İhracatta ‘TİM’ yarışı
Güncelleme Tarihi:
Nilgün KARATAŞ-Levent GÖKMEN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2001 01:52
İhracatçılar, çarşamba günü yeni dönemin başkanını seçecek. TİM Başkanı olmak için dördüncü kez aday olmak isteyen Okan Oğuz'un yanı sıra, Oğuz Satıcı ve Metin Altuğ da adaylıklarını açıkladı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde (TİM) başkanların başkanı olmak için geri sayım başladı. 18 Temmuz'da yapılacak olan TİM seçimlerinde ‘‘son kez’’ diyerek 4'üncü kez başkan olmak istediğini açıklayan Okan Oğuz'un karşısına iki rakip çıktı. İTHİB (İstanbul Tekstil Hammadeleri İhracatçıları Birliği) Başkanı Oğuz Satıcı ve İHBİB (İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) Başkanı Metin Altuğ da adaylıklarını açıkladı.
240 Meclis üyesinin oy kullanacağı seçimlerde Okan Oğuz'un işi bu kez daha zor görünüyor. Altı yıldır TİM'i yöneten Oğuz, rakiplerine göre deneyimli olmakla birlikte uzun dönemdir yönetimde olmanın dezavantajlarını da yaşıyor. Oğuz'un bir kez daha başkan olmasına karşı çıkanların üzerinde durduğu nokta ise şu: ‘‘Türkiye'de bir lider sultasından söz ediliyor. Özel sektörde sık sık bu şikayeti aktarıyor. Hem böyle bir eleştiri yapacaksın, hem de kendi örgütlerinde başkanlık koltuğuna yıllarca aynı adamı oturtacaksın. Bunu yaparsan şikayet etmeye hakkın olmaz.’’
Rakipleri 3 dönemdir TİM Başkanlığı yapan Okan Oğuz'a karşı ‘‘değişim’’ sloganıyla Anadolu'da geziyor. Oğuz Satıcı, gezilerinde pasif kaldığını belirttiği TİM'in ağırlıklı olarak Anadolu'ya sahip çıkması gerektiğini anlatıyor. Satıcı seçmenlerine kendilerinin öncelikle Anadolu'ya sahip çıkacakları vaadinde bulunuyor ve ‘‘Bu meclisi Türkiye'nin en büyük ve enonurlu meclisi yapacağız. Sürekli bir arada hareket ettireceğiz’’ diyor.
Satıcı ile benzer bir düşünceden yola çıkan Metin Altuğ da, seçmenlerine ‘‘bütün sektörleri kucaklayan bir TİM’’ sözü veriyor. Altuğ, eleştirilerini direkt olarak Okan Oğuz'a yöneltmiyor. Ama ‘‘İhracat sadece tekstil ve konfeksiyon demek değildir’’ diyerek TİM yönetimini diğer sektörlere yeterince ilgi göstermemekle suçluyor.
PROGRAMA DESTEK ETKİLEDİ
Rakiplerinin Oğuz yönetimine yönelik eleştirilerinin bir dayanağı da TİM'in, 17 Aralık 1999'da açıklanan ekonomik programa TOBB'la (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) birlikte ‘‘Türkiye Enflasyonu Yeniyor’’ kampanyası ile destek vermiş olması. Çöken bir programa destek vermiş olmak, bir süre önce olaylı bir şekilde başkanını değiştiren TOBB'dan sonra TİM'i de sarsmış görünüyor. TİM'in hükümete ve programa verdiği desteği ‘‘abartılı’’ bulan pekçok ihracatçı, bu noktada eleştiri oklarını Oğuz'a yöneltiyor.
İLK RAKİBİ ORAKÇIOĞLU
İstanbul'da faaliyet gösteren Miro Tekstil'in sahibi olmasına karşın, adaylığını Ege Hazır Giyim İhracaatçı Birliği'nden koyan Okan Oğuz, başkanlığa resmen adaylığını açıklamak için de öncelikle bir başka seçimi kazanması gerekiyor. TİM'de seçimin ilk aşaması, birliklerince seçilerek Ankara'ya gönderilen 240 üyenin 20 kişilik bir İcra Komitesi'nin oluşturulması. Başkanlığa resmen aday olmak için öncelikle bu kurula seçilmek gerekiyor. Satıcı ve Altuğ, sektör birliklerinden bu kurula girmeyi garantilemiş durumda. Bu kurula hazır giyim ve konfeksiyon TİM icra kurulu üyeliğine aday olan Oğuz'un karşısında önemli bir rakip bulunuyor. Oğuz'un öncelikle, Damat& Tween'in sahibi Süleyman Orakçıoğlu'nu ekarte etmesi gerekiyor. Satıcı'nın başkanlığını desteklediği bilinen, Orakçıoğlu'nun Oğuz ile anlaşması mümkün görünmüyor.
