Oya ARMUTÇU/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2004 01:44
Hurdaya ayrılan araçlar karşılığında yeni taşıt alımında uygulanan 4.5 milyar liralık ÖTV indiriminin 2 milyar 250 milyon liraya düşürülmesi, ‘hurda mağdurları’ yarattı. ÖTV indiriminden yararlanmak için hurda alan binlerce kişi zarar etti.
BAKANLAR Kurulu’nun hurdaya ayrılan araçlar karşılığında yeni taşıt alımında uygulanan 4.5 milyar liralık ÖTV indiriminin 2 milyar 250 milyon liraya indirmesi, ‘hurda mağdurları’ yarattı. ÖTV indiriminden yararlanmak için hurda satın alan ve kendi üzerine tescil ettiren binlerce tüketici, hurda indirim miktarı düşünce zarar etti. Hurda otomobilleri 2.5-3 milyar liraya satın alan tüketiciler, ÖTV indirimi 2 milyar 250 milyon liraya düşünce, dün itibarıyla 1 milyar liranın üstünde zararla karşılaştı. Aynı zamanda, daha önceden parasını peşin ödeyen ve yeni otomobilini bekleyen müşterilerle, bayiler arasında hurda indirimi nedeniyle sorunlar yaşanmaya başlandı. Parasını peşin ödeyen müşteriler, bayilerin hurda maliyetini kendilerine yansıtmalarına karşı çıkarken, ana firmalar sorunu çözümlemek için arayışa başladılar. Bazı otomotiv firmaları, hurda mağdurlarının sorunlarını telafi etmek için, bu ay sonuna kadar bu miktarı karşılamak için kampanya hazırlamaya başladılar.
ÖNCEDEN AÇIKLANMALIYDI
Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaaslan, Bakanlar Kurulu kararının binlerce ‘hurda mağduru’ yarattığını söyledi. Önceki gün itibarıyla 3 milyar liraya hurda satın alan ve tescil ettiren tüketicilerin, bugün itibarıyla 1.3 milyar liralık zararla karşılaştığına dikkat çeken Karaaslan, ‘Bu önceden açıklanmalı ve bir süreç içinde uygulama başlatılmalıydı’ dedi.
Hurda araçlarda ÖTV indiriminin 2 milyar 250 milyon liraya çekilmesinin otomobil satışlarına olumsuz yansıyacağını ifade eden Karaaslan, şöyle konuştu:
‘
Kredi faizleri de yükseliyor. Dolayısıyla ÖTV indiriminin de düşmesiyle birlikte, tüketicinin otomobil satın alma düşüncesinde bir tereddüt oluşabilir. Tüketicinin satın alma kararını etkileyecek bir başka konu da, ekonomik ve politik gelişmeler... Bütün bunlara rağmen yıl sonunda binek otomobil pazarında 400-450 bin adetlik satış gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Ancak, küçük segment otomobillerde pazarın daralacağını düşünüyoruz.’
Hükümetin vergiler konusunda indir kaldır taktiği izlediğini söyleyen Karaaslan, bu tarz gelişmelerin insanların kafasında soru işaretleri yarattığını, en büyük zorluğun ise bu durumu yabancı yatırımcılara anlatmak olduğunu ifade etti. Karaaslan, ‘Bir hafta önce yabancı ortaklarımızla üretimi artırmayı konuşurken, bugün yaşanan bu durumu anlatmakta zorlanıyoruz’ dedi.
Böyle kararlar yüzünden önümüzü göremiyoruz
HYUNDAİ Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar akşamdan sabaha alınan bu kararların birçok kesimi zora soktuğunu söyledi. Otomotiv firmalarının bu tür kararlarla önünü görmekte zorlandığının altını çizen Kibar, şöyle devam etti:
‘Hurda araçlarla ilgili ÖTV indirimi kararı bu yıl sonuna kadar uygulanacaktı. Devlet daha önce aldığı bir kararı, belirli bir geçiş süresi vermeden, aldığı yeni bir kararla değiştirdi. Bu durum, otomotiv firmalarının ileriye dönük program yapmasını etkiliyor. Bugün alınan karar belki doğru ama, biraz daha planlı ve programlı olmalıydı. Otomotiv sektörünün toplam pazarla ilgili tahminleri ve üretim planları var. Otomotivde üretimi hemen kesmek mümkün değil. Dolayısıyla, alınan bu karara üretim açısından uyum sağlamak kolay değil. Üretim planlarını anında değiştiremiyoruz.’
Yabancı sermayenin Türk otomotiv pazarını istikrarlı ve sağlıklı bir pazar olarak görmek istediğini söyleyen Kibar, ‘Ancak sabahtan akşama alınan bu kararları, yabancı ortaklarımıza anlatmak, üretim planlarımızı değiştirmek kolay değil. Bu yabancı sermayede Türkiye ile ilgili tereddütlere yol açıyor’ dedi.
