Güncelleme Tarihi:
Yeni Ekonomi Programı (YEP) faktoringe, özellikle de ihracat faktoringine talebi artıracak. Bu yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,5 artışla 82 milyar TL’lik ciroya ulaşan faktoring şirketleri, toplamda 150 milyar TL’lik işlem hacmine ulaştı ve faktoring işlemlerinden yararlanan şirket sayısı da 600 bini buldu. 82 milyar liralık cironun yüzde 82’si yurtiçi işlemlerinden, yüzde 18’i de ihracat ve ithalat işlemlerinden oluştu. İhracat faktoringinde ise ciro yüzde 7’nin üzerinde artarak 13,4 milyar TL’yi buldu. Bu dönemde ihracat faktöringi kapsamında da 122 binin üzerinde KOBİ’ye hizmet verildi.
ÜVEY EVLAT GİBİYİZ
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkan Vekili ve TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar, YEP’in ana direklerinden birinin ihracattaki büyüme olduğunu ve ihracat faktoringinin de bu beklentiye destek verecek bir ürün olduğunu söyledi. Baydar, ihracatçının vadeli alacağını hem garanti altına alan hem tahsilat hizmeti veren hem de erken finansman ile dövizin erken yurda girmesini sağlayan ihracat faktoringinden başka bir ürün olmadığını belirterek, “Birçok ihracatçımız halen bu ürünü tanımıyor. YEP’e uygun finansal ürünlerin ve çeşitliliğin sağlanabilmesi için daha fazla katkı bekliyoruz. Faktoring ne yazık ki finansal ürünler içinde üvey evlat muamelesi görüyor” dedi.
Çağatay Baydar, diğer finansal kuruluşların sahip olduğu pek çok kolaylıktan faydalanamadıklarını ve beklentilerinin ekstra bir teşvik değil, sadece fırsat eşitliği olduğunu ifade ederek, “YEP, faktoring sektöründe yurt içi işlemlerde dengeli bir süreç ve ihracat işlemlerinde yüksek bir büyüme olacağını gösteriyor. Hatta ihracat faktoringinin bu büyümenin tetikleyicisi, destekleyicisi ve finansörü olacağını gösteriyor” şeklinde konuştu.
İHRACAT FAKTORİNGİ
Yapı Kredi Faktoring Genel Müdürü Bozkurt Çöteli, yılın son çeyreğinde faktoringe talebin artış trendinde olacağını belirterek, YEP’in de özellikle ihracat faktoringinde talep artışını beraberinde getireceğini söyledi. Çöteli, “Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimlerde de ihracatın arttırılmasına yönelik planlamalar yaptıklarını görüyoruz. Beraberinde garanti sisteminin de çalıştığı ihracat faktoringi, firmaların güvenle ihracat faaliyetlerine devam edebilmesine olanak sağlıyor. YEP, Türkiye’de faktoring ürünlerinin kullanımının yurt dışındaki seviyelere yükselmesini sağlayacak” dedi.
ALACAKLARIMIZ KÜÇÜLDÜ
QNB Finans Faktoring Genel Müdürü Nergis Ayvaz Bumedian, son dönemde ekonomide yaşanan gelişmelerin faktoring pazarını olumsuz etkilediğini belirterek, toplam faktoring alacaklarının yılsonuna göre yüzde 30’a yakın küçüldüğünü kaydetti. Bumedian, şu açıklamaları yaptı: “Bunun de iki nedeni var; birincisi, fonlamada yaşanan daralma. Faktoring şirketlerinin sermaye ve bono dışında ağırlıklı kaynağı yurt içi-yurt dışı banka kredileri. Banka kaynaklarında yaşanan daralma ve yükselen faizden doğal olarak faktoring sektörü olumsuz etkileniyor. Diğer bir nedeni de sıkı risk yönetim tedbirleri sonucu onaylanan işlem sayısının azalması olarak belirtebiliriz. Aynı dönemde, kur artışı ile firmaların döviz risklerinin banka limitlerinde aşım yaratması sonucu bir süre faktoring talebinde bir artış görmüş olmakla birlikte artık sistemin dengeye oturduğunu düşünüyorum.”
