Güncelleme Tarihi:
İhale için Alsancak Liman Hizmetleri A.Ş, Babcock and Brown ve PSA-Akfen Ortak Girişim Grubu, Çelebi Holding A.Ş, Global-Hutchison ve Ege İhracatçı Birlikleri Liman Hizmetleri ve Taşımacılık A.Ş (EİB Limaş) olmak üzere dört grup teklif vermişti. İhalesi dört kez ertelenen liman için açık artırma 900 milyon dolar ile başladı. EİB Limaş A.Ş 1 milyar 275 milyon dolar ile en yüksek teklifi vererek, 49 yıllığına limanın işletmesini devralmaya hak kazandı.
EİB Limaş A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Servet Eröcal, şirketin dış ticaretten sorumlu bakanlığın ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın izinleriyle kurulduğunu, ihracatçı birliklerinin katıldığı bir şirket olduğunu hatırlattı. İhracatçılar olarak ihaleyi kazanmalarından duydukları mutluluğu dile getiren Eröcal, “Tüm dış ticaret ailesi seviniyor. EİB Limaş A.Ş'yi çekirdek bir şirket olarak muhafaza edip, sermaye artırımı suretiyle en geniş çapta başta Egeli ihracatçılar olmak üzere, Türkiye ihracatçılarını dahil etmek istiyoruz” dedi. Limanın ihracatın en önemli altyapı yatırımlarından birisi olduğunu ancak Türkiye'nin en önemli eksikliklerinden birisini de liman yetersizliği olarak gösteren Eröcal, “Türkiye için bu yetersizliğin adım adım giderilmesi şart. Bizim Limaş şirketimizin attığı adım diğer bölgelerde de TİM öncülüğünde devam edebilir. Her bölgenin ihracatçıları kendi bölgelerinin limanlarına sahip çıkabilir. Amacımız diğer bölge ihracatçılarına örnek olmak” diye konuştu.
EN AZ 300 MİLYON DOLAR YATIRIM
İzmir Alsancak Limanı'nın Türkiye'nin en önemli ihracat limanı olduğunu ifade eden Eröcal, limanda önemli sıkıntılarının bulunduğunu söyledi. Bu sıkıntıları sıkışıklık zammı ve büyük gemilerin yanaşamaması nedeniyle yüksek navlun ücretleri olarak gösteren Eröcal, “Bunlar ihracatın rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Özelleştirme sonrası düzelteceğiz.
Konsorsiyumda yeralış nedenimiz buna dayanıyor” dedi. Yatırımlar kapsamında dip taraması yapılacağını, derinliği 14 metreye çıkaracaklarını, büyük gemilerin gelmesini sağlayacaklarını, iskelenin uzatılacağını, koyteynır istifleme alanlarını artıracaklarını anlatan Eröcal, “Fizibilite çalışmaları yapıldı. Rakamları tekrar revize etmek durumdayız. Ama hiçbir şekilde 300 milyon dolardan aşağı bir yatırım olacağını sanmıyorum” diye konuştu. Yapılacak yatırımla bugünkü kapasitesi 850 bin TEU olan İzmir Limanı'nda kapasitenin 2.7 milyon TEU'ya kadar çıkabileceğini söyledi. Eröcal, navlun ücretlerinin düşmesiyle de Türkiye'nin milyarlarca dolarlık tasarruf yapacağını belirterek ve sıkışıklık zammının çok kısa sürede ortadan kalkacağı müjdesini verdi.
MERSİN LİMANI'NA BENZEMEZ
Mersin Liman'nın PSA Akfen'e devrinin önünü 22 ay sonra açılması gibi bir durumun İzmir Alsancak Limanı için yaşanmaması temennilerinin iş dünyası tarafından dile getirildiğinin hatırlatılması üzerine Eröcal şöyle konuştu: “Mersin gibi 22 ay değil, İzmir için bir iki ayda sonuç alınabileceği inancındayız. Açık artırmadan sonra Rekabet Kurulu'na olay intikal etti. Daha sonra Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun kararıyla prosedür tamamlanmış olacak. Mersin gibi sürümcemede kalmasının bir gerekçesi yok. Yargı kararı oluşmuştur. Diğer idari mahkemeler de onu emsal alacaktır. Bizi uzun süreli bir bekleme, sürümcemede kalma, yabancı yatırımcının hevesinin kırılması, ihracatçının sürekli yüksek navlun, sıkışıklık zammı ödemesi söz konusu olmayacak. Kurullardan karar çıkınca yatırıma en kısa sürede başlanacak.”
İHRACATLA BERABER LİMANLAR BÜYÜMELİ
Konteynır taşımacılığının dünyada gittikçe yaygınlaştığına dikkat çeken Eröcal, “Birlikte hareket ettiğimiz ortak dünyanın en büyük konteynır limanları işleticisi. En son teknolojiyi kullanırlar. Konteynırın ısısını ve nemini sürekli uydu araclığıyla izleme olanağı olacak. Hepsinden önemli Türkiye'nin ihracatı gelişiyor. Bu yıl ki hedef 100 milyar dolar. 2023 hedefimiz 500 milyar dolar. Eğer limanlarımızı büyütmezsek, modernleştirmezsek bu ihracat hedeflerine erişmemiz mümkün olmaz” dedi.