Güncelleme Tarihi:
Müezzinoğlu, Mesleki Yeterlilik Kurumunca (MYK) bir otelde düzenlenen "Çalışma Hayatında Mesleki Yeterlilik Çalıştayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 16 Nisan'daki halk oylamasıyla tarihi bir süreç geçirdiğini söyledi.
Yönetim sistemi değişikliğinin ilk adımlarını hızlı bir şekilde görmeye başladıklarını ifade eden Müezzinoğlu, bunlardan birinin de AK Parti Kongresi olduğunu ifade etti.
Müezzinoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden AK Parti Genel Başkanı olduğunu anımsatarak, Erdoğan'ın kongredeki "Türkiye olarak ne orta gelir ne orta demokrasi tuzağına düşeceğiz." sözlerine dikkati çekti.
Bu söz içselleştirildiğinde diğer konuların peşinden "çorap söküğü" gibi hızlı ve sağlıklı şekilde geleceğini belirten Müezzinoğlu, "Sabit ayağımızı bu mantalite üzerinde kurarsak, inanıyorum ki Türkiye, o vizyonu hızla yakalayacak ve muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki hedefe hızla yürüyecektir." diye konuştu.
Müezzinoğlu, bu sözün, siyasi görüşü, yaşam felsefesi, meşgul olduğu alan ne olursa olsun bu ülkenin tüm vatandaşlarının hayat felsefesinin özü, merkezi olması gerektiğini dile getirerek, "Bunu başaramadığınız sürece, geçtiğimiz dönemlerin eski Türkiyesi'nin altyapısına kaynak oluşturur, destek
vermiş olursunuz." değerlendirmesini yaptı.
"SORUN ÜRETME ZEMİNLERİ ORTADAN KALKTI"
Türkiye'nin 16 Nisan itibarıyla sorun üreten anlayışları tasfiye ettine işaret eden Müezzinoğlu, "Çünkü darbeler veya darbe zeminleri, bu ülkeye sorun üretme zeminlerini oluşturuyor. Şimdi artık sorun üretme zeminleri ortadan kalktı. Sorun üreten yönetim anlayışları artık bu milletin gündemine gelemeyecek ve bu milletin gündeminde yaşayamayacak." ifadelerini kullandı.
Müezzinoğlu, AK Parti'nin son 15 yılda bir taraftan sorun üreten vesayet odaklarıyla uğraşırken, diğer yandan da problem çözen yönetim anlayışını Türkiye'nin gündemine, milletin hizmetine sunmaya çalıştığını aktararak, şöyle devam etti:
"Bundan sonra AK Parti adına da iki temel cümle merkeze gelecek. O da bir taraftan mesleki yeterlilik, iş sağlığı ve güvenliği, istihdamın artması, ülkenin ekonomisinin büyümesi gibi sorunları çözerken, diğer taraftanda da muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki hedefe yolculuğunun vizyonunu şekillendirme zorunluluğu. Dolayısıyla sanayicimiz, iş adamlarımız, girişimcimiz, çalışanımız, çalışanlarımızın temsilcileri, sendikalarımız, biz yöneticiler artık ciddi bir mantalite değişimini önce kendimiz içselleştirmeliyiz. Bunu kendimiz içselleştiremezsek, kendi kendimize o gelecek vizyonunu koyamayan, sorunları çözüp de o vizyona yürüyemeyen bir noktada kalırız ve kaybederiz."
Müezzinoğlu, "genç, eğitimli, nitelikli işsizler"in değerlendirilmesi gereken potansiyeller olduğunu vurgulayarak, sorun üreten yönetim anlayışları nedeniyle meslek liselerini toplum algısında negatifleştiren bir 50 yıl yaşandığını söyledi.
