'Hortumcu' diyecekler diye lokantaya bile gidemiyorum

Güncelleme Tarihi:

Hortumcu diyecekler diye lokantaya bile gidemiyorum
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2004 01:41

Yurtbank'ı dolandırmak ve çete oluşturmak suçlarından yargılanan bankanın eski sahibi Ali Avni Balkaner, "Bir nevi kendi kendimi hortumladım. Bankadan tek kuruş almadan tüm mal varlığını topladığım şirketimden bankaya yüzde 51 hissemi sembolik bir fiyatla verdim. Hortumcu diyecekler diye beş senedir lokantaya bile gidemiyorum" dedi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada Ali Avni Balkaner ile 10 sanık hazır bulundu. Balkaner savunmasında, kamuoyunda "hortumcu" olarak anılmaktan rahatsızlık duyduğunu belirtti. TMSF ile anlaşmak üzere olduklarını da ifade eden Balkaner, "TMSF'ye gittim. `Ben varlıklı bir insanım hayatta bir oğlum vardı. O da öldü. Beni bu borç yükünden kurtarın' dedim. Hiçbir şekilde karşınızda olmamam gerekirken, sırtımda büyük bir yükle dolaşıyorum." dedi. Balkaner, "Bir nevi kendi kendimizi hortumladık. Tüm malvarlığımı Üçem Gayrimenkul Yatırım Ortaklığım Şirketi'nde toplamıştım. Hazine ile yaptığım görüşmelerde 800 milyon dolarklık şirketimin yüzde 51'lik hissesini senbolik fiyatla verdim. 110 trilyon liralık zararı kabullenmiştim. Bankayı Hazine yönetti. Zararı ben değil hazine etmiştir. Hortumcu diyecekler diye 5 senedir lokantaya bile gidemiyorum" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Mustafa Akın'ın "Neden banka kurdun?" sorusuna ise Balkaner, "Bir kere bataklığa girmiş bulunduk. Sonra da bataklıkta boğulduk" dedi. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep 25 sayfalık mütaalasında, Balkaner ile bir kısım sanığın "Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve yönetmek" suçundan beraatini talep ederken dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasını istedi.

Müdahil vekillerinden avukat Veysel Yıldırım, bankanın denetiminden dönemin yöneticilerinin sorumlu olduğunu ileri sürerek "Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli gibi BDDK görevlileri vs. belirttiklerim hakkında suç duyurusunda bulunuyorum" dedi. Ancak mahkeme heyeti suç duyurusunu reddetti.

Mütalaanın ardından sanık avukatları söz alarak yargılamanın genişletilmesi yönündeki talepleri değerlendirilmeden ve Balkaner'in sunduğu dört klasörden oluşan delillerin incelenmeden mütalaa verildiğini belirterek son savunma için süre istedi. Duruşma 19 Temmuz'a ertelendi.
Özden ATİK'Hortumcu' diyecekler diye lokantaya bile gidemiyorum
Yurtbank'ı dolandırmak ve çete oluşturmak suçlarından yargılanan bankanın eski sahibi Ali Avni Balkaner, "Bir nevi kendi kendimi hortumladım. Bankadan tek kuruş almadan tüm mal varlığını topladığım şirketimden bankaya yüzde 51 hissemi sembolik bir fiyatla verdim. Hortumcu diyecekler diye beş senedir lokantaya bile gidemiyorum" dedi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada Ali Avni Balkaner ile 10 sanık hazır bulundu. Balkaner savunmasında, kamuoyunda "hortumcu" olarak anılmaktan rahatsızlık duyduğunu belirtti. TMSF ile anlaşmak üzere olduklarını da ifade eden Balkaner, "TMSF'ye gittim. `Ben varlıklı bir insanım hayatta bir oğlum vardı. O da öldü. Beni bu borç yükünden kurtarın' dedim. Hiçbir şekilde karşınızda olmamam gerekirken, sırtımda büyük bir yükle dolaşıyorum." dedi. Balkaner, "Bir nevi kendi kendimizi hortumladık. Tüm malvarlığımı Üçem Gayrimenkul Yatırım Ortaklığım Şirketi'nde toplamıştım. Hazine ile yaptığım görüşmelerde 800 milyon dolarklık şirketimin yüzde 51'lik hissesini senbolik fiyatla verdim. 110 trilyon liralık zararı kabullenmiştim. Bankayı Hazine yönetti. Zararı ben değil hazine etmiştir. Hortumcu diyecekler diye 5 senedir lokantaya bile gidemiyorum" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Mustafa Akın'ın "Neden banka kurdun?" sorusuna ise Balkaner, "Bir kere bataklığa girmiş bulunduk. Sonra da bataklıkta boğulduk" dedi. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep 25 sayfalık mütaalasında, Balkaner ile bir kısım sanığın "Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve yönetmek" suçundan beraatini talep ederken dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasını istedi.

Müdahil vekillerinden avukat Veysel Yıldırım, bankanın denetiminden dönemin yöneticilerinin sorumlu olduğunu ileri sürerek "Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli gibi BDDK görevlileri vs. belirttiklerim hakkında suç duyurusunda bulunuyorum" dedi. Ancak mahkeme heyeti suç duyurusunu reddetti.

Mütalaanın ardından sanık avukatları söz alarak yargılamanın genişletilmesi yönündeki talepleri değerlendirilmeden ve Balkaner'in sunduğu dört klasörden oluşan delillerin incelenmeden mütalaa verildiğini belirterek son savunma için süre istedi. Duruşma 19 Temmuz'a ertelendi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!