İç ve dış şoklara karşı korunuyoruz

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, son 10 yılda yakaladıkları siyasi istikrarla yaptıkları hamleleri “reform” olarak tanımladı. “Siyasi, ekonomik ve hukuk alanındaki gerçekleştirdiğimiz çok köklü reformlarla Türkiye, içeriden ve dışarıdan gelen şoklara karşı kendisini çok koruyacak bir ülke oldu. Bunların da test edildiğini görüyoruz” dedi. Şişli Cevahir Otel’de düzenlenen Uluslararası Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 33. açılışında konuşan Gül, Türkiye’nin ajandasının reform sürecini belirtmek olduğunu belirterek şunları söyledi:
 “Türkiye’de siyasi reformlar, ekonomik reformlar hepsi elele bugünkü Türkiye’yi ortaya çıkardı. İçeride zaman zaman karşılaştığımız çalkantılar, Türk ekonomisine hiç bir şekilde zarar vermediği gibi çok daha global planda, çok daha büyük şekilde gelen dalgalar, hep beraber şahit olduğumuz dünya finans krizleri, bütün bunlar da Türk ekonomisine etki yapmadılar. Türk ekonomisinin herhangi bir sarsıntı geçirmesine neden olmadılar. Türkiye’nin önündeki ajandası, bu reform sürecini güçlü bir şekilde devam ettirmek olacaktır.”

SİYASİ İSTİKRAR AVANTAJ

Türkiye’nin en önemli avantajının ülkedeki siyasi istikrar olduğuna da dikkat çeken Abdullah Gül bu sayede  doğru yasaların çıkartıldığına dikkat çekti. Bugün bir çok Avrupa ülkesinde yaşanan krizlerin  altındaki esas nedenin, karar alamama olduğunu da belirten Gül, “Yoksa doğru politikanın ne olduğunu eminim ki, nüfusu en küçük ülkede bile bilen çok sayıda uzman vardır. Ama önemli olan doğru politikaların uygulama kararlılığını gösterecek, güçlü yönetimlerin olup olmamasıdır” diye konuştu.
Hedeflerinin kuruluşunun 100. yıldönümünde Türkiye’yi yüksek gelirli ülkeler sınıfına taşımak olduğunu da belirten Cumhurbaşkanı, “Bugün orta gelirli bir ülkeyiz. Hepimizin çok tartıştığı bir konu vardır, orta gelir tuzağı diye. Türkiye’nin bu tuzağa düşmemesi için Türkiye’yi büyütmeye devam etmemiz gerekir. Tabii ki orta gelirliler, yüksek gelirli bir ülke noktasına gelebilmenin çok önemli şartlarından birisi, o ülkenin hepimizin ‘soft power’ dediğimiz, Türkçede ‘yumuşak güç’ olarak adlandırdığımız bu tarafını, Türkiye’nin çok güçlü hale getirmektir” dedi.

YAPACAK DAHA ÇOK İŞ VAR

Türkiye’nin mevcut gücü ve cazibesinin ülkeyi daha yukarılara taşıyacağına da beliten Abdulah Gül şunları söyledi:
“Türkiye AB ile müzakerelere başlarken bir taraftan siyasi kriterler olan Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirirken, diğer taraftan da başka bir şart olan işleyen piyasa ekonomisini bütün hukuki, ekonomik altyapılarını yerine getirmiştir. Bütün bunlar Türkiye’nin bu başarısının altındaki çok önemli dinamiklerdir. Yapacağımız daha çok iş var. Son 10 yılda AB’nin büyümesinden 5 misli daha hızlı Türkiye’nin ekonomik büyüme gerçekleştirmesi büyük başarıdır. Ancak kendimizi
gelişmiş ve kalkınmış ülkelerle mukayese ettiğimizde hala alınacak çok yol var.”