Güncelleme Tarihi:
Honda Motor Co. Yönetim Kurulu Başkanı Yoshihide Munekuni, ‘‘Türkiye, bizim için çok dikkat çekici bir pazar. Türkiye'ye bulunduğu yer nedeniyle bir merkez olarak bakıyoruz. Türkiye'nin geleceğinden büyük beklentilerimiz var’’ dedi.
Gerek siyasette, gerekse ekonomide yaşanan iniş ve çıkışlar, Türkiye'de uzun soluklu bir yatırım planlayan dünya devi Honda'yı korkutmuyor. Türkiye'nin 1994 yılında yaşadığı ekonomik krize ve daha sonra yaşanan siyasi krize rağmen yatırım kararından vazgeçmeyen Honda Motor Corp., Anadolu Grubu'yla ortak kurduğu fabrikaya büyük önem veriyor.
Türkiye'nin 7'inci fabrikası Anadolu Honda'nın açılış töreni için Türkiye'ye gelen Türk dostu Honda Motor Co. Yönetim Kurulu Başkanı Yoshihide Munekuni'yle fabrikada ekonomiden, siyasete, işdünyasından Türk sevgisine uzanan bir yelpazede konuştuk.
Türkiye'de yatırım yapan bir grup olarak Türkiye'de sıkça yaşanan ekonomik ve siyasi çalkantıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Siyasette zaman içinde değişikliklerin olması normaldir. Her ülkede siyasette değişimler olur. Ekonomide de buna benzer inişler çıkışlar yaşanabilir. Ekonomi sabit bir şey değildir. Biz Türkiye'ye uzun vadeli bakıyoruz. Geleceği düşünüyoruz. Honda otomobillerinin Türkiye'de üretimi, ülkenizin ekonomik büyümesine olan inancımızı ortaya koyuyor. Türkiye'nin geleceğinden büyük beklentilerimiz var.
Niçin Türkiye'ye geldiniz?
- Türkiye'ye bulunduğu yer nedeniyle bir merkez olarak bakıyoruz. Avrupa, Asya ve Ortadoğu ülkelerinin tam ortasında yer alıyor. Türkiye bu nedenle bizim için çok dikkat çekici. Türkiye'nin bu bölgede önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. İç pazarda belirli bir konuma geldikten sonra ihracat yapmayı planlıyoruz. Başlangıçta en kaliteli ürünleri Türk tüketicisine sunacağız. İlk iş olarak Türkiye'deki imajımızı oluşturacağız.
Türkiye'de yatırım kararı 1992 yılında alındı. Aradan 4 yıl geçti ve geçen yıl fabrikanın temeli atıldı. Bu gecikmede yaşanan ekonomik ve siyasi krizlerin etkisi oldu mu?
- Türkiye'de fabrika kurmak için verdiğimiz karar hiç değişmedi. Anadolu Grubu ile 1992 yılında fabrika yatırımı için ortaklık kurduk. 1994 yılında ekonomik kriz sırasında, Türkiye'deki yatırım kararımızla ilgili herhangi bir tereddütümüz olmadı. Ancak ekonomik kriz, yatırım programımızda gecikmelere neden oldu. Yatırıma ne zaman başlanacak, ne zaman tamamlanacak gibi konularda 1-2 yıl gecikme yaşadık. Yatırımın zamanlamasında yaşanan değişiklik dışında herhangi bir gelişme olmadı. Honda olarak bir felsefemiz var. Bu tür ortaklıklarda insanlar arasındaki güvene inanıyoruz. Bu işin temelinde bu var. Anadolu Grubu gibi güven duyduğumuz bir ortağımız var. Bir başka şansımız da, burada çalışan elemanlarımız. Ben onları ‘‘Hazine’’ gibi görüyorum.
Türk otomobil pazarını nasıl görüyorsunuz?
- Türkiye'de otomobil pazarı hızla genişliyor. Bu pazarın gelecekte daha da büyüyeceğine eminiz. 21'inci yüzyılda hangi pazarlar büyüyecek diye bakarsak. Türkiye başta olmak olmak üzere, Türkiye'nin merkezinde bulunduğu bölge diyebiliriz. Anadolu Honda fabrikası 21'inci yüzyılda büyüyecek pazarın merkezindeki yerini aldı.
Türk-Japon ilişkileri daha da gelişecek
Bu Türkiye'ye ikinci gelişiniz. Türkleri kendinize yakın buluyor musunuz?
- Türkiye görmek istediğim ülkeler arasında ilk başta geliyordu. Eskiden beri Türkiye'yi ve Türkleri kendime yakın hissederdim. Bu sadece bana mı öyle geliyor, Japon vatandaşları da öyle mi düşünüyor, bilmiyorum. Burada olmaktan mutluyum. Bu seferki seyahatimde eşim de benimle birlikte geldi. Havaalanına geldiğimizde, bana ‘‘Öğrencilik yıllarımdan bu yana görmek istediğim bir ülkeye geldim’’ diyerek sevincini dile getirdi.
Japonya ile Türkiye arasında iyi bir ilişki var. İki ülkeyi nasıl bir gelecek bekliyor?
- Ekonomiye bağlı olarak bu dostluk ilişkisinin yoğunlaşacağı şüphesiz. Yani ekonomide gelişen ilişkiler, her iki ülke arasındaki yakınlaşmanın daha da artmasına neden olacak. Türkiye'ye gelirken, uçakta 40 kadar Japon turist yolculuk ediyordu. Türkiye'yi görmek için seyahat eden Japon turist sayısında artış var. Aynı zamanda Türkiye'de iş yapan birçok Japon firması ve birçok Japon işadamı var. Dolayısıyla Türklerle, Japonlar arasında sıkı bir ilişki yaşanıyor. Bir de, Japonlarla evlenen Türkler var. Bütün bunlar ileride Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkilerin gelişmesine neden olacak.