IMF’de 2 sandalye boşaltılacak en güçlü aday Türkiye görünüyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2010 00:00
G-20 ülkeleri, şu anda toplam 340 milyar dolar olan Uluslararası Para Fonu (IMF) kotalarının iki katına çıkarılmasını kabul ederken, fonun 24 sandalyeli İcra Direktörleri Kurulu’nda 9 sandalyeye sahip Avrupa ülkelerinin 2 sandalyeyi gelişmekte olan ülkelere bırakacağı açıklandı.
Dün alınan bu kararla hangi ülkelerin çekileceği konusunun henüz netleşmediğini belirten Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye’nin temsilinin artması konusunda ise “geniş bir mutabakat” olduğunu söyledi.
Daha meşru bir IMF için
Toplantıda, G-20 ülkeleri, toplantıda Türkiye, Çin, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelere IMF’de daha fazla söz hakkı verilmesi konusunda anlaşırlarken, sonuç bildirgesinde şöyle denildi: “Daha etkin, güvenilir ve meşru bir IMF oluşturulması, IMF’nin uluslararası para ve finansal sistemi operasyonunu desteklemede rol üstlenmesi için kota ve yönetiminde reform yapılması teklifleri üzerinde anlaşmaya varıldı. IMF’de yoksulların oy hakkı korunmaya devam edecek. Oy hakkının yüzde 6’dan fazlasının gelişmekte olan ülkelere geçecek. Bu konudaki çalışmaların 2012 yılındaki IMF yıllık toplantılarına kadar tamamlanacak.
Kota reformundan sonra
Güney Kore’deki G-20 toplantı sırasında, bu kararı değerlendiren Babacan, bu konuda şu bilgileri verdi: “Gelişmiş Avrupa ülkelerinden 2 tanesinin IMF’de masadaki koltuğunu bırakması kabul edildi. Ama hangi ikisi olacağı daha belli değil. Avrupalılar bunu kendi içlerinde daha tartışacaklar, o biraz sürer. Bunun uygulaması da kota reformunun tamamlanmasının ardından yapılacak. 2008 kota reformu henüz bazı ülkelerin parlamentosundan geçmedi, şimdi 2010 kota reformu var, onun parlamentolarda onay süreci var. O parlamentolardan onay süreci tamamlandıktan sonra o iki gelişmiş Avrupa ülkesi koltuğunu gelişmekte olan ülkelere bırakacak.”
Geniş bir mutabakat var
Boşalan iki koltuğu oturacak ülkelerin hangileri olacağı, Türkiye’nin konumunun ne olacağı konusunda ise Babacan, şunları söyledi: “Bu tabii önümüzdeki parlamentolarda onay süreci devam ederken Türkiye’nin de üzerinde çalışması gereken bir konu olacak. Çünkü nihayetinde bütün bunların, en sonunda üye ülkelerin ağırlığının kabulüyle, mutabakata yakın bir sonuçla kabul edilmesi gerekiyor. Avrupalılar biraz direnç gösteriyordu buna ama şimdi Avrupalılar bugün kabul ettiler. O bağlanmış oldu, ama bu iki sandalye hangi ülkelere nasıl dağılacak, onun ayrı bir müzakeresi yapılacak.”
Daha meşru bir IMF için
Toplantıda, G-20 ülkeleri, toplantıda Türkiye, Çin, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelere IMF’de daha fazla söz hakkı verilmesi konusunda anlaşırlarken, sonuç bildirgesinde şöyle denildi: “Daha etkin, güvenilir ve meşru bir IMF oluşturulması, IMF’nin uluslararası para ve finansal sistemi operasyonunu desteklemede rol üstlenmesi için kota ve yönetiminde reform yapılması teklifleri üzerinde anlaşmaya varıldı. IMF’de yoksulların oy hakkı korunmaya devam edecek. Oy hakkının yüzde 6’dan fazlasının gelişmekte olan ülkelere geçecek. Bu konudaki çalışmaların 2012 yılındaki IMF yıllık toplantılarına kadar tamamlanacak.
Kota reformundan sonra
Güney Kore’deki G-20 toplantı sırasında, bu kararı değerlendiren Babacan, bu konuda şu bilgileri verdi: “Gelişmiş Avrupa ülkelerinden 2 tanesinin IMF’de masadaki koltuğunu bırakması kabul edildi. Ama hangi ikisi olacağı daha belli değil. Avrupalılar bunu kendi içlerinde daha tartışacaklar, o biraz sürer. Bunun uygulaması da kota reformunun tamamlanmasının ardından yapılacak. 2008 kota reformu henüz bazı ülkelerin parlamentosundan geçmedi, şimdi 2010 kota reformu var, onun parlamentolarda onay süreci var. O parlamentolardan onay süreci tamamlandıktan sonra o iki gelişmiş Avrupa ülkesi koltuğunu gelişmekte olan ülkelere bırakacak.”
Geniş bir mutabakat var
Boşalan iki koltuğu oturacak ülkelerin hangileri olacağı, Türkiye’nin konumunun ne olacağı konusunda ise Babacan, şunları söyledi: “Bu tabii önümüzdeki parlamentolarda onay süreci devam ederken Türkiye’nin de üzerinde çalışması gereken bir konu olacak. Çünkü nihayetinde bütün bunların, en sonunda üye ülkelerin ağırlığının kabulüyle, mutabakata yakın bir sonuçla kabul edilmesi gerekiyor. Avrupalılar biraz direnç gösteriyordu buna ama şimdi Avrupalılar bugün kabul ettiler. O bağlanmış oldu, ama bu iki sandalye hangi ülkelere nasıl dağılacak, onun ayrı bir müzakeresi yapılacak.”