’nin üyelerini aşırı piyasa oynaklığına karşı korumasına yardımcı olmaya olanak  sağlayacak” dedi.
Kotanın 10 katı
PCL’den, IMF’nin Mart 2009’da oluşturduğu FCL’den yararlanmak için gerekli şartlara sahip ülkelerden daha fazla ülke faydalanabilecek. Bu kredi, kredi hattı gibi çalışacağından, bir ülke finansmana ihtiyacı olmadığı sürece bunu kullanmak zorunda olmayacak ve kredi kullanılıncaya kadar faiz uygulaması olmayacak. PCL ile bir ülkeye IMF’deki kotasının beş katı kadar kredi verilebilecek, bu kredinin bir yıldan sonra ikiye katlama olasılığı olacak. Buna göre, IMF’de  3.1 milyar dolar kotası olan Endonezya için kredi hattı 31 milyar dolara kadar çıkabilecek.
Fonun sigorta benzeri araçları güçlendirmenin, üye ülkeleri krizleri önlemeye yardımcı olmada bu kredilere zamanında başvurmayı ve kendilerini sistemik krizler döneminde korumasını amaçladığını belirten Strauss-Kahn, “Yenilenmiş finans araçları güçlü politikalar uygulayan ülkeleri ödüllendiriyor” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!