Oğuz: Bitirmem gereken işler var
TİM'in ilk başkanı olan Okan Oğuz, ‘‘Gelinen nokta ortada, nerden nereye geldiğimizi herkes görüyor. Adaylığım tek başına alınmış bir karar değil’’ dedi. Oğuz, ‘‘Yeni dönemde yarım kalmış işlerim ya da ülkenin bugün içinde bulunduğu duruma yönelik bazı projeleri’’ bulunduğunu belirterek, bunların İcra Komitesi'nde alınmış kararlar olduğunu hatırlattı. Oğuz, ‘‘İlla devam edeyim, bu işi bırakmayayım’’ düşüncesinde olmadığını vurguladı. TİM'in kurumsal ve yasal altyapısını tamamladıklarını, TOBB'la Moskova'da, turizmcilerle Almanya'da bir merkez yapılması ve ihracatçı birliklerinin dış ticaret birliklerine dönüştürülmesinde başlamış çalışmaları hatırlatan Oğuz, adaylığının aylar öncesinden bir konsensusla gündeme geldiğini vurguladı.
Satıcı: Lider sultası bitmeli
Son bir ayda 14 bin kilometre yol katederek Anadolu'yu dolaşan Oğuz Satıcı'ya göre TİM, ‘‘Tanımı ve misyonu gereği iki yılda bir toplanan bir icra komitesi ya da yürütme kurulu olarak değil, demokratik katılımla yönetilen gerçek bir meclis gibi yapılanmalı.’’ Bütün ihracatçıları kucaklama sözü veren Satıcı, iki yıllık bir program açıkladı. Seçilmesi halinde ilk TİM toplantısında sunacağı programda Satıcı, ekonomiye, üretime, dış ilişkilere, ihracatın desteklenmesine yönelik çabalar başlığının yanı sıra TİM yönetiminde yeniden yapılanma konusuna yer verdi.
Altuğ: Tekstilci tekeline son
Kamuoyunda diğer adaylar kadar görünmeyen Metin Altuğ, Bella Çikolata'nın sahibi. ODTÜ mezunu olan Altuğ'un, kafasındaki TİM, bütün sektörlere ve bütün ihracatçılara aynı hizmeti veren bir kuruluş. ‘‘Bir dolar getirenin 1 milyon dolar getirenden farkı yok. Desteği verirseniz o da 1 milyon dolar getirir’’ diyen Altuğ, ihracatın tekstilcilerin tekelinde olamayacağını savunarak şunları söyledi: ‘‘Tekstil ve hazırgiyim ihracatı gerilerken Türkiye ihracat rakamını koruyorsa buna dikkat etmek gerekir. Bu ülkede ihracatını yıldan yıla katlayan başka sektörler de var, otomotiv, elektronik, metal ihracatında önemli gelişmeler yaşanıyor. Bunları kimse görmezden gelemez.’’
240 Meclis üyesinin oy kullanacağı seçimlerde Okan Oğuz'un işi bu kez daha zor görünüyor. Altı yıldır TİM'i yöneten Oğuz, rakiplerine göre deneyimli olmakla birlikte uzun dönemdir yönetimde olmanın dezavantajlarını da yaşıyor. Oğuz'un bir kez daha başkan olmasına karşı çıkanların üzerinde durduğu nokta ise şu: ‘‘Türkiye'de bir lider sultasından söz ediliyor. Özel sektörde sık sık bu şikayeti aktarıyor. Hem böyle bir eleştiri yapacaksın, hem de kendi örgütlerinde başkanlık koltuğuna yıllarca aynı adamı oturtacaksın. Bunu yaparsan şikayet etmeye hakkın olmaz.’’
Rakipleri 3 dönemdir TİM Başkanlığı yapan Okan Oğuz'a karşı ‘‘değişim’’ sloganıyla Anadolu'da geziyor. Oğuz Satıcı, gezilerinde pasif kaldığını belirttiği TİM'in ağırlıklı olarak Anadolu'ya sahip çıkması gerektiğini anlatıyor. Satıcı seçmenlerine kendilerinin öncelikle Anadolu'ya sahip çıkacakları vaadinde bulunuyor ve ‘‘Bu meclisi Türkiye'nin en büyük ve enonurlu meclisi yapacağız. Sürekli bir arada hareket ettireceğiz’’ diyor.
Satıcı ile benzer bir düşünceden yola çıkan Metin Altuğ da, seçmenlerine ‘‘bütün sektörleri kucaklayan bir TİM’’ sözü veriyor. Altuğ, eleştirilerini direkt olarak Okan Oğuz'a yöneltmiyor. Ama ‘‘İhracat sadece tekstil ve konfeksiyon demek değildir’’ diyerek TİM yönetimini diğer sektörlere yeterince ilgi göstermemekle suçluyor.
