A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2008 10:52
Dünyanın bir çok marka ve mağaza zincirine üretim yapan Türk iç giyim sanayicileri, küresel ekonomik krizi avantaja dönüştürme şansı bulabileceklerine ve dolayısıyla bu dönemde Türk üreticilerinin şansının daha da artabileceğinine inanıyor.
Tüm İç Giyim Sanayiciler Derneği (TİGSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Özdinçsektör olarak gerçekleştirdikleri ihracata baktıklarında bu sene 2006 ve 2007 yılına göre iyi bir dönem geçirdiklerini söyledi.
İhracatlarının 2005 yılından düşmeye başladığını, bu dönemde birkaç firmanın küçüldüğünü ya da kapandığını belirten Özdinç, 2006 ve 2007 yılında da düşüşün durduğunu, ancak artışın da olmadığını vurguladı.
Özdinç, 2008 yılında ise birçok olumsuzluğa rağmen ihracatta artış yakaladıklarını ifade ederek, söz konusu artışın yılın ilk yarısında yüzde 15'i bulduğunu bildirdi.
Sektörü etkileyen olumsuzlukların, düşük kur, yüksek faiz politikası ve girdi maliyetlerinin sürekli artması olarak sıralanabileceğini dile getiren Özdinç, şöyle konuştu:
“Firmalarımız büyük özveriyle üretime devam ettiler. İç giyim ihracatı 1 milyar 200 milyon dolarlar civarında devam etmektedir. Adet bazında azalmasına rağmen ciro bazında azalma olmamıştır. Kriz, iç giyim sektörüne diğer sektörlerden farklı bir etki yapmadı. Henüz krizin daha başındayız. Şu anda siparişlerde ciddi bir azalma olmadı. Bunun yanı sıra daha önce şikayetçi olduğumuz düşük kurdaki artış nispeten memnun etti. Ama dünyadaki finansal kriz bizleri de etkisi altına alacaktır. Bankaların kredileri durdurması veya geri çağırması, ilerleyen aşamalarda bizleri de etkileyecektir.
Bizim görüşümüz, krizi avantaja çevirebileceğimiz yönündedir. Türkiye, fırsatlar iyi değerlendirildiği takdirde iç giyim sektöründe, dünyada yaşanan ekonomik krizi lehine çevirebilir. ABD'de başlayan ve bütün dünyayı saran mali kriz, bizim pazarımız olan AB ülkelerini de vurmuştur. Bu durum, pazarda bir daralma yaratacaktır. Bu nedenle, yüklü miktarda alım yapmayacak olan firmalar, coğrafik konumumuzdan dolayı küçük adetli üretim için ülkemizi tercih edecektir. Ayrıca, finansman daralması sonucu Uzak Doğu'dan akreditifli veya peşin alım yapan firmalar, mal mukabili çalışan bizim firmalarımızı seçecektir. Dolayısıyla bu tür etkenler sektör için avantajdır.”
Özdinç, ancak şu anda AB ülkelerinde stok miktarının fazla olduğunu, bu kapsamda yeni siparişlerin hemen verilmeyeceğini belirterek, siparişlerin başlamasının 2009'un ikinci ve üçüncü çeyreğinini bulabileceğini söyledi.
Bu dönemde iç giyim sanayicilerinin ayakta kalması için Eximbank'ın sermayesi artırılarak, üreticinin kredisiz bırakılmaması gerektiğine değinen Özdinç, diğer mali disiplinlerin de düzenlenip, desteklenmesinin önemine işaret etti.
Özdinç, çalışanların SSK primlerinin de bir sene süreyle yüzde 50 oranında alınmamasının yine talepleri arasında olduğunu da ifade etti.