Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın katılımıyla yapılan Finans Forumu, Swiss Otel’de başladı.
Türkiye Finans Forumu Twitter paylaşımlarını #TürkiyeFinansForumu hashtaginden takip edebilirsiniz.
"Sermaye Piyasaları Nasıl Gelişir, Yatırımcı Sayısı Nasıl Artar" başlıklı Sermaye Piyasaları Oturumu'nda konuşan Borsa İstanbul Başkanı Himmet
16:35
BANKACILIKTA SINIRLARI ZORLUYORUZ
Ölçeği yakalamayan firmalardan doğru sermaye piyasası olmaz. Sermaye piyasalarımızı genişletmek arzusunda isek doğru ürünlerle doğru ölçekle bu güven artırıcı şekilde ilerlememiz lazım. Şu an dipteyiz uygun koşullar var bankacılıkta sınırları zorluyoruz bizde de sermaye piyasalarına yönelimi görmemiz lazım.
16:33
MİLYARIN ÜZERİNDE HALKA ARZLAR GÖRECEĞİZ
Hızlı şekilde piyasanın neye ihtiyacı var büyük projeleri yapan işletmelerle toplantılar yaptık ürünlerimizi onların ihtiyaçları doğrultusunda revize edelim diye. Hisse tarafında bizi isteyen firmalarla konuşmadığımız farklı kaynaklara gittiğimizi gördük. Son dönemde kotasyonu ve regülasyonu değiştirdik. Tuzu kuru firmalar gelmiyor, finansman problemi olan, faaliyetinde kârlı, finansman gideri ve kur riskini yönetmekte zorlanan firmalara halka arz yapalım dedik Ocak şubattan itibaren hep milyarın üzerinde halka arzları göreceğiz. Karşılıklı doğru etkileşimle fon sağlayacağız. 2011 halka arz seferberliğinde birkaç yüz firmanın fonlamasının üzerine çıkacağız.
Foto: Murat Şaka/Hürriyet
16:31
BES BİZİM İÇİN ÇOK GÜZEL BİR ÜRÜN
İş dünyasıyla görüşüyorum hiçbir zaman sermaye piyasası menkul kıymet gelmiyor. Banka finansmanı düşünüyor.
BES bizim çok güzel ürünümüz ama hiçbir tarafa uyumu yok sisteme entegre olamıyor. BES kitap yazsak iki saat konuşsam o kadar dolu olduğumuz ürün ki. Ana paradan da vergi alındığı dönemle başladı.
SEKTÖRÜN UÇMASI LAZIM AMA...
Ne yasal emeklilik sistemiyle entegrasyonu var, bu tarafa geliyoruz BES’in birbiriyle de entegrasyonu yok. Nasıl bir ürün ki binek otomobilim var kamyon tekeri gibi duruyor. Hasılat üzerinden yüzde 25 devletin verdiği sektörün uçması lazım. Ona rağmen hala tık tık tırmalayıp duruyoruz. Bir şey olduğu yok.
16:15
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkan Vekili Berra Doğaner:
YATIRIMCI SAYISI AZ DEĞİL
"Yatırımcı sayısında bir ezber var hep az deniliyor. Aslında çok da az değil. Bizim az dediğimiz hisse senedi piyasasındaki bireysel yatırımcı... 1 milyon 37 bin kişinin hesabı var. Özel sektör borçlanmada 84 bin kişi, yatırım fonlarında 2.4 milyon kişi, 6,8 milyon kişini bireysel emeklilik fonu var. Yatırım fonları da bir sermaye piyasası 14 milyon 296 bin tane açık hesap var sistemde. 10 milyon yatırımcının sermaye piyasasına dokunduğunu görüyoruz mükerrerleri elersek.
BORSADAKİ ŞİRKET SAYISI AZ
Kendimizi en çok eleştirdiğimiz yer bu taraf borsada işlem gören şirket sayımız az, piyasa değeri az, hem ülkenin büyüklüklerini düşününce hem milli gelirle karşılaştırınca en zayıf noktamız en geliştirilmesi gereken noktamız bu. Piyasa değeri halka açık kısım 320 milyar TL, hepsini topladığımızda 410 tane. Türkiye’deki şirket adedinin büyüklüğünü düşününce kendimizi dövmemiz gereken rakam. Piyasa değerlerini milli gelire oranladığımız veride 58 ülke arasında 51’inci sıradayız.
