Hükümet, bizi korumaya özen gösterdi, Libya ‘bomba parası’ değil alacaklarımızı ödemeli

Güncelleme Tarihi:

Hükümet, bizi korumaya özen gösterdi, Libya ‘bomba parası’ değil alacaklarımızı ödemeli
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2011 00:00

TMB Başkanlığını devretmeye hazırlanan Erdal Eren, Libya’da yaşanan süreci anlatırken, hükümetin olaylar başladığındaki sessizliğinin müteahhitlerin beklentilerini karşılamak için olduğunu söyledi. Hükümetten aktif rol istediklerini belirten Eren, “‘Aman kayıplarımızı unutmayın.’ Libya’yı bombalayanlar, yarın bu ülkeden bomba parası isteyecek, biz alacaklarımızın tahsilini istiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

TÜRKİYE Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, görevini salı günü Emin Sazak’a bırakacak. Başkanlığı devretmeden önce düzenlediği veda yemeğinde, Libya’da isyan çıkmasından, NATO’nun müdehalesine kadar gelişen süreçte Türk müteahhitlerinin yaşadıklarını anlattı. Şu anda süreci hükümetle birlikte yürüttüklerini söyleyen Eren, “Müdahale gerçekleştiğinde hükümetten aktif rol almasını, masada bulunmasını istedik. Dedik ki, ‘Aman kayıplarımızı unutmayın.’ Libya’yı bombalayanlar, yarın bu ülkeden bombaların parasını isteyecek. Biz o bomba paralarından önce bizim alacaklarımızın tahsil edilmesini istiyoruz. Masada olacağımız konusunda da endişelerimiz var; ama komutanın NATO’ya geçmesi, Sayın Başbakan’ın Obama ile teması, bölgedeki aktif politikamız sanki umutları artırıyor gibi” diye konuştu.

Haberin Devamı

Hükümetin tutumu bizim talebimiz

Hükümetin olaylar başladığındaki sessizliğinin TMB’nin beklentilerini karşılamak için olduğunu söyleyen Eren, şöyle konuştu: “Tabloya oradan bakmak gerekirdi, Kaddafi orada bizim patronumuz konumunda. 102 firmamızın 17 milyar dolarlık işi var. Son 3- 4 yılda, yılda 5 milyar dolarlık iş almaya başlamışız. O gün itibariyle alacağımız 1.4 milyar dolara yükselmiş. Makine parkımız 814 milyon dolarlık. Şantiyeler 160- 170 milyon dolarlık. Bankalardan aldığımız Libya’ya verdiğimiz teminat mektubu miktarı da 1.5 milyar dolar.”

Müdahale olunca ikilem yaşadık

Birleşmiş Milletler müdahale kararı verdiğinde ‘mevcut yönetim kalırsa’ hesabı yaptıklarını anlatan Eren, şunları söyledi: “Biz orada bunca yıl çalışıyoruz, kimse bize demokrasi talebini dillendirmedi, destek istemedi. Hâlâ da demokrasi talebi gerçek mi, yoksa bazı dış güçlerin zengin ekonomik kaynaklar üzerindeki planı mı söz konusu takdire bağlı. Başbakan’ın Libya ile ilgili son konuşması da bizimle aynı paralelde bir açı içinde. Biz de Libya’daki gelişmelerin iç dinamiklerine seri olduğu konusunda tatmin olamıyoruz. Sonuçta müdahale gerçekleşince hükümetten aktif rol almasını, masada bulunmasını istedik. Hükümetin işi ise hiç kolay değildi; kardeş ülke, Başbakan oraya iki kez gitmiş, büyük yatırımlarımız var, oteller yapmışız, sanayi tesisleri kurmuşuz. Ortada bir NATO kararı da var. Bir ikilem yaşadık.”

Haberin Devamı

Protestolarda Fransa parmağı var

TÜRKİYE aleyhinde yapılan protestoları vatandaşın kendi başına yaptığına da ikna olmadıklarını ifade eden Erdal Eren, şunları söyledi: “Fransa, Türkiye’nin tutumundan rahatsızdı, parmağı olduğunu düşünüyoruz. Bakın unutmayın biz Fransızca konuşulan her ülkeye girdik; Fransızlar ise yok. Libya’da tek şirketleri yok; ama orada petrol var. Oradaki yaşananlarda biraz İngiltere, biraz Fransa, biraz ABD parmağı var gibi. Libya’ya Iraklaştırma gibi bir müdahale yapıldı. Petrol ve doğalgaz artık uluslararası şirketler tarafından çıkarılacak ve pazarlanacak, görünen bu. Orada demokrasi, hukuk rejimi falan bize pek olası gelmiyor.”

Haberin Devamı

Her ay 10 milyon dolar veriyoruz

ŞİMDİ süreci hükümetle yine beraber götürdüklerini kaydeden Erdal Eren, Türk müteahhitlerin Libya’daki alacaklarına ilişkin şunları söyledi: “Teminat mektuplarımızın garanti altına alınmasını, dondurulmasını istiyoruz. Her ay 10 milyon dolar komisyon veriyoruz. Hükümetler arası sözleşmeler de bize yardım edebilir.”

Türk firmaların yapacağını biliyorlar

ERDAL Eren, Orta Afrika’ya Libya’nın büyük altyapı yatırımları yapacağını, finansman sağlayacağını bu işleri de Türk firmalarının yapacağını belirterek, “Birileri de bunu biliyordu. Türk firmalarının büyük işler yapmasına darbe vuruldu; ama asıl büyük tehlike Çin olarak görüldü” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!