Güncelleme Tarihi:
Ergün, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde İtalyan Candy Grubu tarafından kurulan Hoover Çamaşır Kurutma Makinesi Fabrikasının açılışında yaptığı konuşmada, İtalyan Candy Grubu'un kentteki yatırımının açılışını yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
İtalyan Candy Grubu'nun Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde kurduğu fabrikanın il sanayisi ve ekonomisine sağlayacağı katkıyla kentin rekabet gücünü daha da yükseleceğini ifade eden Ergün, şöyle konuştu:
“Bu nedenle Organize Sanayi Bölgesi'nde 11 bin metre kare kapalı, 16 bin metrekare açık alana kurulan bu modern tesis için, İtalyan Candy Grup yöneticilerine kutlamak istiyorum. Yatırımların önündeki engelleri kaldırmayı temel öncelik olarak benimseyen hükümetimiz, bugüne kadar yatırım ortamını iyileştirme yönünde çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdi. Artık yatırımlarda yerli-yabancı ayrımı tamamen ortadan kalktı. Küreselleşen dünyada böyle bir ayrım yapmak doğru da değil. Yatırım yapan, istihdam sağlayan, ülkelerin ekonomik kalkınması için çaba gösteren tüm yatırımcılar birdir.”
“TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPAN ASLA PİŞMAN OLMADI”
Bakan Ergün, bugüne kadar yaptıkları düzenlemelerle, doğrudan yabancı yatırımların özendirilmesi, yabancı yatırımcıların haklarının korunması, izin ve onay sisteminin bilgilendirme sistemine dönüştürülmesinin yasal düzenlemelerle teminat altına alındığını bildirdi.
Yerli ve yabancı yatırımcıların eşit davranışa tabi olduğu anlatan Bakan Ergün, şöyle devam etti:
“Yabancı şirketlerin yerli şirketlere sağlanan tüm teşvik araçlarından faydalanabilmeleri de ülkemizin yabancı yatırımcılara sunduğu önemli avantajlardandır. Uluslararası yatırımcılara bu açıdan büyük fırsatlar sunan ülkemiz, yabancı sermaye için geniş bir pazar çeşitliliğine erişim imkanı sağlaması nedeniyle de yatırımlar noktasında cazip bir partnerdir. Türkiye'ye yatırım yapan asla pişman olmadı, bundan sonra da olmaz. Hükümet olarak uygulamaya koyduğumuz yeni teşvik sistemiyle de bu avantajları daha da ileri bir noktaya taşıdık. Yeni yatırımlarınızda bu teşvik sistemi, sizlere yol gösterici olacaktır. Özellikle 3. ve 4. Bölge olarak nitelendirdiğimiz Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yatırım yapanlar bu teşviklerden daha da fazla yararlanacaktır. Buradan, sizden özellikle bir şey rica ediyorum; Türkiye'deki bu cazip ve avantajlı yatırım ortamını diğer ülkelerde anlatmanız ve adeta Türkiye'nin yatırım elçisi olmanızdır.”
“İTALYA ÇOK ÖNEMLİ PARTNERLERİMİZ ARASINDA”
Bakan Ergün, Türkiye ile İtalya arasındaki ticaret hacminin, son dört yılda yüzde 50 artarak geçen yıl 19 milyar doları aştığını ifade ederek, 2009 yılı Haziran ayı itibariyle Türkiye'de faaliyet gösteren İtalyan sermayeli şirket sayısı 754'e çıktığını kaydetti.
Ülkedeki İtalyan menşeli doğrudan yatırımlar stokunun 4,7 milyar dolara ulaştığını anlatan Bakan Ergün, “Özellikle otomotiv, elektronik, makine, kimya, tekstil-konfeksiyon, müteahhitlik, sigortacılık ve telekomünikasyon sektörlerinde İtalyan menşeli veya Türk-İtalyan ortaklığında kurulmuş çok sayıda işletmemiz faaliyetlerini sürdürüyor. İtalya, firmalar aracılığıyla ülkemizde faaliyet gösteren çok önemli partnerlerimiz arasındadır. Ülkelerimiz arasındaki bu işbirliğinin artarak devam etmesi ve Akdeniz havzasındaki iki komşu ülke olarak daha da yüksek katma değere sahip projelere imza atılması en büyük dileğimiz” diye konuştu.
ESKİŞEHİR
Bakan Ergün, Eskişehir'in son yıllarda büyük bir gelişim ve değişim çizgisi yakalamış bir kent görünümünde olduğunu belirterek, kentte genelde yüksek katma değer sağlayan birçok sektörün gelişme gösterdiğini bildirdi.
Kentin makine, metal eşya, gıda, toprak ve seramik sanayinde süratli bir büyüme trendinin bulunduğunu ifade eden Bakan Ergün, şunları kaydetti:
“Öte yandan Eskişehir'de üretimi gerçekleştirilen bazı ürünler, ülke çapında da önemli pazar hacmine sahiptir. Örneğin Türkiye'deki uçak motoru, dizel lokomotif ve boraks üretimi gibi stratejik önem taşıyan bazı ürünlerde üretiminin yüzde 100'ü Eskişehir'de yapılıyor. Türkiye'nin gerçek anlamda kalkınması için ise Eskişehir gibi illerimizin nitelik anlamda yaygınlaşması artık kaçınılmaz. Bugün Eskişehir OSB, 32 milyon metre kareye ulaşan büyüklüğüyle günümüzde ülkemizin en büyük sanayi alanı konumunda. Buradaki 352 firmada, 25 bin civarında vatandaşımız çalışıyor. Ayrıca, 98 tesis inşaat, 46 tesis ise proje safhasındadır.
