Güncelleme Tarihi:
KLİNİK TRAFİĞİ ARTTI
Cem Keçe, araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçları şöyle değerlendirdi: “Araştırmaya katılanların yüzde 70’i yaşanan olaylardan dolayı gelecek korkusu taşıdığını ve cinsellikten soğuduğunu dile getirdi. Krizden cinsel yaşamı etkilenenlerin başında çalışan kadınlar, orta yaş ve üstü erkekler bulunuyor. Kadınların yüzde 70’i eskisi kadar sık cinsel ilişkiye girmediklerini dile getirdi. Kliniklerden aldığımız bilgiye göre de, bu tür vaka müracaatlarında yüzde 10-35 arası artış yaşanıyor.”
İşsiz kalma korkusu
PSİKOLOG Danışman Çiğdem Tiryaki “İşsiz kalma veya maaşını alamama korkusu depresyon, panik atak, endişe ve kaygı bozukluğu gibi pek çok soruna neden olabiliyor. Ekonomik krizler ayrıca uyku bozukluğu, aile içi şiddet ve hatta intihar vakalarının artmasına bile neden olabiliyor” dedi.
Stres hormonu arttı
CİSED Genel Başkanı Cem Keçe, yaşam standartlarını koruyamama korkusunun, insanların kabuklarına çekilmelerine neden olduğunu söyledi. Stres hormonunun bu dönemlerde arttığına dikkat çeken Keçe “Stres hormonları ‘Savaş ya da kaç!’ mesajıyla, cinsel isteği azaltabiliyor” dedi.
Aldatmak için ‘bahane’
CİNSEL performans kaybı yaşayan erkeklerin, bunu tekrar kazanmak için başka partnerlere yönelebildiğine de değinen Cem Keçe “internette ilişki arayan her 10 erkekten 4’ü istikrarlı ilişkisini canlandırmak için başka biriyle maceraya hazır” diye konuştu.
KRİZ SONRASI CİNSEL YAŞAM ANKETİ SONUÇLARI
Cinsiyet: Yüzde 60 kadın, yüzde 40 erkek
Kadınların medeni durumu: Yüzde 80 evli, yüzde 20 bekâr-boşanmış
Erkeklerin medeni durumu: Yüzde 70 evli, yüzde 30 bekâr-boşanmış
Kadın iş durumu: Çalışan yüzde 60, çalışmayan yüzde 40
Erkek iş durumu: Çalışan yüzde 68, çalışmayan yüzde 20
17 Aralık olaylarının kadınların cinsel yaşamına etkisi: Yüzde 70 etkiledi, yüzde 30 etkilemedi
17 Aralık olaylarının erkeklerin cinsel yaşamına etkisi: Yüzde 60 etkiledi, yüzde 40 etkilemedi
Kadınların cinsel hayatında hangi değişiklikler oldu: Yüzde 70 cinsel isteksizlik, yüzde 20 uyarılma sorunları, yüzde 30 boşalma ve orgazm olamama, yüzde 10 ağrılı cinsel ilişki
Erkeklerin cinsel hayatında hangi değişiklikler oldu: Yüzde 35 cinsel isteksizlik, yüzde 40 sertleşme sorunları, yüzde 70 erken boşalma, yüzde 5 geç boşalma
Eskisi kadar sık cinsel ilişkiye giriyor musunuz (kadınlar): Yüzde 30 evet, yüzde 70 hayır
Eskisi kadar sık cinsel ilişkiye giriyor musunuz (erkekler): Yüzde 40 evet, yüzde 60 hayır
17 Aralık olaylarından sonra ruhsal dünyanızda olumsuz bir değişiklik oldu mu (kadınlar): Yüzde 70 evet, yüzde 30 hayır
17 Aralık olaylarından sonra ruhsal dünyanızda olumsuz bir değişiklik oldu mu (erkekler): Yüzde 60 evet, yüzde 40 hayır
Erkeklerde depresyon kadınlarda kaygı
17 Aralık’tan sonra kadınların ruhsal dünyasında ne gibi değişiklikler oldu:
Depresyon (Bunalım, çökkünlük): Yüzde 40
Anksiyete (Endişe, korku, kaygı, sıkıntı): Yüzde 50
Uyku bozuklukları: Yüzde 40
Panik atak: Yüzde 10
Tükenmişlik sendromu (Duygusal ve fiziksel bitkinlik, kişisel başarının azalması ve duyarsızlaşma): Yüzde 20
17 Aralık’tan sonra erkeklerin ruhsal dünyasında ne gibi değişiklikler oldu:
Depresyon (Bunalım, çökkünlük): Yüzde 50
Anksiyete (Endişe, korku, kaygı, sıkıntı): Yüzde 40
Uyku bozuklukları: Yüzde 40
Panik atak: Yüzde 5
Tükenmişlik sendromu (Duygusal ve fiziksel bitkinlik, kişisel başarının azalması ve duyarsızlaşma): Yüzde 40
NELER YAPILABİLİR?
Ekonomik ve siyasi olayların yarattığı stres ve onun olumsuz sonuçlarından korunmanın yolları, (1) korkuyla ve öfkeyle dürüstçe yüzleşmek, (2) sevme ve üretme kapasitesini arttırmak, (3) olumsuz duyguları ve düşünceleri sevilen ve güvenilen kişilerle paylaşmak, (4) nefes ve gevşeme egzersizleri yapmak, (5) düzenli ve doğru beslenmek, (6) düzenli egzersiz ve spor yapmak, (7) olumlu düşünmek, (8) olumsuz haberlerle moral bozan TV'yi kapatmak, (9) alkolü ve sigarayı azaltmak ve (10) kısa bir tatile çıkmak… Hissedildiği anda dile getirilmesi gereken öfke ve korku kötü duygular değil… Dile getirilmezse, öfke, küskünlüğe ve hatta nefrete dönüşebiliyor, korku tüm bedeni kaplayabiliyor ve bu durum çok zarar verici olabiliyor. Bu nedenle kişilerin öfke, korku ve umutsuzluk duygularını ortaya çıkar çıkmaz söze koymaları, paylaşarak gidermeye çalışmaları gerekiyor. Sevmek ve üretmek için öfkeyi, korkuları, ıstırabı ve umutsuzluğu yenmek önem taşıyor. Bunun için kişinin var olan durumunu değiştirmesi, yaşanan olaylara ve krize gösterdiği tepkilerini veya kriz ortamı değiştirmesi gerekiyor. Kişinin kendi kendisine yaptığı olumsuz konuşmalar veya düşünceler devam ettikçe hayatın normale dönmesi zorlaşıyor. Olumsuz düşüncelerin farkına varmak ve olumlu düşünmeye çalışmak hem stresi azaltmaya yardımcı oluyor hem cinsel yaşamı keyifli kılıyor hem de sağlıklı kararlar alınmasını sağlıyor.