İmam Hatip Liselerinin geçmişte ülkelerin gündeminden düşmesi için meslek liselerinin önüne birçok bariyer konulduğunu hatırlatan Müezzinoğlu, şöyle dedi:
"Bugün teknik meslek liselerinin, nitelikli eleman sorununun arkasında yatan, 40-50 yılın ideolojik, anlamsız, sorun üreten, geleceği düşünmeyen, geleceği şekillendiremeyen yönetim anlayışlarıdır. Bu bir suçlama cümlesi olarak değil, bu bir tespit cümlesidir. Bu yanlışımızı görerek hızla doğruya adım atmamız gereken bir süreçteyiz."
Ailelerin meslek liselerine çocuklarını "bir diploması olsun" düşüncesiyle göndermemesi gerektiğini söyleyen Müezzinoğlu, "bir mesleğin erbabı olunması" algısının şekillendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bunun için siyasetçiler, sivil toplum örgütleri ve iş dünyasının toplumun gelecek vizyonunun öncüleri olması gerektiğine dikkati çeken Müezzinoğlu,
"Çalışanınızı eğitmediğiniz, nitelikli hale getirmediğiniz, çalışanın standardını yükseltmediğiniz ve yüceltmediğiniz sürece asla marka değeri olan, asla gelecek vizyonu olan bir firma, bir kuruluş ve kurum olamazsınız." diye konuştu.
Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmemesi için elemanların nitelikli hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, çalıştaydan önemli "akıl teri" önerilerinin çıkacağını, kendilerinin de bunları en iyi şekilde değerlendirerek uygulamalaya koyacaklarını vurguladı.
ÇIRAKLIK VE STAJ EĞİTİMİ KONUSUNDA YENİ DESTEKLER YOLDA
Nitelikli eleman konusunda açığın hızla kapatılması gerektiğinin önemini vurgulayan Müezzinoğlu, şunları ifade etti:
"Geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığımız kendi kurumsal düzenlemesinde çıraklık eğitimine ve staj eğitimine yeni bir pencere açtı. Oraya İŞKUR olarak bir destek veriyoruz. Ama şu anda yine Ekonomi Koordinasyon Kurulumuzla nitelikli, özellikle çıraklık ve staj eğitimlerine diploma vermeden önce o diplomanın pratiğini de elde edebilecek, o diplomanın sahibi olduğunda da 'Ben bu işin besmelesini çekebileceğim' noktasında elemanlar yetiştirecek destekleri önümüzdeki günlerde Parlamentoya göndereceğiz."
Müezzinoğlu, "Her işi yaparım" döneminin iş kazalarını da beraberinde getirdiğini aktararak, "Bugün, 2002 yılına göre, yüz binde 16 küsur olan ölümlü iş kazalarını 9,9'lara çekmiş olmamız bir başarıdır. Aynı zamanda bir ayıptır yani dünya rakamları bunu yüz binde 2-3'lere çektiyse en kısa zamanda biz de, 13 Mayıs'ta iş sağlığı ve güvenliğinde 'hedef sıfır' sloganıyla çıktığımız yolculukta yine ciddi bir mantalite değişimini hep beraber yaşamalıyız. Bu anlamdaki duyarlılığımızı her geçen gün yükseltmemiz lazım." dedi.
"OCAK-MAYIS İTİBARIYLA İŞ KAZALARINDA KAYBETTİĞİMİZ İNSAN SAYIMIZ 404"
Bakan Müezzinoğlu, kaza ortamının minimize edilmesi, yasal düzenlemeler ve kültürel dönüşümle şekillendirilmesi gerektiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu sabah itibarıyla, 2017 yılı ocak-mayıs itibarıyla iş kazalarında kaybettiğimiz insan sayımız 404. Şimdi 404 insanın dosyalarını birebir incelemedim ama muhtemelen yaş ortalaması 30-35 aralığındadır. 30-35 yaş aralığındaki gencecik insanlarımızı, bir hatadan, bir kusurdan, bir tedbirsizlikten dolayı kaybediyorsak önce kendi vicdanımız bizi affetmeli, işveren olarak affetmeli. Kendimize duyduğumuz saygıyı, eşimize, ailelerimize, evlatlarımıza verdiğimiz değeri çalışanımıza vermediğimiz sürece biz saygın, güçlü, yarınlarda büyük hedefleri olan bir işveren olamayız."
