Güncelleme Tarihi:
Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız, önümüzdeki dönemde dünyada iklim değişiklikleri, bunlara bağlı doğal afet, hava olaylarının su ve gıda güvenliğini tehdit edeceğini, bu konunun özellikle Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi. Yıldız, Zurich Grubu’nun her yıl dünya genelinde gerçekleştirdiği ve 30 farklı küresel riskin değerlendirildiği Küresel Risk Raporu’nun 2018 sonuçlarını açıkladı. Yıldız, 2018 için gerçekleşme olasılığı bakımından en dikkat çekici risklerin; iklim değişiklikleri, doğal afetler, olağanüstü hava olayları ve bunlara bağlı zorunlu göçler olarak göründüğünü kaydetti. Yıldız, “10 yıl öncesinde, 2008-2009 krizinin olduğu dönemde, global ekonomik kriz ve bu krizle doğrudan bağlantılı riskler öne çıkarken; bugün resmin büyük oranda değiştiğini, çevresel risklerin ön plana çıktığını görüyoruz” dedi.
BU SORUN BİZİ AŞAR
Yılmaz Yıldız, 2017’nin küresel ölçekte doğal afetler anlamında en kötü yıllardan biri olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önümüzdeki dönemde iklim değişiklikleri su ve gıda güvenliğini tehdit edecek. Bu konu özellikle Türkiye için çok önemli. Türkiye’de su kaynakları enerji, tarımsal kullanım ve erozyon nedeniyle azalıyor. Önlem alınmazsa 50 yıl içinde Türkiye’nin önemli bir bölümünün çölleşmesi bekleniyor. Bu açıdan bakıldığında, gıda güvenliği milli güvenlik sorunu. Fakat işin Türkiye’yi aşan boyutu da var. Su kaynaklarının etkin kullanılması, erozyonun önlenmesi, tarımsal verimlilik artışları Türkiye’nin inisiyatifinde olmakla beraber, küresel ısınma gibi sorunlar için yine küresel çözümler gerekiyor. Yılda 20-25 milyon insan, iklim değişikliklerinin etkisi nedeniyle göç ediyor. Böyle baktığımızda, bunun Türkiye’yi aşan bir sorun olduğunu söylemek mümkün.”
2018’İN RİSKLERİ
Küresel Risk Raporu’na göre en önemli riskler
· İklim değişiklikleri, doğal afetler, olağanüstü hava olayları ve bunlara bağlı zorunlu göçler.
· İklim değişikliğinin su ve gıda güvenliği üzerinde yaratacağı tehdit.
· Gelişmiş ülkelerde yükselen radikal milliyetçilik ve ülkelerin korumacı yaklaşımları.
· Gelir eşitsizliği ve adaletsizliği.
· Gelişen teknoloji ile birlikte artan siber saldırılar.
BORÇLU ÜLKELER ZORLANACAK
Yılmaz Yıldız, Küresel Risk Raporu’nda küresel boyutta karşılaşılabilecek zorluklara da yer verildiğini belirterek, şunları söyledi: “Listenin başında gelir eşitsizliği ve adaletsizliği geliyor. Düzeltmenin yolu, istihdam dostu ekonomik büyüme ve mali tedbirlerden geçiyor. Kamu ve altyapı yatırımları, istihdam yaratmak, ekonomiyi büyütmek için önemli. Bunlar için de kaynak gerekiyor ki, borç yükü yüksek olan ülkeler önümüzdeki dönemde zorlanacaklar. Türkiye ise sağlıklı kamu maliyesi ve bütçe dinamikleri, bununla birlikte dış finansmanın görece limitli olduğu dönemlerde Kredi Garanti Fonu gibi kendi iç kaynaklarına dayanarak ekonomiyi canlandırma yönündeki politikaları ile iyi bir konumda duruyor.”
SİBER SALDIRILAR ÖNEMLİ RİSK
Küresel Risk Raporu’nun öne çıkardığı önemli risklerden birinin de siber saldırılar olduğuna değinen Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, geçtiğimiz 5-10 yıllık dönemde dijitalleşmede önemli mesafeler aldı. Cep telefonu kullanım oranı yüzde 97’ler, internet erişimi yüzde 70’ler seviyesinde. İnternet bankacılığının kullananların sayısı 7-8 katına çıktı. Siber alemle bu kadar iç içe olmaya başladığımız noktada da gerek teknik altyapı gerekse bilinç düzeyi olarak hazırlıklı olmamız gerekiyor. Türkiye’de siber risklerle mücadele konusunda hem kamu otoriteleri hem de özel sektör yoğun bir çaba içerisinde. Biz de Zurich Türkiye olarak bu alandaki ürünlerimizle siber risklerin azaltılmasına katkı sağlıyoruz.”