Güncelleme Tarihi:
HSBC Grubu Gelişmekte olan Piyasalar Küresel Araştırma Başkanı Murat Ülgen, HSBC Türkiye Hazine ve Sermaye Piyasaları Grup Başkanı Fatih Keresteci ve Bloom, küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisi hakkında birer sunum yaptılar ve gazetecilerin sorularını yanıtladılar.
"Dolarda boğa piyasasının sonuna gelindi" diye Bloom, Fed'in önceki tahminlerin aksine bu yıl faizleri dört defa artıramayacağını, Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası'nın parasal gevşeme süreçlerine devam edeceğini ve Çin ekonomisinin ikinci yarıdan itibaren toparlanmasını beklediklerini söyledi.
Bloom, "Bütün bunları dikkate aldığımızda gelişmekte olan piyasalar açısından 2016 görünümü geçen yıla göre çok daha iyi ve istikrarlı" dedi.
Bloom, HSBC olarak yıl sonu dolar/TL tahminlerinin 3, euro/dolar tahminlerinin ise 1.2 olduğunu söyledi.
Geçen yıl gelişmekte olan piyasalara dönük sermaye akışının 500 milyar dolar ile 10 yılın en düşük seviyesine gerilediğini söyleyen Ülgen, "Bu yıl gelişmekte olan piyasalar açısından çok kötü olmayacak, sermaye akımları istikrar kazanacak ve geçen yılın altına inmeyecek" dedi.
HSBC yıl sonunda 10 yıllık ABD tahvillerinin getirisinin yüzde 1.5; 10 yıllık Alman tahvillerinin getirisinin ise yüzde 0.2 olacağını tahmin ediyor.
Küresel düşük faiz ortamının süreceğini ve bunun gelişmekte olan piyasalar açısından pozitif olduğunu söyleyen Ülgen, Çin ekonomisi hakkındaki görüşlerinin de olumlu olduğunu söyledi.
Ülgen, "Çin, yapısal reformlara ağırlık verdiği, mali genişlemeye gittiği ve dış borç geri ödemeleri ağırlıklı olarak yılın ilk bölümünde toplandığı için Çin ekonomisinin ikinci yarıda toparlanacağını düşünüyoruz" dedi.
Çin'de bu yıl yüzde 6.5-7 büyüme beklediklerini söyleyen Ülgen, gelişmekte olan piyasaların son yıllarda Çin ile artan ticareti göz önüne alındığında Çin'deki büyümenin gelişmekte olan piyasalar açısından olumlu olacağını belirtti.
Ülgen, HSBC'nin küresel büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 2.5 olduğunu söyledi.
TÜRKİYE ÜRETEN ÜLKE OLMAKTAN UZAKLAŞIYOR
Türkiye'nin başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki düşüşten ve küresel parasal genişlemeden yeterince yararlanamadığını söyleyen Keresteci, "Türkiye pozitif ayrışamadı çünkü son beş yılda kademeli olarak üreten ülke olmaktan uzaklaşıyor" dedi.
Türkiye'de yatırımların gerilediğini, yatırımların içindeki makine ve teçhizat yatırımların payının azaldığını ve şirket ile banka kârlarının gerilediğini belirten Keresteci, "Şirketlerin döviz pozisyonlarının yüksek olması da soru işaretleri yaratıyor" dedi.
Şirketlerin döviz pozisyonlarının yönetilebilir olduğunu söyleyen Keresteci, 135 milyar dolara ulaştığını öngördüğü yastık altı altın stokunun, net hata noksan kalemindeki girişlerin, şirketlerin stoklarının döviz cinsi olmasının, reel sektörün borçlanma rasyosunun yüzde 100'ün üzerinde olmasının ve döviz borçlanan şirketlerin borçlanma vadelerinin uzun olmasının döviz risklerinin yönetilebilir olduğuna işaret ettiğini söyledi.
Keresteci, "Türkiye döviz riskinin yönetilebilir olduğuna ikna eder ve bu tabloyu yapısal reformlarla teyit ederse yeni bir hikaye yaratır" dedi