OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 24, 2003 00:00
Anadolu Grubu ile yollarını ayıran Japon Honda, Türkiye'deki ağırlığını artırmayı hedefliyor. Honda, üretilen Civic modelinin yanı sıra iç pazar ve ihracat için ikinci model arayışını sürdürecek.Bu yılbaşından itibaren Türkiye'deki otomobil ve motosiklet faaliyetleri Honda Türkiye adı altındaki şirkette topladı. Honda Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Ümit Karaarslan, Anadolu Grubu ile Honda'nın yollarının ayrılmasının küskünlükle değil, anlaşarak olduğunu vurguladı.  Özellikle son iki yıl, ağır kriz ortamında kar etmeden üretim yapmanın yarattığı çeşitli sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Karaarslan, şöyle dedi: ''Biz, işçi çıkarmadık. 500 arkadaşla çalışıyoruz. Üretimi de durdurmadık ve devam ediyoruz. Yoksa kolayca karar verip, üretimi durdurabilir ve otomobilleri ithal ederdik. O zaman masraf da çok az olurdu. Ancak, buradaki fabrikamızı kriz ortamında da korumayı düşündük. Ağır krizde bile üretime son vermeyi düşünmedik, fabrikamızı günümüzde ve gelecekte de genişletmeyi hedefliyoruz.'' Gebze'deki yıllık 30 bin adet kapasiteli üretim tesislerinin Gümrük Birliği sonrası, ağırlıklı olarak iç pazar için kurulduğunu ve zamanla geliştirilmesinin düşünüldüğünü hatırlatan Karaarslan, ''Maalesef krizler nedeniyle bu gelişme söz konusu olamamıştır'' diye konuştu. ''SADECE İHRACATA DAYALI SİSTEM...'' Ümit Karaarslan, sektörün ve üreticilerin gelişimi açısından iç pazar dinamiklerinin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak, ''İç pazarda bir gelişme olmazsa, sadece ihracata dayalı bir sistem ayakta duramaz'' diye konuştu. Honda Türkiye'nin küçük sayılarla da olsa, geçen yıl Polonya'ya ihracat yaptığını anlatan Karaarslan, bu yıl ihracat pazarlarına Macaristan, İsrail ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin de ekleneceğini bildirdi. Kapasite artırımının ise ancak yeni bir model ile gündeme gelebileceğini anlatan Karaarslan, şöyle devam etti: ''Fabrikanın büyümesi, ikinci bir model üretimi ve ihracatın daha fazla gelişmesi ile doğru orantılıdır. Onun için de çalışmalar sürüyor. Maalesef kriz ortamı bunu da etkiledi. İç pazar diye bakmayın, içinde bulunduğumuz koşulları değerlendirirseniz,
dolar kurunun bir anda 700 bin liradan, 1 milyon 600 bine çıkması gibi geliÅŸmeler, maalesef yabancı yatırımcıyı bir ÅŸekilde ürküten konulardır. Ä°kinci bir model için çalışmalarımız var, düşünülüyor ama henüz kesinleÅŸmiÅŸ bir model yok. Bu, zaman içinde karar verilecek bir konu.'' Karaarslan, otomobil pazarında ise Jazz modelinin de eklenmesiyle, her segmentte bulunduklarını kaydederek, ''2000'de yüzde 2.6 olan pazar payını, yüzde 5.7'ye çıkardık. Türkiye'de rekabet çok yoÄŸun, Honda'nın fiyat ve kalite oranı ise tartışılmaz. Geçen yıl hızlanan geliÅŸimimiz bu yıl yeni modellerin de katılımıyla sürecek'' diye konuÅŸtu.    HÄ°SSELER 37 MÄ°LYON DOLARA DEVREDÄ°LDÄ°Honda binek otomobillerinin üretim ve pazarlama kuruluÅŸu olan Anadolu Honda, Anadolu Grubu ile Honda Motor Company tarafından yüzde 50-50 ortaklıkla 1992 yılında kuruldu. Honda fabrikasının temeli, 21 Eylül 1996'da atıldı. Fabrika, 14 ayda yaklaşık 50 milyon dolara tamamlanarak, deneme üretimine geçti. Fabrikanın, 30 bin adetlik üretim kapasitesinin ikinci aÅŸama yatırım tamamlandığında 100 bin adete ulaÅŸması öngörülüyordu. Anadolu Grubu'nun Honda ile otomotiv üretimindeki yollarını ayırdığı, 10 Nisan 2002'de açıklandı. Anadolu Grubu'ndan yapılan açıklamada, Honda Otomobil ve Motosiklet fabrikalarındaki hisselerinin tamamının 37 milyon dolara Honda Motor'a devredildiÄŸi bildirildi.   Şirket, bu yıldan itibaren Honda Türkiye adıyla faaliyet gösteriyor.Â
button