Güncelleme Tarihi:
TUSİAD Genel Kurulu'ndan Fotoğraflar / FOTOGALERİ
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, toplumun bir kesiminin yaşam tarzına ilişkin endişelerini dile getirdi. Kendisinin de kaygılandığını söyleyen Boyner, ifrat (ölçüyü aşma, aşırılık) ile tefrit (ifratın karşıtı, herhangi bir konuda geride kalma, yeterli ölçüde olmama durumu) arasında bir denge bulunması gerektiğini vurguladı. Boyner, TÜSİAD’ın 41’inci Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada, bu konudaki endişelerini şöyle dile getirdi:
Beni kaygılandırıyor
Ülkemizin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali, beni kaygılandırıyor. Bu konuda ifrat ile tefrit arasında bir denge noktasını bulmak zorundayız.
Kıyı-iç bölge ayrımı
Bu ülkenin hangi coğrafyasında yaşıyor olursak olalım çözmek zorunda olduğumuz sorunlar ortak. Sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi-iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz.
Doğru bildiğimizi söyleriz
TÜSİAD doğru bir iş yapıldığına ikna olduğunda desteğini, yanlış yolda yüründüğünü düşündüğünde eleştirilerini esirgemez. Bize düşen, doğru bildiğimizi, bunun neden doğru olduğunu da açıklayarak söylemektir. Amacımız yeni fikirlerin yeşermesi, sentezlerin üretilmesi, ülkemizin refahına ve huzuruna hizmet edecek çizginin takip edilmesidir. Tüm çalışmalarımız bu yönde çabalar olarak değerlendirilmelidir.
Uzlaşmadan kaçınmayız
Saptadığımız hedeflere yürürken, bize ışık veren, rehberlik eden, Türkiye’nin ortak çıkarlarına hizmet kaygısıdır. Buna yönelik olarak uzlaşma arayışından hiçbir şekilde kaçınmadık, sorumluluğun gerektirdiklerini yaptık. Ancak hiç kuşkusuz bizim de gerisine düşemeyeceğimiz evrensel özgürlük anlayışıyla tutarlı bir çizgimiz var.
‘Biz bize benzeriz’ deyip içimize kapanamayız
ABD’nin eski Başkanı Bill Clinton’ın 1999’da Türkiye’ye geldiğinde “21’inci yüzyılın yönü çizilirken Türkiye’nin yapacağı tercihlerin yüksek düzeyde belirleyiciliği olacağını” söylediğini hatırlatan Ümit Boyner, şöyle konuştu: “Galiba haklı çıktı. Stratejik tercihlerinden başlayarak, Türkiye’nin laikliğini nasıl sürdüreceği, demokrasisini derinleştirip derinleştiremeyeceği, etnik ya da mezhep temelli vatandaşlık sorunlarını nasıl aşacağı, vatandaş-devlet ilişkisini nasıl geliştireceği, dış politikasının rotası gibi konularda yapacaklarımız hep 21. yüzyılın gidişatını etkileyecek tercihler. Bu tercihleri yaparken, sorunlarımıza çözüm ararken mutlaka kendi normlarımıza uygun, özgün çözümler üretmeliyiz. İçinde bunca çeşitliliği barındıran bir toplumun bu gerçeklikten, hemen her alanda yaratıcı sentezler çıkarabilmesi gerekir. Ancak bu çağda ‘biz bize benzeriz’ diyerek içimize kapanamayız. İnsanlığın deneyimlerine, birikimine sırtımızı çeviremeyiz.”
Bunca açılımdan sonra geri adım atılmaz
ÜMİT Boyner, “Artık on yıllardır Türkiye’yi kemiren konularda, hele bunca açılım da yaptıktan sonra geri adım atmak eski formüllerden medet ummak da söz konusu olmamalıdır. Seçim sürecinde tüm siyasi partilerimizin bu gerçeği hep hatırda tutarak eski alışkanlıklarından kurtulmalarını, rekabeti husumet haline getirmemelerini diliyorum” dedi.