15: 20
HEDEF DAHA SAĞLIKLI BİR BÜYÜME
TÜRKİYE Finans Forumu’nda “Finansal Kurumların Finans Pazarındaki Etkinliğinin Arttırılması” başlıklı Banka Dışı Finans Oturumu düzenlendi.
Hürriyet Gazetecilik CEO’su Çağlar Göğüş’ün moderatörlüğündeki oturumda Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkanı ve Turkcell Finansman Genel Müdürü Mehmet Cantekin, Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Leasing Sektör Kurulu Başkanı ve Garanti Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Faktoring Sektör Kurulu Başkanı ve TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar, Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Koç Finans Genel Müdürü Pınar Kitapçı yer aldı. Banka dışı finans sektörünün ülke ekonomisi açısından çok önemli bir noktaya geldiğini anlatan sektör temsilcileri, “Türkiye’deki finansman yükünün önemli bir bölümünü bankacılık sektörü üstlenmiş durumda. Bizim hedefimiz bunu diğer modellere yayarak daha sağlıklı bir büyüme” dedi.
14.50
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye Finans Forumu'nda yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu:
32 YILLIK KURAL DEĞİŞİYOR
"Enflasyonla mücadelede daha etkin politika yürüteceğiz. Maliye politikası harcamalarında ve vergi toplamada daha ekonomiyi destekleyecek yerlerde kullanılacak işte KDV reformunu konuşuyoruz bedava bir reform değil. Bir miktar kamu maliyesinin yatırım üretim istihdam lehine fedakarlıkta bulunmasını getiren reform. Bir malı alan oluşturabileceğimiz ölçüde yapacağız. KDV’de devreden KDV iade edilmez bugüne kadar değişmemiş 32 yıldır bu kural. Aslında Türkiye ekonomisinde yatırım ve üretimi baltalamış. Ne yapıyoruz bunu değiştirmek istiyoruz.
14:33
90’LI YILLARDAKİ BAKANLARA ÜZÜLÜYORUM
"90’lı yıllardaki maliye bakanlarına üzülüyorum bütçe açıkları almış gitmiş, enflasyon yüksek böyle dönemde maliye bakanı olmak gerçekten zor. Ekonomiyi canlandırmak için oturduk var mı maliye politikasının alanı evet var ama boşa harcamayacağız ihtiyatlı davranıp ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Maliye politikası alanında millet olarak sağladığımız başarılar bizi içeride dışarıda güçlü kılıyor. Çok kemer sıktık 90’ı yılların hovardalığının 2000’li yıllarda bedelini ödedik üzerine yatırım yapan üretim yapan hizmet getiren kamu maliyesi çerçevesini oluşturabildik. 90’lı yıllardaki sıkıntıları bir daha inşallah karşılaşmayalım."
14:28
MAKİNE TEÇHİZAT YATIRIMINA DESTEK GELİYOR
"Yatırım harcamaları 2017 ilk yarısında başta inşaat olmak üzere önemli ölçüde arttı. Makine teçhizatta beklediğimizden daha düşük harcama gerçekleşse de 23017 inşaat harcamaları eninde sonunda makine teçhizat harcamaları getirecek. İnşaatı yaptıysanız o fabrikanın içine makine teçhizatı alacaksınız. Makine teçhizatta yatırımcılara destek olacak bir takım çözümleri devreye sokacağız."
14:26
BÜYÜME TAHMİNLERİNİN GÜÇLENDİĞİ DÖNEME GEÇTİK
"2017’de gösterilen performansa baktığımızda 2016’da yaşanan darbe girişimi jeopolitik riskler bir tarafa Türkiye ekonomisi temellerinin sağlam olduğunu göstermesi bakımından önemli bir sınavdan başarıyla çıktı. Beklentilerin karamsar olduğu dönemden büyüme tahminlerini güncellediği döneme geçtik. Beklentilerin karamsar olduğu dönemden büyüme tahminlerini güncellediği döneme geçtik. Büyüme gücünü gösterdi, bizim geleceğe umutlu bakmamamız için hiçbir sebep yok. Bir takım beklemediğimiz gelişmeler olabilir ama ekonominin çarklarını işletecek bir potansiyelimiz var. Bu önemli bir şey. İşletmelerin yatırımcıların büyük bir girişimcilik gücü var. Siyasetin hükümetin güçlü olması şok nereden gelirse gelsin hızlı tedbir almayı beraberinde getiriyor. Siyasi istikrar olmasa hükümetler güçlü olmasa bu tür durumlar karşısında karar alabilirler mi?"
