Hükümetin Galataport ısrarı devam ediyor
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2006 14:26
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Perşembe Pazarı’nın çevresindeki tarihi zenginliklerin bilinmemesini eleştirerek, "Israrla üzerinde duruyorum, bütün tarihi eserlerin ortaya çıkabilmesi için Galataport’u kesinlikle bitirip hazırlamamız gerekiyor" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un "2010 Avrupa Kültür Başkenti" olmaya aday gösterilmesine ilişkin, Conrad Otel’de İstanbul Valisi Muammer Güler, büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da katılımıyla basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan, Avrupa’nın önde gelen yedi kültür adamından oluştuğu belirtilen uluslararası seçici kurulun medeniyetler kenti, "medeniyetlerin adeta üstad şehri" olan İstanbul’u 2010 yılı Avrupa kültür başkenti olmaya layık bulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan, 2010 yılına kadar geçen süre içerisinde sivil toplum örgütleri ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlara önemli görev düştüğünü belirterek, "İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesi hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin zengin kültür mirasının tanıtımına ve AB müzakere sürecini olumlu etkileri olacaktır" diye konuştu. Bu çerçevede 2010 yılında İstanbul’a 10 milyon turistin gelmesini beklediklerini söyleyen Erdoğan, bu süreçte yazılı ve görsel medyaya önemli görevler düştüğünü ifade etti. Başbakan Erdoğan, İstanbul’u çirkinleştiren, tarihi değerlerini ve kültür varlıklarını yok eden unsurların bulunduğunu belirterek, bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Bu konuda medyanın desteğine ihtiyaçları olduğunu dile getiren Erdoğan, "Eğer bunları acınaklı hale, korunaklı hale getirirsek bizim bu tür çalışmayı yapmamız zorlaşır" diye konuştu.
"TARİHİ ZENGİNLİKLERİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ"
Erdoğan, İstanbul’da bulunan Perşembe Pazarının konumuna değinerek, buradan geçerken orada ne tür zenginliklerin olduğunu kimsenin bilmediğini, burada hem deniz kıyısında hem de yolun sol tarafında ciddi zenginliklerin varolduğunu kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu: "Orada bir Arap Camii’nin olduğunu kimse bilmez. Arap Camiinin Endülüs mimarisini taşıyan bir yapısı var. Ama onun önünde beton yapılar onu yok etmiş, izole etmiştir. Deniz tarafında çarşılar vardır. Tarihi hanlar yapılmıştır. Bunlar tarihi eserleri ortadan kaldırmıştır. Onların yıkım kararı var mı var. Ama bu hep engellenmektedir. Bu konuda yargının da desteğini istiyoruz. Bunlar açığa çıktığı zaman Perşembe Pazarı çok daha farklı yapıya ve zenginliğe kavuşacaktır. Israrla üzerinde duruyorum. Galaport’u kesinlikle bitirip hazırlamamız gerekiyor. Bütün tarihi eserlerin ortaya çıkabilmesi için."
Erdoğan, hükümet olarak kültürler arası diyalogdan turizme, sanatsal etkinliklerden kentsel dönüşümlere kadar bir çok faydayı beraberinde getirecek olan 2010 kültür şehri projesini ellerindeki tüm olanaklarla destekleyeceklerini bildirdi.
Erdoğan, gazetecilerin yargıdan beklediği desteğe yönelik açıklamalarına açıklık getirmesini istemesi üzerine, İstanbul’da yapılacak olan yıkımların bir çoğunun yargıya takıldığını aktardı. Perşembe pazarında Bedrettin Dalan döneminden bu yana yıkılamayan binaların bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Bunun çözüme kavuşturulması lazım. Kuvvetler ayrılığı prensibi, eyvallah. Bunun ortaklaşa yolunu bulmalıyız. Bunda ortak payda milletimizin, bireyin hakkını hukukunu korumaktır. Milletin hak ve hukukunu bir kenara itmemek gerekiyor. Hepsinin böyle birşey için yıkımına müsaade edilirken, bir tanesinin bırakılması pek anlaşılır değil" diye konuştu.