Dink cinayeti bize adaletin yerine gelmediğini hatırlatıyor
UĞRADIĞI silahlı saldırı sonucu öldürülen gazeteci-yazar Hrant Dink’in 4’üncü ölüm yıldönümü olduğuna değinen Ümit Boyner, “Sevenlerinin, kaybına alışamayanların derin acısı bir yana, Hrant Dink cinayeti rahmetli Uğur Mumcu gibi, daha burada sayamayacağım birçok faili meçhul gibi bir sembol niteliğindedir. Bize adaletin bir türlü yerine gelmemesini hatırlatır. Türkiye tarihinde bir türlü gerçek suçlusuna ulaşamadığımız cinayetleri, karanlık, derin, bir türlü adalet önüne çıkartılamayan güçleri hatırlatır. Adalet duygusundan yoksunluk en büyük yoksunluktur” dedi. “Sayın Başbakanım, okuduğunuz şiir yüzünden on yılı aşkın bir süre hapis yattınız. Bu yoksunluğu çok iyi anladığınızı tahmin ederim” diyen Boyner, yargı reformuna olan ihtiyacı dile getirdi. Boyner, “Her bir vatandaşımız için, hepimiz için, tarafsız, bağımsız ve kaliteli, zamanında çalışan adalet. Vicdanlarımızın rahatlığı, adalete ve hukuk üstünlüğüne güvenip önümüze bakmamız, Türkiye’nin geleceği için olmazsa olmaz” diye konuştu.
Tanör’ü andı, anayasa çalışmasını anlattı
ÜMİT Boyner, 1997’de TÜSİAD’a “Türkiye’de Demokratikleşme Perspektifleri” raporunu hazırlayan hazırlayan Prof. Bülent Tanör’ü rahmetle andığı konuşmasında, halen Prof. Ergun Özbudun ve Prof. Turgut Tarhanlı’nın yürüttüğü anayasa çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Boyner, çalışmaların 25 kişilik bir grup tarafından yürütüldüğünü, sonuçların ise 22 Mart’ta açıklanacağını belirtti.
Yeni YİK Başkanı Erkut Yücaoğlu
GENEL Kurulda, Mustafa Koç’tan boşalan YİK Başkanlığı görevini Erkut Yücaoğlu’nun üstlenmesi onaylandı. Bu arada Yücaoğlu ve Rahmi Koç, Mustafa Koç ve Ömer Dinçkök’ün ‘Onursal Başkan’ olmasını önerdi. Yapılan oylama sonucunda Koç ve Dinçkök, TÜSİAD’da onursal başkan oldu.
NOTLAR - NİLGÜN KARATAŞ
Konuşmak için beni bekleyin
Genel kurul, katılımcı sayısının yüksekliği ile iş dünyasının Başbakan Tayyip Erdoğan’a olan ilgisini gösterirken, Başbakan da iş dünyasının görüş ve düşüncelerine verdiği önemi gösterdi. Başlangıç saati 09.30 olarak belirlenen toplantıya Başbakan gecikirken, “Konuşmak için beni bekleyin. Sizi dinlemek istiyorum” diye haber gönderdiği öğrenildi.
Kızı Sümeyye ile birlikte
Erdoğan, toplantıya kızı Sümeyye Erdoğan ile
birlikte katıldı. Ayrıca Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Bülent Gedikli de eşlik etti.
Mekkeli heyet bekledi
Genel Kurulu’n yurtdışından da misafirleri vardı. Mekke Belediye Başkanı Dr. Usame Bin Fazıl Bin Aydarus El-Barr, toplantı salonunun girişinde Başbakan’ı bekledi. Erdoğan’ın heyete genel kurulun yapıldığı Ceylan Otel’de randevu verdiği öğrenildi.
Kabloya takılınca sendeledi
Erdoğan kürsünün sol tarafındaki masada oturan divan üyeleriylet takalaşıp, konuşmasına öyle başlamak istedi. Ancak sağ ayağı yerdeki kabloya takılan Erdoğan, hafifçe sendeledi.
Hanımefendilerin başkanlığı
TÜSİAD’ın ilk Başkanı Feyyaz Berker, konuşmasında Arzuhan Doğan Yalçındağ ile Ümit Boyner’in başarılarına dikkat çekerek, “Bundan sonra Başkanlarımız kadın olsun” derken, Erdoğan’da bu konuya değindi. “TÜSİAD son 2 yıldır hanımefendiler tarafından yönetiliyor” diyen Erdoğan, bunun Türkiye’de kadınların kat ettiği mesafeyi gösterdiğini vurguladı.
‘Çaylak’ üye konuşma yaptı
TÜSİAD’ın eski başkanlarından Ömer Sabancı’nın oğlu Hacı Sabancı, TÜSİAD’ın en genç üyesi olarak dün ilk kez kürsüye çıktı. 24 yaşındaki Sabancı, “Çaylak olarak konuşmak üniversite sınavına girmekten zor” dedi.
Aidatlara yüzde 12.82 zam geldi
Geçen yıl aidatların değişmediği üyeler yıllık 19 bin 500 lira öderken, bu yıl bu rakam 22 bin liraya yükseltildi.