14:17
AB’YE YAKINLAŞTIK
Kendi yapısal sorunlarımız var ama Türkiye ekonomisi son 15 yılda olağanüstü büyüme performansı sergiledi ve bu bizi ileriye taşıdı. Kişi başı milli gelirin artışı da büyüme performansından kaynaklanıyor.
"Bu güçlü büyüme performansı üyesi olmak istediğimiz AB’ye bizi yakınlaştırdı. Bir ülkenin milli geliri arttıkça düşük milli gelirli olmaktan orta gelirli ülkeye doğru gittikçe ülkelerin büyüme hızlarında da çarpan etkisi meydana getiriyor. Gelirin artışı ekonomik büyümeye ciddi güç veriyor. AB ekonomileri ile arasındaki farkı da kapatan performans gösterdi. Önümüzdeki yıllarda bu devam edecek. Son üç yıla baktığınızda olumlu performans devam ediyor.
14:15
YÜZDE 10’UN ÜZERİNDE BÜYÜME
"Türkiye ekonomisinin gerek içeriden gerek dışarıdan gelen şoklara karşı ne kadar güçlü olduğunu ortaya koyan bir gösterge büyümesi. Derecelendirme kuruluşları yüzde 2-3 arasında büyüme tahmininde bulunuyordu. Türkiye’nin bankaları için karlılıkta 2017 geriye gidiş olarak ifade ediliyordu. Gerek büyüme performansı gerek bankacılık sektörü 2017 yılı olumlu bir performansın ortaya konulduğu bir dönem oldu. Yüzde10’un üzerinde büyüme performansı kaydedecek üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisi."
12: 33
YÜK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN ÜSTÜNDE
"Finansal Kurumların Finans Pazarındaki Etkinliğinin Arttırılması" başlıklı Banka Dışı Finans Oturumu başladı
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkanı ve Turkcell Finansman Genel Müdürü Mehmet Cantekin:
"Finansal kurumların ekonomiye neler getirebileceğini ve burada kendilerinden beklenen gelişimi ne olur ona bakmalı. OECD ülkelerindeki finans yapılarındaki finansal varlıkların dağılımı çalışması yapıldı. Banka dışı finansal sektör oyuncularının payına bakınca oransal olarak dipte kalıyor Türkiye. Yüzde 13’lük payda temsil ettiğimiz sektör var. Sigorta sektörü var. Sermaye piyasası araçlar var. Ülkemizde finansman desteğinin yükünü bankacılık sistemi üzerine yüklemişiz.
Yasal takipteki alacaklarımızı yüzde 2 oranında azalttık. Karlılık ve öz kaynakları nasıl büyüttük. Bankacılık sektörüne yakın seviyede öz kaynağımızın büyüdüğünü görüyoruz. Müşteri sayımız da kredi bazında ağırlıkta olmak üzere 4 milyona çıkardık yüzde yüz artış ile. 2016’ya göre 2017’de finansal faaliyetlerimizi iyi bir şekilde yerine getirdik. Türkiye’de finansal sistemdeki çeşitliliği ileri götürmeliyiz. Bu çerçevede yapısal reform anlamında da hükümetimizle değerli çalışmalar yapıyoruz."
HER YIL 900 BİN KONUT TALEBİ VAR
Türkiye Finans Forumu’nda "Gayrimenkul Finansmanında Alternatif Enstrümanlar" başlıklı oturum düzenleniyor.
KONUTDER Başkanı Altan Elmas, “Türkiye’de her yıl 750 bin kişi evleniyor, 150 bin çift de boşanıyor. Toplamda 900 bin konut ihtiyacı var” dedi. Elmas, sektör hakkında şunları anlattı: “Sektör hepimizin ifade ettiği gibi Türkiye’nin lokomotif sektörü. Türkiye’yi arkasına takip sürükleyen sektör. Biz koşuyorsak Türkiye koşuyor, biz duruyorsak Türkiye duruyor. Bunun bilinciyle hareket ediyoruz. İğneden ipliğe her şeyi inşaat sektörü etkiliyor, ilgilendiriyor. 15 Temmuz darbe girişimi esnasında yaşanan üçüncü çeyrek 2016 verilerinde küçülmeyen tek sektör gayrimenkul oldu. Normalde Türkiye yüzde 4 büyüyorsa gayrimenkul sektörü yüzde 7-8 büyüyor, 4 küçülüyorsa 7-8 küçülüyor. Türkiye’nin iki katı büyüyor iki katı küçülüyoruz. İlk defa 2016 yılında üçüncü çeyrekte küçülmeyen tek sektör. Ve büyümeyi devam ettiren sektör. 2016 7.2’lik büyümeyle bitirdi, Türkiye 2.8 büyürken, 2017’ye aralık ayında başlayan türbülansla girdik. Ocak şubat ve nisan referandum süreci öncesi yaşanan türbülanslarla sürdü. Ama bunun etkilerini çok hissetmedik ve Türkiye’nin büyük resmini genç dinamik nüfusuna genel büyük makro verilerini dikkate alarak çalıştığını düşünüyorum sektörün bu da sonuçlara yansıyor.”
