Güncelleme Tarihi:
KATILIM bankalarının ihracata verdiği kredi toplamı 5.1 milyar TL’yi geçti. İhracattaki artışa paralel katılım bankalarının, ihracatçıya sağladığı finansman desteği de artıyor. Sadece nakdi kredi olarak değil, katılım bankaları, yeni ihracata başlayacak ya da mevcut pazarlarını genişletmek isteyen KOBİ’lere danışmanlık hizmeti de veriyor. Sektör temsilcileri, faiz hassasiyeti olan kişiler ve firmaların, dış ticaret faaliyetlerini, katılım bankaları aracılığıyla yürüttüğünü söylüyor. Dış pazarlara henüz girmemiş olan şirketlere de ciddi destek olduklarını belirten sektör temsilcileri, özellikle hedef kitlelerinin KOBİ’ler olduğuna değinir.
Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, katılım bankaları olarak, finansal anlamda hizmet sunarken mal alım-satımı veya ticaret olmaksızın kredi vermediklerini söyledi. Utku, işletmelere özellikle ithalat-ihracat alanında fırsatlar sunduklarını belirterek, “Dış ticaret finansmanı, on-line finansman, yurt içinde ve yurt dışında taksitli kullanabilecekleri ticari finansman kartlarını sayabiliriz. Bizler sadece finansman sağlamıyoruz, dış ticaret uzmanlarımız ile de baştan sona hizmet veriyoruz” dedi.
BELGELİ-BELGESİZ TEŞVİK
Melikşah Utku, Albaraka Grubu’nun üç kıtada, 15 ülkede hizmet verdiğini, özellikle bu ülkelerle Türkiye’nin ticaret hacminin son yıllarda çok arttığını ifade ederek, şunları söyledi: “Buralarda kendi bankalarımız olduğu için ciddi anlamda müşterilerimize hizmet sunabiliyoruz. Cezayir gibi ülkelerde Türkiye’nin ihracatının neredeyse çeyreği Albaraka’dan geçiyor Kuzey Afrika, Orta Doğu ülkeleri nezdinde çok ciddi bir hizmet sunuyoruz. Öncelikle, müşterimiz olsun olmasın tüm ihracatçı ve ithalatçılar, ‘Alo Dış Ticaret’ destek hattımızı arayarak, danışmanlık hizmeti alabiliyor.”
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, 2018’de Merkez Bankası reeskont kredilerine aracılık ile Türk Eximbank ticari alacak sigortasının teminata alınması noktasında, Katılım Bankaları Birliği bünyesinde çalışmalara başlandığını, katılım bankalarının da bu imkânları kısa sürede ihracatçılara sunacaklarını söyledi. Uyan, Kuveyt Türk olarak 2017’nin ilk 10 ayında 3 milyar dolarlık ihracata aracılık ettiklerini vurgulayarak, “İhracatçılara finansman noktasında belgeli ve belgesiz teşviklerin yanı sıra, son zamanlarda Türk Eximbank’ın sevk öncesi ihracat finansmanına da aracılık ederek müşterilerimize farklı çözümler sunuyoruz” dedi. Uyan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İthalat ve ihracatçılarımıza, nakit akışlarını destekleyerek ticari faaliyetlerine aracılık etmek üzere fon kullandırım imkânları sağlıyoruz. Bu kapsamda, müşterilerimizin üretim maliyetlerini göz önünde bulundurarak ve sektörel ayrım da yaparak uygun oranlarla finansman imkânı sunuyoruz.”
FAİZ HASSASİYETİ OLANLAR
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, faiz hassasiyeti olan kişi ve firmaların, dış ticaret faaliyetlerini katılım bankaları aracılığıyla yürüttüğüne değinerek, “Katılım bankaları da ihracat yapan firmalara çeşitli ödeme şekilleri çerçevesinde destek sağlamakta. Ayrıca pek çok firmanın ihracat yapma konusunda bilinmezlikten ve bilgisizlikten kaynaklı korkuları söz konusudur. Katılım bankaları, dış pazarlara henüz girmemiş olan şirketlere yardım etmek adına, ihracat sürecinin her aşamasında, özellikle de KOBİ düzeyindeki, firmalara yardımcı olmaktadır” dedi.
İkram Göktaş, katılım bankalarının dış ticarette ithalat ve ihracat ödemelerine aracılık yapabildiklerini, bu noktada katılım bankalarının üç farklı işlevi yerine getirme imkânına sahip olduğunu vurgulayarak, “Birincisi, bankacılık hizmetleri sunma. İkincisi, dış ticarete konu malı alıp satma ve ithalatçıya kefil olma” şeklinde konuştu.
KRİZLERE DAHA DİRENÇLİYİZ
Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, katılım bankaları olarak dış ticaretçi işletmelere destek vermeye çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi: “İş yapış tarzımızla konvansiyonel bankalardan her zaman farklı çalıştık. Biz, 90’lı yılların, kriz dönemlerinde bile reel sektörü finanse ettik. Katılım bankacılığı gerek Türkiye’de gerek dünyada krizlere daha dirençlidir. Türkiye’de ise reel sektöre finansman 2000’li yıllardan sonra başladı. Özellikle KOBİ’lere, 2006 yılından sonra bankacılık sektörümüz ilgi göstermeye başladı. 2008-2009 krizi çıktığında, son birkaç yıldır nispeten yatay büyüme söz konusu olunca bankaların KOBİ’lerle iletişim tarzı zaman zaman bozuldu. Biz ise devam ettik. Katılım bankacılığının en önemli farkı bu. Yani reel ekonomiye destek oluşu.”
DÖVİZ KURU RİSKİ TAŞIMIYOR
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, katılım bankacılığının prensiplerinden birinin gerçek ticarete aracılık etmek olduğunu belirterek, şunları söyledi: “İhracatçı firmalara yönelik uluslararası arenada sunulan hizmetlerin katılım bankacılığı prensiplerine uygun modellemeleri de bulunmakta. Ticarete başlanmadan önce bankalar süreçte yer alıp, finansmanın katılım bankacılığı prensipleri çerçevesinde yapılıyor olmasına azami dikkat etmektedir. Borç finansmanı yerine üretime yönelik fon kullandırılmakta. Konvansiyonel bankalarda, değişken faizli olarak kullandırılan çeşitli yabancı para finansman ürünleri bulunuyor. Katılım bankacılığında ise fon kullandırım anında kâr payı oranı sabitlendiği için ödeme vadesinde ihracatçı döviz kur riskiyle karşı karşıya kalmıyor.”
BANKA OLARAK İHRACATI GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “İhracata destek konusunda katılım bankalarını konvensiyonel bankalardan ayıran özellikler nelerdir?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Katılım bankacılığında, ihracat ilişkisinde mutlaka ortada hizmet veya malın olması gerekmektedir. Katılım bankacılığı prensipleri gereği zorunlu olan bu durum sebebiyle, katılım bankası mudisi adına devreye girmekte ve ihracatın reel olarak gerçekleşmesinde güven ortamı oluşmasını sağlamaktadır. İhracat işleminde malın finansmanı yapılacak ise katılım bankacılığının çalışma prensibi gereği banka, ihracatçı mudisi yerine geçmekte ve ihracatçı mudi yabancı ithalatçıya karşı güçlü pozisyonda durmaktadır. Ticari bankacılıkta ise banka sadece aracı bir kurum konumundadır.”