Güncelleme Tarihi:
“Reçete” baskısının ardında, bazı ilaç firmalarının ürünlerini reçete kapsamı dışına çıkarak, “Fiyatlarını kendi belirleme, reklam yasağından kurtulma” baskısının olduğu iddia ediliyor. Sağlık Bakanlığı ise gereksiz ilaç tüketiminin arttığını, bu nedenle kontrollerin sıklaştırıldığını belirterek, baskı iddiasını reddediyor.
VER BİR VERMIDON BİTİYOR
Sağlık Bakanlığı’nın, 1953’de yürürlüğe giren 6197 sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkındaki Kanunun reçetesiz ilaç satışını yasaklayan 24. maddesinin uygulanması amacıyla il müdürlükleri aracılığıyla denetimlerini arttırdı.
Sorun OTC mi?
"HANGİ ilaçlar reçetesiz satılıyor? Bu kapsamdaki ilaçların reçetesiz olmasından vatandaşın yararı veya zararı nedir?” sorularına cevap veren TEİS Başkanı Nurten Saydan, “Bakanlıktan ilaç ruhsatı alırken üzerinde ‘reçete ile satılır’ uyarısı olan bütün ilaçlar uygulama kapsamındadır. Kısa adı OTC olan ve bizde ‘Tezgâh üstü’ denilen ilaçların reçete ile satılma zorunluluğu yoktur. Örneğin vitaminler bu kapsama girer. OTC listesinde olan ilacın parasını devlet ödemez, vatandaş cebinden ödemek zorundadır. Bu ilaçların fiyatları da serbest piyasada belirlenir, reklam yasağı kapsamında da olmazlar. Bazı firmalar, reçete baskısından kurtulmak için OTC kapsamına geçmeye çalışmaktadır. Bu uygulama sonrası sorun daha da büyüyebilir” dedi.
Bakanlığa görüş sunuldu
TÜRK Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Harun Kızılay ise böyle bir uygulama ile ilgili herhangi bir genelgenin ellerine ulaşmadığını belirterek, “Bu konuyla ilgili bakanlıkla görüşmelerimiz devam ediyor. Konunun nereden çıktığını anlamaya çalışıyoruz. Biz İTS üzerinden ilaç satışlarının kolaylıkla takip edilebileceğini düşünüyoruz. Reçete ile ilaç satmanın mantığı sadece ilaç satışlarını kontrol etmekse İTS üzerinden yapılabilir. Ne vatandaş ne de eczacılarımız tedirgin olmasın. Bu konuda bakanlığa önerimizi sunduk” dedi.
Sinek ısırığı için jel bile reçeteyle
BU uygulamanın, vatandaş ve eczacıyı karşı karşıya getireceği, bunun eczacıya şiddete kadar gidebileceği uyarısında bulunan TEİS Başkanı Nurten Saydan Hürriyet’e şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı’nın 1953 çıkarılan, 60 yıl öncesine ait yasayı, her ilacın takibinin yapılabildiği günümüzde bu şekilde uygulaması beraberinde büyük sıkıntılar getirir. Bu uygulama özellikle acil durumlarda vatandaşın, ilaca erişimini zorlaştırır, her defasında muayene ve reçete parası ödeyeceğinden daha fazla para ödemek zorunda kalır. Örneğin sahil kenarındasınız ve çocuğunuzu sinek ısırdı ve kaşınıyor. Jel almak istiyorsunuz ama bu uygulamadan sonra alamayacaksınız. Annenizin tansiyon veye şeker ilacı bitti, nöbetçi eczaneden bile temin edemeyeceksiniz.”