Sigortacılık sektörü ile ilgili son gelişmeler hakkında da bilgi veren Hazine Müsteşar Yardımcısı Ahmet Genç, “Sektörden bize 35 sayfa rapor geldi. Ağırlık biraz tanıtım ayağında gibi gördüm. BES’te katılım için işveren katkısı gibi talepler var. Rafa kalkmadı. Şöyle bir değerlendirme oldu hangilerini kanun, hangilerini yönetmelik ile yapabiliriz oldu. Meclisin gündemi yoğun… Başbakan Yardımcımız ile çalışıldı o konu. Kolay yapılabilenleri ayırın denildi. 18 yaş meselesi kanun gerektiriyor. Rafa kalkmadı ama kanun gerekiyor. Yetki alalım bakanlar kurulundan… Çalışmalar devam ediyor. İki yılda bir yenileme konusu yönetmelik ile yapılabiliyor. Buna benzer küçük dokunuşları kısa vadede yapacağız.”
10:45
BİRİKEN PARA 75 MİLYAR LİRA
Türkiye Sigortalar Birliği BES Başkanı ve Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Uğur Erkan:
"Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi var. Birinci aşama dediğimiz daha sonra 2003’te başlayan gönüllü üçüncü basamak sistemler var. İkinci basamak bir anlamda atlanmıştı Türkiye’de. İş yeri bazlı emeklilik yani. Türkiye’de vardı ama kapsamı dardı. Belli kurumlarda yoğunlaşıyordu. Ama yaygın değildi. Bunun topluma yaygınlaşması önemliydi. Dolayısıyla 2003 yılında BES başladı. Türkiye’de 2013 yılına kadar 3 milyon kişiye geldikten sonra devlet katkısının hayata geçmesiyle hızlı bir ivmelenmeyle gelişmeyi arttırdık. Bugün 7 milyon katılımcı var üçüncü basamak sistemde. Birikmiş para da 75 milyar lira seviyesinde. Önemli bir gelişme. Bu sistem daha önceden olsa, milli gelire oranı buradaki paranın daha makul seviyelere gelebilirdi. Bu sistemde tasarruf yapanlar her yıl katkı yapmaya devam ediyorlar. Hem ülke için hem kendileri için çok önemli. Bizim eksikliğimiz ikinci basamağında hızla hayata geçirilmesidir."
10:31
BANKALAR BU KADAR RAHAT KREDİYİ SİGORTA SAYESİNDE VERİYOR
Türkiye Finans Forumu’nda “Sigortacılığın Ekonomiye Katkısı ve Sektördeki Son Gelişmeler” başlıklı Sigorta ve Bireysel Emeklilik Oturumu düzenleniyor. Moderatör Noyan Doğan, sigortacılığın ekonomiye katkısı sorusunu yöneltti.
Türkiye Sigortalar Birliği Başkanı ve Eureko Sigorta CEO’su Can Akın Çağlar şöyle yanıtladı:
“Sigortacılık Türk ekonomisinin sürdürülebilir olması açısından önemli. Sigortacılık sektörü olmasa bankacılık sektörü elini rahat hissedemeyebilir. Kredi verirken arkasında sigorta olup olmadığı sorgulanır. 90 trilyon lira civarında güvence sağladık. Son derece başarılı iki konu DASK gibi kamunun üstündeki yükü olan bir kurumumuz var. TARSİM gibi kuraklık ve dolu durumunda hükümetin kapısına dayanırdı çiftçiler. Bunlara bakılınca ekonomiye 10’larca katkısı var. Biz çok ciddi risk yönetim birikimine sahibiz. Bunu reel sektörümüze sunmak istiyoruz. Yerel şirketlerimiz onlarca yıllık tecrübe ile riski yönetmeyi becermiş kurumlar.”
