Güncelleme Tarihi:
MÜSİAD'ın Perşembe Toplantısına konuk olan İMKB Başkanı Turhan, insanlık tarihi boyunca ticaretin önemli bir kısmının pazar yerlerinde gerçekleştirildiğini ifade ederek, borsanın organize bir pazar yeri olduğunu, organize piyasa denildiğinde belli kurallar bulunduğunu, alıcı ve satıcıyı koruyan kuralların yer aldığını söyledi.
İMKB'de 101 tane aracı kuruluşun yer aldığını, alım ve satımı doğrudan yapan kuruluşların bulunduğunu anlatan Turhan, şunları kaydetti:
“Borsada şu andan itibaren 364 tane hisse senetleri işlem gören şirket var. Tabii bu çok az bir rakamdır. Borsa yatırım fonları diye bilinen 134 tane varantımız var. Özel sektör borçlanma araçları da güçlenmeye başladı. Bunlar, sabit getirili menkul kıymetlerdir. Bunların sayısı 56'ya ulaştı. Borsada işlem gören firmaların değeri 2011 yılı sonu itibariyle 200 milyar dolar civarındadır. Bu rakam günlük olarak değişiyor. Günlük ortalama işlem hacmimiz hisse senedi piyasasında 1,7 milyar dolardır.”
Turhan, hisse senetleri piyasasının altında ulusal pazar bulunduğunu ve 237 şirketin hizmet gördüğünü aktararak, “Belli bir halka açıklık oranı var. Ulusal pazara katılmayı sağlayamayan şirketler ikinci ulusal pazarda işlem görüyor. Buna, KOBİ pazarı diyebiliriz. Gelişen işletmeler pazarında KOBİ adaylarının şirketlerinin bulunduğu pazardır. Yabancı menkul kıymetler piyasası başlangıçta serbest bölge olarak kurulmuştur. Daha sonra Avrupa Birliğiyle müzakereler sonucunda serbest bölgeyi kapatmışız ama bu pazarı belirleyeceğimiz strateji çerçevesinde geliştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Turhan, finans sektörünün zaman zaman eleştirildiğini belirterek, “Bu eleştirilerin rekabetçilik, fiyatlamayla ilgili yer yer tartışılmaya değer hususlar olduğunu biliyorum. Finans sektörü fonlara fazlası olan birimlerden, bu fonlara ihtiyaç duyan şirketler kesimine bu kaynakların aktarılmasını mümkün kılan mekanizmadır. Reel ekonomi için finans sektörü olmazsa olmazdır” dedi.
Finans sektöründe kar marjının reel sektörden daha düşük olduğunu ifade eden Turhan, şunları söyledi:
“Bundan dolayı finans sektörünün devam etmesini istiyorsak kar kazandığında memnun olmamız lazım. Bu sektörün de rekabetçi ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamak lazım. Borsa, halka arz ve bedelli sermaye artırımı yoluyla reel sektöre 51,5 milyar dolar kaynak sağlamış. Temettü olarak da 50 milyar dolar yatırımcılara getiri sağlamış. Ekonomi için katkısını görülebiliyor. Ama Türkiye gibi ülkede bu rakamlar çok küçük.
Halka arz seferberliği, menkul kıymetleri borsada işlem görmeyen şirketleri borsaya kazandırmaktır. Finansman ihtiyacı olan şirketlerimizi menkul kıymetlerle buluşturduğumuz bir kampanyadır. 25 şirketi halka arz ettik. Biz İMKB olarak kotasyon ücretlerde indirim yaptık. Firmalarımızı borsa konusunda aydınlatmaya, farkındalıklarını artırmaya çalıştık. Son 10 yılda Türkiye ekonomisi çok büyük değişim yaşadı. Milli gelirimiz, satın alma gücüne göre 1 trilyon doların üzerinde ve Türkiye 1 trilyon dolarlık ekonomiler kulübünün bir üyesidir. Dış ticaret rakamlarında toplam uluslararası ticarete bakıldığında yüzde 1,5'lar seviyesinde bir yere sahiptir, ancak sermaye piyasası o kadar iyi durumda değil.”