İşverenin, yanında çalıştırdığı kişinin canını kendininkinden görmesi ve niteliğini sürekli yükseltmesi gerektiğinin altını çizen Müezzinoğlu, "Burada hedefi sertifika almak üzerine kurmayalım, hedefi nitelikli insanın sertifika sahibi olması üzerine kuralım." diye konuştu.
Kurumların sertifika eğitimi konusunda ücret sıkıntılarını çözeceklerine de değinen Müezzinoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
"Türkiye'nin bunu çözebilecek bütçesi var. Yine sertifika alanlardan başarılı olanların ücretlerinin bizim tarafımızdan karşılanması bu yıl mayıs itibarıyla bitiyordu. Şimdi onu 2020 yılına kadar uzatıyoruz. Gündeme para sorununu almayın. Mesele para değil, mesele mantalite. Çalışan arkadaşımın da, çalışan işverenin de mantalitesi, insana saygı, insana değer, kendine saygı ve kendisine değer üzerine olur. Çalışan kardeşim işverenin ona temin ettiği kaskı iskelede, ayaklarının ucunda tutuyorsa önce kendisine saygısı yoktur, kendisine değer vermiyordur."
"BELGE VEREN KURULUŞLAR DENETLENMELİ"
Çalıştayda konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da konfederasyon olarak MYK'nın kuruluşuna ve uluslararası akreditasyon almasının her aşamasına katkı verdiklerini, bundan sonra da kurumun misyonunun daha ileriye taşınması noktasındaki çalışmaları destekleyeceklerini belirtti.
Nitelikli iş gücünün dünyada ve Türkiye'de istihdamın önünü açacağını aktaran Arslan, emeğin serbest dolaşımının yalnızca nitelikli iş gücüne sahip olmakla gerçekleşebileceğini söyledi.
Hak-İş olarak, sınav ve belgelendirme merkezinin çalışmaları hakkında da bilgi veren Arslan, MYK’nın misyonunu güçlendirecek yeni adımlara ihtiyaç olduğunu ve çalıştayın bu konuda katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
Türk-İş Genel Sekreteri Ramazan Ağar da mesleki yeterlilik belgelerinin iş güvenliği konusunda faydalı olduğunu belirterek, özellikle belgeli personel çalıştırılmasıyla inşaat sektöründe yaşanan ölümlü kazaların önleneceğine inandıklarını dile getirdi.
İşverenler adına söz alan TOBB Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar da mesleki yeterlilik konusunda ellerini taşın altına koyduklarını ifade etti.
İş sağlığı ve güvenliği konusunda da bir seferberlik başlatıldığını ve bunu sonuna kadar desteklediklerini belirten Yorgancılar, "Eğitimi verecek olan firmaların, bu işi kazanç kapısı görmeye başladıkları anda bu çalışmaların ve emeklerin boşa gideceğini ifade etmek istiyorum. Bakanlığımız bu saatten sonra bu eğitimi yapan kurum ve kuruluşları çok iyi denetlemeli ve bunu yapan kurum ve kuruluşlar tespit edilirse bunlar bu sistemin dışında kalmalı." ifadelerini kullandı.
Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Adem Ceylan da çalışma hayatına nitelikli eleman yetiştirme konusunda çalışmaların sürdürüldüğünü, 48 meslekte belge zorunluluğu getirildiğini ve belgesiz eleman çalıştıranlara cezai yaptırımlar uygulandığını anımsattı.
Ceylan, kurum olarak yapılan faaliyetlere ilişkin de bilgi verdi.
Çalıştay, yarın da devam edecek.