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye Finans Forumu'nda yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu:
10:21
REFORMLARLA ÇÖZECEĞİZ
Tüm bu reformların arka planı, cari açık, tasarrufla, enerjiye dışa bağımlılıkla, enflasyon, verimlilik rekabet ortamı, para politikası ile ilişkili. Tüm bunları çözmek için reform gündemi var. Şoklara karşı hala dayanıklıyız belki lira o kadar dayanıklı değil ama reel ekonomi gerçekten reel sektör bu işi başarıyla götürüyor. Biz de zamanında doğru tedbirleri devreye sokuyoruz. Makro ihtiyati çerçeveyle para politikasında daha sade net duruş ve yapısal reformlarla bu sorunları da yönetmeye devam edeceğiz ama esasen köklü bir şekilde çözeceğiz.
10:12
VERGİ REFORMU TASLAĞI HAZIR
- Vergi tabanımız dar, gelir ve kurumların milli gelire oranı yüzde 6 civarı burada bir reform ihtiyacı var ve taslağı var dolaylı vergilere bağımlılık yüksek bu reform önemli. Harcamalarda katılık var.
10:04
ÇOK KAPSAMLI REFORM İLK ÇEYREKTE
- Çok kapsamlı reform geldi okeylendi o reformun 1. Çeyrek itibariyle hayata geçmesini düşünüyoruz. İcra iflastan tutun inşaat izinlerine kadar süreçleri maliyeti azaltan bir reform. Böylece Dünya Bankası’nın iş yapma endeksinde yukarı sıralara sanırım 30 seviyelerine çıkabileceğiz. Bugün Türkiye’nin çektiği doğrudan yatırımın iki katını çekebilir. Küresel sermaye firmalarında önemli artış var çok kapsamlı toptancı bir yaklaşımla reform geliyor ben bile heyecanlandım. Bu reformla birlikte yatırım ortamı çok daha iyileşecek.
9.57
23 BİN FİRMAYA DÖVİZLE BORÇLANMA YASAĞI GELİYOR
- Reel sektör ciddi döviz açığına sahip bir yıl vadeye baktığınızda bir yıllık vadede reel sektörün döviz varlıkları döviz yükümlülüklerinden 7.3 milyar dolar daha fazla kısa vadede şu anlama gelmiyor bazı şirketlerin yükümlülüğü bazılarının varlığı var ama sistemin geneli açısından bakınca 1 yıllık bir perspektifle genel anlamda bilanço etkisi sınırlı olur. Reel kurdaki liradaki değer kaybı ve oynaklık reel sektör için endişe kaynağı ondan dolayı zaman zaman bu oynaklığın reel sektör döviz talebi nedeniyle abartılı şekilde piyasalarımızda yaşandığını söyleyebiliriz.
- Çok yakında Türkiye’de önemli bir yapısal reform yapacağız. 25 bin şirketin döviz yükümlülüğü var bunun 23 bini döviz yükümlülüğü 15 milyon dolar altında bunlar nispeten küçük ve orta ölçekli şirketler. Toplam döviz 23 bin şirketin yükümlülükteki payı yüzde 16 civarı. 2000 büyük firmanın ise payı yüzde 84 civarı. Biz ilk aşamada 2 bin firmaya ilişkin veri toplamanın yasal altyapısını bu hafta oluşturduk. Bir çerçeve oluşturacağız bu küçük ve orta ölçeklilere biz doğrudan doğruya sınırlama getireceğiz.
- Niyetimiz şu hane halkında aldığımız tedbiri alacağız. Birkaç istisna makine teçhizat ithalat için istisna olacak. Kamu özel sektör projeleri var bir takım o istisnalar olacak ama genel anlamda sınırlamaya gideceğiz.
9:53
KUR GELİŞMELERİ HANE HALKINI OLUMLU ETKİLEDİ
- Bankacılık sektörü bilanço dışı ve içi kalemler itibariyle nötr bir döviz pozisyonuna sahip. Dolaylı olarak kur etkisi bilançoyu bir miktar etkilemesini beklersiniz.
- Döviz kredilerinde problemli döviz kredilerinin oranı yüzde 1 genel anlamda baktığında yüzde 3. Bankacılık sistemi bu portföyü iyi yönetmiştir. Hane halkının kur gelişmelerinde olsa olsa olumlu etkilendiğini söyleyebilirsiniz.,
9:50
GEREKEN DESTEĞİ SAĞLARIZ
Şimşek, Zarrab davasıyla ilgili şu ifadelerde bulundu;
- Davanın sadece bilinen kamu bankası dışında orada da net olarak bu bankacılık sektörü ülkemiz için çok kritik. Bu belirsizlik ve etkisi bankaların kendi basiretsizliğinden kaynaklanmıyor. Sistem açısından. Sistem normal işini yapıyor belirsizlik etkilerse tabii ki biz gereken desteği sağlarız.