Turhan, Türkiye'nin makroekonomik istikrara ulaşamadığını belirterek, sermaye piyasasının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
-Kurumsallaşmanın kılavuzu halka arz-
Turhan, sermaye piyasalarının gelişmesi için elverişli bir ortamın söz konusu olduğunu ifade ederek, şunları aktardı:
“İşletmeler doğrudan sermaye piyasasına erişerek, maliyet avantajı sağlayacak duruma gelebilirler. Menkul kıymetlerde, binde 2 gibi bir ağırlığımız var. Güney Afrika bile bizden daha ağırlıklı bir durumda bulunuyor. Bunun sebeplerini araştırıp sermaye piyasalarını geliştirmemiz lazım. Türkiye'ye baktığımızda İSO'nun en büyük şirketler listeleri var. İSO'nun en büyük 1000 şirketimizde sadece 127 tane borsa şirketimiz var. İSO 100'de sadece 28 şirket var. Biz bunların hepsini borsa ile tanışmaya ve menkul kıymetlerini ve hisse senetlerini halka arz etmeye davet ediyoruz. Sermaye piyasalarıyla bankacılık sektörünün aynı seviyelerde olması gerekiyor. Amerika'da finans deyince herkesin aklına Wall Street geliyor. Bizim de Türkiye'de finans deyince herkesin aklına İstanbul borsasının gelmesini sağlamamız lazım. Kurumsallaşmanın ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle yurt dışı ilişkilerde büyük önem taşıyor. Kurumsallaşmayı sağlayacak bir kılavuza ihtiyacınız varsa bu halka arzdır. Halka arz hedefi, işletmeler açısından kurumsallaşmayı geliştirecek bir önem arz ediyor.”
-İMKB'nin yeni dönem hedefleri-
“İMKB olarak nihai hedefimiz, gayri safi milli hasılasına yaraşır, ekonomik büyüklüğüne yaraşır sermaye piyasaları oluşturmaktır” diyen İbrahim Turhan, “Şirketlerimizin piyasa değerlerinin artırmak istiyoruz. 2023 vizyonumuza göre, 5 yıllık dönem içerisinde İMKB'de işlem gören şirketlerin piyasa değeri hiç olmazsa milli gelirimizin bugünkü düzeyini yakalamış olsun. Sermaye piyasalarımız, ekonomimize destek olmayı sağlasın” diye konuştu.
Turhan, İMKB'nin en önemli gündem maddesinin kurumsallaşmasını sağlamak olduğunu belirterek, “İMKB bir anonim şirket olacak. Bu şirket, halka arzı en iyi şekilde gerçekleştirmek suretiyle halka açık bir borsa haline gelecektir” dedi.
Borsayı büyütmek için derinliği ve çeşitliliği arttırmak gerektiğini belirterek, bunun işlem gören menkul kıymet sayısını artırmak ile mümkün olacağını kaydetti.
Türkiye'nin yeteri kadar menkul kıymetinin bulunmadığını anlatan Turhan, “Yatırımcılar, 'Türkiye'ye yatırım yapacaksak neye yapabiliriz?' diyor. Bizim yeteri kadar menkul kıymetimiz yok. Ayrıca, ürün çeşitliliğini sağlamamız lazım” dedi.
-“Osman Gazi'yi örnek alıyorum”-
Turhan, kendisinin Osman Gazi'yi örnek aldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben, Osman Gazi'yi örnek alıyorum. Osman Gazi bilginler nerede olursa olsun davet yapıyor. 'Beyliğime giren bütün ticaret erbabının mallarının kefili benim' diyor. Alım satım için herkes Söğüt pazarında bir araya geliyor. Böylelikle iktisadi faaliyet canlanıyor. Biz, 'İMKB'de bunu nasıl yaparız?' diye düşünüyoruz. İMKB, İstanbul finans merkezinin belkemiğidir. Kurumsal yatırımcıların sayısının artması bireysel yatırımcının yararınadır. Kurumsal yatırımcılar birbiriyle rekabet ederse borsa aktif hale gelir.”
Bireysel emeklilikte arzu edilen seviyeye gelinmediğini anlatan Turhan, alınan kararlara ilave olarak teşvikler verileceğini söyledi.
Mali disiplinin hem mali politikalar hem de sermaye piyasası açısından önem taşıdığını vurgulayan Turhan, Türkiye söz konusu olduğunda iddialı olmak gerektiğini söyledi.
Turhan, son krizden sonra finansal okurluğun önem kazandığını belirterek, bu konuda çalışmalarının bulunduğu ve liselere finansal yatırım ile ilgili ders konulmasının yararı olabileceğini kaydetti.
“Kira sertifikalarına münhasır bir şirket kurulması gerekiyor” diyen Turhan, Kuveyt Türk'ün ilk işlemlerini gerçekleştirdiğini söyledi.
Turhan, “İstanbul'un finans merkezi ne zaman kurulacak” sorusu üzerine, “İstanbul 150 yıldır zaten finans merkezi, hem Türkiye'de hem de dünyada hak ettiği yere getirmek için çalışıyoruz” dedi.
Yabancıya gayrimenkul satışına ilişkin soruya da Turhan, çalışmaların, İstanbul'un tarihi dokusuna ve kentsel dönüşüm ilkelere uygun olarak geliştirilmesi gerektiği karşılığını verdi.