Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’de işletmelerin yüzde 95’i, halka açık kuruluşların ise yüzde 75’i aile şirketi. Ekonomide böyle bir ağırlığı olan aile şirketleri Türkiye’nin gelecek hedeflerini gerçekleştirmesi için büyük önem taşıyor. Uluslararası araştırma ve danışmanlık kuruluşu PwC Türkiye Başkanı Haluk Yalçın, Türkiye’nin 2030’da dünyanın en büyük 12’nci, 2050’de ise 11’inci ekonomisi olma potansiyeli taşıdığına dikkat çekerek “10 yıl içinde aile şirketi yapısı Türkiye’nin kalkınmasında ve hedefe ulaşmasında çok önemli rol oynayacak. Aile şirketlerinin o noktaya gidebilecek performansı göstermesi için politikacıların, hükümetin yolu asfaltlaması lazım. Hukuk düzenlemelerinin oturtulması, inovasyona değer verilmesi ve aile şirketlerinin bunları sindirebilecek yapıya kavuşması gerekiyor” diye konuştu.
BELİRSİZLİK SORUNU
PwC Türkiye, global merkeziyle beraber 16 yıldır aile şirketleri araştırması yapıyor. 2 yılda bir düzenlenen araştırmanın 8’incisi yayımlandı. Araştırma Türkiye ekonomisinde aile şirketlerinin büyük ağırlığını ortaya koyarken, geleceği güvence altına almak için aile şirketlerinin desteklenmesi gerektiğini gösteriyor. Araştırmaya göre, aile şirketlerinin yüzde 89’u yavaş da olsa büyümeyi öngörüyor. Önümüzdeki 12 ay içinde Türkiye’deki aile şirketlerinin gündemindeki en önemli konu piyasa koşulları ile belirsizlik ve döviz kurları. PwC Türkiye Başkanı Yalçın, aile şirketlerinin bu sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurguluyor ve şöyle konuşuyor:
HAYAL DEĞİL GERÇEK
“Bu sıralamalar hayal değil, gerçek. Aile şirketlerinin bu hedefe gidebilecek performansı göstermesi için hükümetin, politikacıların yolu asfaltlaması lazım. Türkiye gelecekte gelişmiş ülkeleri ikiye katlayacak olan 7 gelişen ekonominin arasında. Potansiyel varsa vakit geçirmeden buna yönelmeliyiz. Türkiye’de asfaltlanmamış yolda gitmeye çalıştığı için aile şirketleri başka çözümler geliştiriyor. Yol asfaltlandığında çok daha hızlı gaza basabilecekler.”
PROFESYONELLEŞME 2.0 DEVRİMİ BAŞLASIN
PwC Türkiye Aile Şirketleri Hizmetlerinden Sorumlu Şirket Ortağı Mehmet Karakurt da, halifet sorununa dikkat çekti. Karakurt, aile şirketlerinin sıkıntıyı ve iyileştirmesi gereken yerleri bildiğini belirterek, “Bir ailede sizin kanınızdan gelen birisi varken profesyoneli tercih etmek zor bir şey. Aile şirketlerinde birinden birine saplanmamak konusunda konsensus oluştu. Birini seçmek değil sorun amaç ikisini barıştırmak. Aklın yolunda yolculuğa çıkarken kalbin sesine de kulak vermek. Önemli olan orta vadede planları yapabilmek şu andaki durumla hedefi birbirine bağlayacak planı oluşturabilmek. Bunu yaparken de profesyonelleşme 2.0 devrimini yapmamız gerekiyor. Türk aile şirketleri bu kadar sıkıntıya ekonomik türbülansa rağmen dimdik ayakta. Geleceği de yaratacaklar” dedi.