09:35
UZUN VADELİ GELECEĞİ PARLAK OLAN EKONOMİDEN BAHSEDİYORUZ
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek şöyle konuştu:
- Finans piyasaları açısından oynaklığın yüksek olduğu dönemlerden geçiyoruz. Temellere inmek lazım. Başlık olarak şoklara dayanıklılığı alıyorum ki öyle bir dönemden geçiyoruz ki şoklar var bir sürü dayanıklılık önemlidir.
- 2000’lerin başında yapılan reformlarla temeller epey sağlamlaşmış şu an enflasyon, işsizlik, cari açık gibi temel sorunların olduğu ancak tüm bunlara rağmen uzun vadeli geleceği parlak olan ekonomiden bahsediyoruz. Yapısal reformlarla şoklara karşı dayanıklılığı artırabileceğimiz dönemdeyiz. Strese şoklara tepki veriyor.
- Son 15 yılda bir çok dış şok yaşadı ülkemiz. Türkiye’deki OHAL durumu dünyadaki algısı Türkiye’nin verdiği tepkiler başına gelenlerle yakından ilgili durup dururken bu noktalara gelinmedi. Burada algı son dönemde bozuldu. Bu da gerçekliği kısmen etkiliyor.
- Bizim gerçekliğimiz algımız kadar kötü değil arzuladığımız kadar da iyi değil. Bunu değiştirmek için reform dönemi.
9:32
HARCAMA KESİNTİLERİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ
Başbakan Yardımcısı Şimşek konuşmasının devamında şunları söyledi:
- Kamu kesimi açıkları makul düzeyde hatta düşük sayılır. Kamunun borç yükü de nispeten düşük. Yüzde 28.5’e ulaşacak milli gelire oranı gelişmekte olan ülkelerde yüzde 40 civarı. Zemin kaybediyor mu evet darbe girişiminden sonra reel ekonomi toparlasın diye biz önemli ölçüde maliye politikasını kullandık açığı bir miktar yükseltti.
- Önümüzdeki döneme ilişkin kalıcı şok yaşamamak ham cari açık hem bütçe açığı olmasın diye döngü karşıtı maliye politikası uygulamaya koyduk. Harcama kesintileri üzerinde çalışıyoruz.Sermaye yeterlilik oranı Basel 3’ü bile baz alsanız oldukça güçlü bankacılık sektöründe.
- Önemli bir şok yaşasanız dahi sermayeniz bu şoku kaldırabilir. Aktif kalitesinin son derece yüksek olduğunu, bankalarımız güçlü teminat olmadan kredi vermiyorlar aktif kalitesi yüksek. Kaldıraç oranı makul hatta düşük sayılır. Karlılık da makul düzeyde.
- Özkaynak karlılığı yüzde 14’ün biraz üzerinde. Sermaye enflasyonu bugün itibariyle enflasyona karşı reel değerini koruyor.
09:31
NEGATİF HAVAYI POZİTİFE ÇEVİRMELİYİZ
Metal Yapı Konut Genel Müdürü Akın Karali, “Türkiye Finans Forumu’na ana sponsor olmaktan onur duyuyoruz. 6 milyar TL yatırımımız bulunuyor. Yıl bitmeden yine ülkemizin en önemli işlerinden Mersin Taşucu Limanı Özelleştirmesi’ne talip olduk ve aldık.
Bizler özellikle 2017 yılında yaşanan ekonomik durumun tersine 2018 yılında planlarımıza devam ederek yılı en iyi şekilde geçirmek istiyoruz. Ülkemize güveniyor ve buna göre hareket ediyoruz. Ülke ekonomisiyle birlikte bizim sektörü etkileyen diğer konu dövizdeki artış. Dövizdeki artışla birlikte bu tür forumlar bilginin yanında motivasyon verecek. Ülke ekonomisinde dolar kuru bugünlere yakındı ve şu anda algı operasyonu yapılıyor. BU tür forumlar bu algıyı yönetmekte faydalı olacaktır. Negatif havayı pozitife çevirmeliyiz” diye konuştu.
09:27
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Türkiye finans kesimindeki sağlam yapının korunması gerektiğini vurgulayarak bu yapı sıkıntıya girerse reel sektörün de zora gireceğini belirtti.