Türkiye’nin imajı olumsuz etkileniyor
HURDA araç teşvik miktarının bir gecede yarıya indirilmesinin yabancı sermaye açısından Türkiye imajını ve güvenilirliğini olumsuz etkilediğini söyleyen Toyotasa Genel Müdürü Volkan Eren, ‘Hem müşteriler hem de ellerinde yüksek maliyetli hurda araç bulunan bayiler büyük zarara uğrayacak. Bunun yanı sıra satış planlarını ve siparişlerini gelecek 2-3 aylık dönemler için yapan firmaları stok yükü altında bırakacak’ dedi.
Otomotiv sektörünün gerek yapısı, yatırımları ve yarattığı istihdam hacmi ile istikrarı seven bir sektör olduğunu hatırlatan Eren, şöyle devam etti:
‘Bu nedenle uzun soluklu planlara ve sürekliliğe ihtiyaç duyar. Ülkemize istihdam sağlayan, hem satın alımda, hem de kullanım esnasında yüksek oranda vergi geliri getiren, yabancı sermaye girişi sağlayan, ülkemizin dış pazarlarda itibarını yükselten misyonlar üstlenen otomotiv sektörünün büyümesini ve istikrarını sağlamak gerekir. Kısa dönemli kararlar ve uygulama değişiklikleri sektördeki istikrarı bozar.’
Siparişi verilmiş 100 bin araç var
OTOKOÇ Genel Müdürü Cenk Çimen, kararla hurda teşviğinin hiçbir öneminin kalmadığını belirterek, bunun sektöre çok ciddi etkileri olacağını söyledi.
Çimen, Türkiye’ye yabancı sermaye gelmediğinden şikayet edildiğini hatırlatarak, ‘Böyle bir ortamda yabancının gelmesi imkansız gibi bir şey. Gelmek isteyenler bir kere, bir kere daha düşünüyor. Çünkü devamlı değişken bir ortam var’ şeklinde konuştu.
Kısa dönemde, otomotivcilerin elinde bulunan hurda araç stokunun kendilerine büyük sıkıntı vereceğini belirten Çimen, bu otomobillerin maliyeti nedeniyle müşteri ile karşı karşıya kalacaklarını savundu. Şu anda siparişi verilmiş, yolda gelen 100 binin üzerinde araç bulunduğunu da kaydeden Otokoç Genel Müdürü, bu araçların siparişlerinin iptal edilmesinin güçlüğüne dikkat çekti. Mevcut piyasaya göre, kadroların kurulduğunu ve istihdamın yapıldığını anlatan Çimen, ‘Tansiyon bir 25 çıkıyor, bir 8’e düşüyor. Buna kimsenin dayanmasına imkan yok’ dedi.
MTV’de karar Haziran’a kaldı
HÜKÜMET’in 1.7 katrilyon vergi geliri beklediği ve temmuzda ikinci taksidi ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisinin (MTV) iptaliyle ilgili CHP’nin açtığı davada karar haziran ayına kaldı. Anayasa Mahkemesi, konuyu ‘Derin incelemek’ ve Maliye Bakanlığı yetkililerini dinlemek için davayı 8 Haziran’a erteledi.
Anayasa Mahkemesi rapörtörünün de görüşü doğrultusunda MTV ile ilgili iptal kararı verilmesi halinde; Ocak ayında ödenen motorlu taşıtlar vergisinin ilk taksidi ile temmuz ayında ödenecek ikinci taksit konusunda büyük bir karmaşa doğacak. Çünkü, Yüksek Mahkeme’nin haziranda sözlü açıklamayı dinledikten sonra davayı esastan karara bağlamasının ikinci taksidin ödeneceği temmuz ayını bulabileceği belirtiliyor. Bu durumun ise vergisini ödeyenler yönünden yine hukuki karışıklığa neden olacağı savunuluyor.
Yüksek Mahkeme’nin davayı haziran ayı içinde iptal etmesi ve yürürlüğü durdurma kararı vermesi halinde ise temmuzdaki ikinci taksit MTV tahsilatı tehlikeye girecek. Bu durumda Maliye’nin iptal edilen vergi kadar ek kaynak yaratma yoluna gitmesi ve temmuz gelmeden Anayasa Mahkemesi’nin kararına uygun yeni MTV Yasası çıkarması gerekecek. Birinci taksidi, ek MTV’lerin mahsubu ile vatandaşa iade eden Maliye’nin ikinci taksidi tahsil edememesinin de vergi kaybına yolaçacağı ve bunun da hükümeti sıkıntıya sokabileceğine dikkat çekiliyor.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı vermesi halinde, Maliye MTV konusunda üçüncü kez duvara çarpmış olacak. Daha önce çıkarılan iki yasa Yüksek Mahkeme’den dönmüştü.