PROGRAMA DESTEK ETKİLEDİ
Rakiplerinin Oğuz yönetimine yönelik eleştirilerinin bir dayanağı da TİM'in, 17 Aralık 1999'da açıklanan ekonomik programa TOBB'la (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) birlikte ‘‘Türkiye Enflasyonu Yeniyor’’ kampanyası ile destek vermiş olması. Çöken bir programa destek vermiş olmak, bir süre önce olaylı bir şekilde başkanını değiştiren TOBB'dan sonra TİM'i de sarsmış görünüyor. TİM'in hükümete ve programa verdiği desteği ‘‘abartılı’’ bulan pekçok ihracatçı, bu noktada eleştiri oklarını Oğuz'a yöneltiyor.
İLK RAKİBİ ORAKÇIOĞLU
İstanbul'da faaliyet gösteren Miro Tekstil'in sahibi olmasına karşın, adaylığını Ege Hazır Giyim İhracaatçı Birliği'nden koyan Okan Oğuz, başkanlığa resmen adaylığını açıklamak için de öncelikle bir başka seçimi kazanması gerekiyor. TİM'de seçimin ilk aşaması, birliklerince seçilerek Ankara'ya gönderilen 240 üyenin 20 kişilik bir İcra Komitesi'nin oluşturulması. Başkanlığa resmen aday olmak için öncelikle bu kurula seçilmek gerekiyor. Satıcı ve Altuğ, sektör birliklerinden bu kurula girmeyi garantilemiş durumda. Bu kurula hazır giyim ve konfeksiyon TİM icra kurulu üyeliğine aday olan Oğuz'un karşısında önemli bir rakip bulunuyor. Oğuz'un öncelikle, Damat& Tween'in sahibi Süleyman Orakçıoğlu'nu ekarte etmesi gerekiyor. Satıcı'nın başkanlığını desteklediği bilinen, Orakçıoğlu'nun Oğuz ile anlaşması mümkün görünmüyor.
Oğuz: Bitirmem gereken işler var
TİM'in ilk başkanı olan Okan Oğuz, ‘‘Gelinen nokta ortada, nerden nereye geldiğimizi herkes görüyor. Adaylığım tek başına alınmış bir karar değil’’ dedi. Oğuz, ‘‘Yeni dönemde yarım kalmış işlerim ya da ülkenin bugün içinde bulunduğu duruma yönelik bazı projeleri’’ bulunduğunu belirterek, bunların İcra Komitesi'nde alınmış kararlar olduğunu hatırlattı. Oğuz, ‘‘İlla devam edeyim, bu işi bırakmayayım’’ düşüncesinde olmadığını vurguladı. TİM'in kurumsal ve yasal altyapısını tamamladıklarını, TOBB'la Moskova'da, turizmcilerle Almanya'da bir merkez yapılması ve ihracatçı birliklerinin dış ticaret birliklerine dönüştürülmesinde başlamış çalışmaları hatırlatan Oğuz, adaylığının aylar öncesinden bir konsensusla gündeme geldiğini vurguladı.
Satıcı: Lider sultası bitmeli
Son bir ayda 14 bin kilometre yol katederek Anadolu'yu dolaşan Oğuz Satıcı'ya göre TİM, ‘‘Tanımı ve misyonu gereği iki yılda bir toplanan bir icra komitesi ya da yürütme kurulu olarak değil, demokratik katılımla yönetilen gerçek bir meclis gibi yapılanmalı.’’ Bütün ihracatçıları kucaklama sözü veren Satıcı, iki yıllık bir program açıkladı. Seçilmesi halinde ilk TİM toplantısında sunacağı programda Satıcı, ekonomiye, üretime, dış ilişkilere, ihracatın desteklenmesine yönelik çabalar başlığının yanı sıra TİM yönetiminde yeniden yapılanma konusuna yer verdi.
Altuğ: Tekstilci tekeline son
Kamuoyunda diğer adaylar kadar görünmeyen Metin Altuğ, Bella Çikolata'nın sahibi. ODTÜ mezunu olan Altuğ'un, kafasındaki TİM, bütün sektörlere ve bütün ihracatçılara aynı hizmeti veren bir kuruluş. ‘‘Bir dolar getirenin 1 milyon dolar getirenden farkı yok. Desteği verirseniz o da 1 milyon dolar getirir’’ diyen Altuğ, ihracatın tekstilcilerin tekelinde olamayacağını savunarak şunları söyledi: ‘‘Tekstil ve hazırgiyim ihracatı gerilerken Türkiye ihracat rakamını koruyorsa buna dikkat etmek gerekir. Bu ülkede ihracatını yıldan yıla katlayan başka sektörler de var, otomotiv, elektronik, metal ihracatında önemli gelişmeler yaşanıyor. Bunları kimse görmezden gelemez.’’