Güncelleme Tarihi:
Tahıl Koridoru Anlaşması’nı değerlendiren Taycı, bu anlaşmanın Türkiye için çok stratejik bir adım olduğunu ve yeni kapılar açabileceğini söyledi. Hububat koridorunun açılmasıyla Türkiye ve İstanbul’un hububat sektöründe çok önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Taycı, “Bu iş bizim için çok stratejik. Biz, Hububat Borsası’nın İstanbul’da olması için elimizden gelen tüm mücadeleyi vereceğiz. Eğer savaş uzun sürerse ve bu koordinasyonu İstanbul sağlayacaksa dünya hububat rakamlarının belirleneceği yer İstanbul olabilir” dedi.
‘TEŞVİKLER TAKİP EDİLMELİ’
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın, Türk kamuoyuna ve siyasete tarımın ne kadar stratejik olduğunu bir kez daha gösterdiğini anlatan Taycı, şöyle devam etti:
“Bindiğimiz araçlardan, elbiseden tasarruf edebiliriz ancak tükettiğimiz gıdadan tasarruf edemeyiz, bunu herkes gördü. Bizim otoriteden şöyle bir talebimiz var; en azından 30–35 yıllık bir tarım politikası hazırlaması gerekiyor. Türkiye’nin topraklarını ve arazilerini ziraat mühendisleriyle inceleyerek, çiftçinin çok da insiyatifine bırakmadan planlamalar ve uygulamalarla takip etmesi lazım. Örneğin, buğdaydan bir sene iyi para kazanıldığında herkes buğday ekmeye başlıyor ve istikrar yok oluyor. Otoritenin planlı tarım konusunda çalışması, süreci takip etmesi ve yönetmesi gerekiyor. Verilen teşviklerin de aynı şekilde takip edilmesi gerekiyor. Bugün bu teşvikler yeterince takip edilmediğinden, suistimal eden çok fazla kişi var. Tarımda sağlıklı ve uzun vadeli politikamız ve planımız olmalı.”
Euro/dolar paritesindeki dolar lehine değişimin etkilerine de değinen Taycı, “Maliyetlerimizin nerdeyse tamamı dolar iken, ihracatımızın yüzde 50’lik kısmını Euro bölgesine yapıyoruz. Sektör olarak pazar çeşitliliği nedeniyle diğer sektörlere göre daha az etkilensek de Türkiye ekonomisi üzerinde ciddi bir etkisi var” diye konuştu.