Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2005 00:00
İhlas Holding A.Ş. ve Ayhan Apak adına açıklama yapan Avukat Abdurrahman Gök, Hürriyet’te dün yayınlanan ‘İhlas Finans’ta Apak Oyunu’ başlıklı habere esas olan raporların konuyla ilgili ilk raporlar olduğunu, sonraki aşamalarda bu konularda takipsizlik kararı verildiğini bildirdi. Açıklamada, İhlas Finans’tan alacaklı olanlara 445 milyon dolar ödendiği belirtildi.
TASFİYE halindeki İhlas Finans Kurumu A.Ş. (İFK) hakkında önceki gün Hürriyet’te yayınlanan ‘İhlas Finans’ta Apak Oyunu’ başlıklı
haber için İhlas Holding A.Ş. ve Ayhan Apak adına Avukat Abdurrahman Gök açıklama yaptı. Avukat Gök açıklamasında; haberlere dayanak olan bilgilerin tasfiye sürecinin ilk aşamalarındaki raporlardan alıntı olduğunu belirtti ve ‘Sonuçları dile getirmeyen, aşamaları bilmeden ve açıklamadan yapılan yayınlarla, kamuoyu önünde İhlas grubu ve tasfiye memurlarını suçlu göstermeye çalışan, hukuka aykırı bir yayın yapılmıştır. Bu yayını, bütünü ile reddediyoruz’ dedi.
445 MİLYON DOLAR ÖDEDİK:
İhlas Finans’ın tasfiye sürecinde bugüne kadar 445 milyon dolarlık ödeme yapıldığını belirten Gök açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: ‘9 Şubat 2001’de tasfiyesine karar verilen İhlas Finans Kurumu, Türk Ticaret Kanunu’nun genel hükümlerine göre, tasfiye işlemlerine devam etmektedir. İhlas Finans Kurumu 3 Ağustos 2001 tarihli genel kurul ve yapılan sonraki genel kurullarda yıllık toplantılarda; sürekli biri içerden ve biri dışardan; biri hukukçu ve biri maliye kökenli iki kişiyi tasfiye memuru olarak atamış ve tasfiyenin sağlıklı yapılabilmesi için, azami gayreti sarfetmiştir. Maliye kökenli olmasından dolayı Ayhan Apak da tasfiye memuru olarak atanmış, görevini başarı ile sürdürmüştür.’
TAKİPSİZLİK KARARI:
Avukat Abdurrahman Gök, müracaatlar sonucunda BDDK’nın ilgili yazıları savcılık makamlarına gönderdiğini, savcılık makamlarının takipsizlik kararları verdiğini belirttiği açıklamasında bu kararların kesinleştiğini kaydetti. Gök’ün açıklamasına göre BDDK bu konuda şu açıklamaları yaptı: ‘26.09.2001 tarih ve B-28-94 Sayılı Yazısında; Kurum’da yapılan incelemelerde, Kurum kaynaklarının 15.06.2001 tarih ve 5 sayılı raporumuzda da ayrıntılı olarak belirtilen şekilde bayi şirketler kanalıyla İhlas Grubuna kullandırılmasının 4389 sayılı Bankalar Kanununa aykırılık oluşturduğu konusunda herhangi bir saptamamız olmamıştır. 02.08.2001 Tarihli M-7/83 sayılı yazısında Başmurakıplığımızca İhlas Finans Kurumu A.Ş.’nde yapılan incelemeler sırasında Kurum tarafından toplanan ve 31.12. 2000 tarihi itibariyle 1 milyar USD’yi aşan fonun Kurum karar alma organlarında görevli olanlar tarafından zimmetlerine geçirilip geçirilmediği konusuna da bakılmıştır. 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22/3. maddesine aykırılık oluşturacak bir işlemle karşılaşılmamıştır. Ayrıca ilgililerin Kurum nezdindeki cari ve katılma hesapları da incelenmiş, ancak bu doğrultuda (zimmete geçirme) konusunda da bir bulguya rastlanılmamıştır. Bu çerçevede konuyla ilgili olarak 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümleri çerçevesinde Savcılığınıza suç duyurusunda bulunulmasına gerek olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.’
BAKANLIK ŞİKAYETLERİ: Açıklamada, ‘Bir kısım vatandaşların Sanayi Bakanlığı’na başvurusu sonucunda; Sanayi Bakanlığı müfettişleri tarafından hazırlanan raporlarla tasfiye sürecinin hukuka uygun olup olmadığı; tasfiye memurlarının görevlerini doğru yapıp yapmadıkları hususlarında, hile ve desise olup olmadığı gibi noktalarda hazırlanan raporlar Bakırköy Savcılık makamına ulaştırıldı. Savcılık, Ayhan Apak ve diğer tasfiye memurlarının görevlerini, tasfiye memuru sorumluluğu içinden yaptığı ve hile ve desise kullanmadıklarından bahisle suç oluşmadığı sonucuna ulaştı’ denildi.