Şehrin altyapısı tamamlanmış. Sanayinin ekonomi içindeki payı yüzde 28, ciro 5 milyar dolara, ihracat 1,5 milyar dolara, kişi başına milli gelir ise 8 bin dolara yükselmiştir. Diğer taraftan, Eskişehir'de son yıllarda sanayinin gelişimiyle sosyo-ekonomik hayatta da süratli bir gelişme görülmüş, satın alma gücü yükselmiştir. Olumlu niteliklere sahip Eskişehir'in yerli ve yabancı yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi olması sürpriz sayılmamalıdır.”
“TÜRKİYE TAM ÜYE OLMADAN GERÇEK AB TAM OLMAZ”
İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili de Türkçe olarak yaptığı konuşmasında, Candy Grubu'nun Türkiye'ye duyduğu güvende haklı çıktığını belirterek, buradaki yatırımın İtalyanlar'ın sözlerini tuttuğunun kanıtı olduğunu bildirdi.
İtalyan yatımcıların gayretleriyle ticaret hacminin arttığını, savunma ve enerji gibi stratejik sektörlerde önemli başarılar elde edildiğini vurgulayan Büyükelçi Marsili, şöyle konuştu:
“2008 yılında Türkiye'deki kamu ihalelerinde İtalya yüzde 40 başarı oranıyla birinci sıraya yerleşmiştir. 20 milyar dolarlık ticaret hacmiyle İtalya 2008'de Türkiye'nin 3 numaralı ticaret partneri olmuştur. Genel düşüşe rağmen İtalyan yatırımları artmıştır. 2009'un ilk 9 ayında yüzde 33 artmıştır. Türkiyede faaliyet gösteren İtalyan firma sayısı 754'e ulaşmıştır. Bu rakamlar Türkiye'nin İtalyan firmaları için bir fırsat olduğunun göstergesidir. Yatımcılarımızın yoğun ilgisi iki ülkenin köklü ilişkilerinin bir yansımasıdır. 16 ile 19 Kasım tarihleri arasında İtalya Cumhurbaşkanı Türkiye'yi ziyaret edecek. Hemen sonrasında 16 Aralıkta 2. Türk-İtalyan Hükümetler Zirvesi İtalya'da gerçekleştirilecektir. Tüm bunlar ülkelerimiz arasındaki stratejik ortaklığının ve İtalya'nın Türkiye'nin AB sürecine verdiği desteğin güçlü kanıtıdır.
Bizler Türkiye tam üye olmadıkta gerçek AB'nin tam olmayacağını biliyoruz. Bu hedef çerçevesinde ilişkilerimizi güçlendirmek için çalışmaya devam ediyoruz.”
“BURASI TEK KURUTMA MAKİNELERİ FABRİKAMIZ”
Candy Group Başkanı Aldo Fumagalli de 2007 Şubatta bitişikteki binada Doruk-Süsler'i satın alarak Eskişehir'de yatırım yaptıklarını belirterek, bu durumun yemek pişirme aletleri üretimi, aynı zamanda Candy ve Hoover markalarının Türkiye'ye girmesinin temelini oluşturduğunu anımsattı.
Üç yıl sonra bile hala genişleyen bir üretim tesisine sahip olduklarını ifade eden Fumagalli, şunları söyledi:
“Su ısıtıcıları, fırın ve diğer dayanıklı ürünlere ek olarak bağımsız ocaklar, ocak ızgaraları ve pişirme kapları için şu an çalışmakta olan 8 hattımız var. Yemek pişirme aletleri fabrikamızın mevcut binalarının kapalı alanını 2 bin metrekare daha genişlettik. Şu anda, Eskişehir'de, neredeyse İtalya'daki fabrikanın hacmine eşit bir fabrika var. Renta kurutma makinesi fabrikası bugün resmi olarak açılıyor. Rekabet gücü yüksek bir üretim yeri olarak, Türkiye'ye ve Avrupa'ya yönelik projeksiyonuna inanıyoruz. Ev aletleri sektörünün bugüne kadar yaşamış olduğu en kötü krizin ortasında, Renta'ya 15 milyon avro yatırım yaptık. Ev aletleri endüstrisinin tekrar yükselişe geçmesi ve sadece geleneksel Kuzey Avrupa pazarlarında değil, Akdeniz Havzası'nda da kurutma makinelerinin daha yüksek bir kullanıma sahip olacağı konusunda eminiz.”
Fumagalli, bu yeni fabrikanın kurutma makineleri üretimi konusunda tek fabrika olduğunu ve yılda 600 bin birim üretim kapasitesine sahip olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Ekonomik iyileşme ve pazarlardaki eğilimlerle hacimde artış olacaktır. Candy Group'un İngiltere'de daha önceden bir çamaşır kurutma fabrikası bulunmaktaydı. 1948 yılında Hoover tarafından açılan fabrika, artık rekabet gücünün yüksek olmaması nedeniyle kapatılmıştır. Endüstriyel bir konum olarak İngiltere'yi terk ederek Avrupa'da dikkate aldığımız yerler arasında Türkiye'yi seçme nedenimiz, burada daha önceden bulunan mevcudiyetimiz ve yetkili makamlar ve kurumlarla olan mükemmel ilişkimiz oldu. Türkiye'deki tedarik zincirinin kalitesi ve eksiksizliği, bu yeni fabrikayı burada kurmamızda en önemli noktalardan biri oldu.”
Konuşmaların ardından Bakan Ergün, fabrikanın açılışını yaptı.