"BÜTÜN BU URLARIN TEMİZLENMESİ LAZIM"
Başbakan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar yaklaşık 5 bin yıkım gerçekleştirdiğini belirterek, bunu İstanbul için yeterli bulmadığını belirtti. "Bütün bu urların temizlenmesi lazım. Bunu başarmak lazım" diyen Erdoğan, yıkım sırasında yaşananların, medya tarafından acıklı, dokunaklı bir müzikle verilmesini eleştirdi. Erdoğan, "Bunu acıklı, dokunaklı bir müzikle beslediğiniz zaman da vatandaş ’bu ne hain hükümettir’ diyor" diye konuştu. Erdoğan, İstanbul’un dünya mirasından çıkarılmasının söz konusu olmadığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, Avrupa’nın önde gelen yedi kültür adamından oluştuğu belirtilen uluslararası seçici kurulun medeniyetler kenti, "medeniyetlerin adeta üstad şehri" olan İstanbul’u 2010 yılı Avrupa kültür başkenti olmaya layık bulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan, 2010 yılına kadar geçen süre içerisinde sivil toplum örgütleri ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlara önemli görev düştüğünü belirterek, "İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesi hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin zengin kültür mirasının tanıtımına ve AB müzakere sürecini olumlu etkileri olacaktır" diye konuştu. Bu çerçevede 2010 yılında İstanbul’a 10 milyon turistin gelmesini beklediklerini söyleyen Erdoğan, bu süreçte yazılı ve görsel medyaya önemli görevler düştüğünü ifade etti. Başbakan Erdoğan, İstanbul’u çirkinleştiren, tarihi değerlerini ve kültür varlıklarını yok eden unsurların bulunduğunu belirterek, bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Bu konuda medyanın desteğine ihtiyaçları olduğunu dile getiren Erdoğan, "Eğer bunları acınaklı hale, korunaklı hale getirirsek bizim bu tür çalışmayı yapmamız zorlaşır" diye konuştu.
"TARİHİ ZENGİNLİKLERİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ"
Erdoğan, İstanbul’da bulunan Perşembe Pazarının konumuna değinerek, buradan geçerken orada ne tür zenginliklerin olduğunu kimsenin bilmediğini, burada hem deniz kıyısında hem de yolun sol tarafında ciddi zenginliklerin varolduğunu kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu: "Orada bir Arap Camii’nin olduğunu kimse bilmez. Arap Camiinin Endülüs mimarisini taşıyan bir yapısı var. Ama onun önünde beton yapılar onu yok etmiş, izole etmiştir. Deniz tarafında çarşılar vardır. Tarihi hanlar yapılmıştır. Bunlar tarihi eserleri ortadan kaldırmıştır. Onların yıkım kararı var mı var. Ama bu hep engellenmektedir. Bu konuda yargının da desteğini istiyoruz. Bunlar açığa çıktığı zaman Perşembe Pazarı çok daha farklı yapıya ve zenginliğe kavuşacaktır. Israrla üzerinde duruyorum. Galaport’u kesinlikle bitirip hazırlamamız gerekiyor. Bütün tarihi eserlerin ortaya çıkabilmesi için."
Erdoğan, hükümet olarak kültürler arası diyalogdan turizme, sanatsal etkinliklerden kentsel dönüşümlere kadar bir çok faydayı beraberinde getirecek olan 2010 kültür şehri projesini ellerindeki tüm olanaklarla destekleyeceklerini bildirdi.
Erdoğan, gazetecilerin yargıdan beklediği desteğe yönelik açıklamalarına açıklık getirmesini istemesi üzerine, İstanbul’da yapılacak olan yıkımların bir çoğunun yargıya takıldığını aktardı. Perşembe pazarında Bedrettin Dalan döneminden bu yana yıkılamayan binaların bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Bunun çözüme kavuşturulması lazım. Kuvvetler ayrılığı prensibi, eyvallah. Bunun ortaklaşa yolunu bulmalıyız. Bunda ortak payda milletimizin, bireyin hakkını hukukunu korumaktır. Milletin hak ve hukukunu bir kenara itmemek gerekiyor. Hepsinin böyle birşey için yıkımına müsaade edilirken, bir tanesinin bırakılması pek anlaşılır değil" diye konuştu.
"BÜTÜN BU URLARIN TEMİZLENMESİ LAZIM"
Başbakan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar yaklaşık 5 bin yıkım gerçekleştirdiğini belirterek, bunu İstanbul için yeterli bulmadığını belirtti. "Bütün bu urların temizlenmesi lazım. Bunu başarmak lazım" diyen Erdoğan, yıkım sırasında yaşananların, medya tarafından acıklı, dokunaklı bir müzikle verilmesini eleştirdi. Erdoğan, "Bunu acıklı, dokunaklı bir müzikle beslediğiniz zaman da vatandaş ’bu ne hain hükümettir’ diyor" diye konuştu. Erdoğan, İstanbul’un dünya mirasından çıkarılmasının söz konusu olmadığını ifade etti.