FAKTORİNG KRİZ ÜRÜNÜ DEĞİL
- FKB Başkan Vekili Çağatay Baydar, faktoringin kriz ürünü olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Kriz dönemlerinde faktoring işlemlerinin arttığı algısı gerçeği yansıtmıyor. Aksine ticari yaşamın sorunsuz ilerlediği, genişlediği dönemlerde faktoring işlem hacmi geometrik bir oranda artıyor. Örneğin, üç yıllık dilimde ortalama artış, yıllık yüzde 5 ise biz de o üç yıl boyunca her yıl ortalama yüzde 25 işlem hacmimizi artırmışız. Büyümenin yüzde 8’leri bulduğu dönemde yüzde 70’lik ciro artışlarını gördük. Negatif büyümede ise durum tersine dönüyor.”
SON DÖNEMDE TALEP ARTTI
- Yapı Kredi Faktoring Genel Müdürü Bozkurt Çöteli, son dönemde faktoringe olan talebin arttığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Faktoring şirketleri olarak mevzuatımız gereği mevduat toplayamamamız sebebi ile fonlama maliyetlerinde hızlı bir artışla karşılaştık. Dolayısıyla bizler de fonlanma maliyetlerimizi müşterilerimize yansıtmak durumunda kaldık. Ancak fonlamamızın imkanı çerçevesinde müşterilerimizin yanında olmaya daima devam ediyoruz.”
YAPILANDIRMADA BİZ DE VARIZ
- QNB Finans Faktoring Genel Müdürü Nergis Ayvaz Bumedian, finansal yeniden yapılandırma konusuna da değinerek, faktoringin de bu kapsam içinde olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Faktoring ticareti finanse eden kısa vadeli bir ürün. Yapılandırma kapsamında gündeme gelecek vadelerin de bu özelliğe göre belirleneceğini düşünüyorum. Her şirket özelinde finansal borçların tamamını oluşturan alacaklılar, lider bankanın yönlendirmesinde bir araya gelip bir masa kuracaklar, alacaklıların üçte ikisinin mutabakatı ile şirketin faaliyetlerine devam etmesini temin edecek bir ödeme planı belirleyecek, teminatları da bu kapsamda paylaşacaklar. Amacımız karşılıklı iyi niyetlerle reel sektörün nefes almasına yardımcı olmak. Finansal yapılandırma kapsamına girmese de biz zaten kısa süreli nakit sıkışıklığı yaşayan müşterilerimize imkanlarımız dahilinde vade uzatımı ve taksitlendirme yaparak yardımcı olmaya çalışıyorduk. Bundan sonra benzer şekilde yardımcı olmaya devam edeceğiz.”
ULUSLARARASI FİNANS TOPLANTISI 8-9 EKİM’DE
Dünya Faktoring Organizasyonu’nun (FCI), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Finansal Kurumlar Birliği (FKB) işbirliği ile “Türkiye: Kıtaları Birleştirmek” teması ile uluslararası konferans düzenleniyor. 8-9 Ekim 2018 tarihlerinde İstanbul Swissotel Bosphorus’ta düzenlenecek toplantıda; tedarik zinciri finansmanı, Türkiye, Ortadoğu, Rusya ile Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde faktoring, İslami faktoring, finans sektöründe dijitalleşmenin önemi, kredi sigortası-faktoring iş birliği konuşulacak. FKB’den yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Sadece Türkiye’de değil bölgemizde de faktoring çözümlerinde inovatif bir yaklaşım, çağın gerekliliği haline gelmiş durumda. Bunun yanında, Türkiye’nin faktoring alanındaki öncü pozisyonunu bir adım ileri taşıyarak bölgesel çözümler üretir hale getirme hedefindeyiz. Bu amaçla, 8-9 Ekim tarihlerinde İstanbul’da, sektörün global aktörlerini bir araya getiren bir etkinlik planladık. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi vizyonu, ülkemizin global ticaret ağındaki stratejik konumu ve Türk faktoring sektörünün dünyada bir başarı hikayesi olarak değerlendirilen performansını göz önüne alarak, konferans ana teması çerçevesinde ülkemizi bölgesel ticaret finansmanı merkezi olarak konumlandırdık.”