Hollanda: Giyimde yenilikçi olun ve tasarıma yönelin

Güncelleme Tarihi:

Hollanda: Giyimde yenilikçi olun ve tasarıma yönelin
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2006 00:00

Türk hazır giyimciler, Türkiye’nin en büyük 8’inci ihracat pazarı, tekstil ve hazır giyimde ise en büyük 6’ıncı pazarı Hollanda’ya yaklaşık 20 kişilik bir ekiple aktif pazarlama çıkarması yaptı. Birleşme ile satın almaların yaşandığı ve üreticilerin perakendeci olmaya başladığı Hollanda’da bazı şirketlerin Türkiye’den alımları artırmak, bazılarının ise azaltmak niyetinde olduğu görüldü.

Hollanda’nın önde gelen şirketleri yakınlık, kalite ve çabuk teslim gibi avantajlara artık Romanya, Portekiz, Fas gibi ülkelerin de sahip olduğunu belirterek Türk üreticilere katma değerli üretime, yenilikçiliğe ve tasarıma yönelmelerini önerdi. Başarılı tedarikçi olmak için 2-6 hafta gibi daha kısa teslimat sürelerinin ve küçük adetli üretimin öne çıktığı gözlendi.

TÜRKİYE ANA TEDARİKÇİMİZ: Dört yıl önce DKNY gibi 46 markası olan ve cirosu 4,9 milyar doları bulan Liz Claiborne tarafından satın alınan 20 yıllık Hollanda markası Mexx’in Satın alma Müdürü Simon Shephardwalwyn, payı azalsa da Türkiye’nin kendileri için ana tedarikçi ülkelerden biri olmaya devam edeceğini söyledi. Üreticiyi kalite, teslimat tarihi ve karadaki maliyetlere göre seçtiklerini kaydeden Shephardwalwyn "Üretimimizin 2003’te yüzde 19, 2004’te yüzde 15, 2005’te yüzde 12’sini Türkiye’de yaptırdık. 2006’da yüzde 8.2, 2007’de ise yüzde 7.5 olacak. Çin’in payı ise 2003’te yüzde 58, 2004’te 63, 2005’te 66 oldu ve 2006’da yüzde 70, 2007’de, 72 olacağını öngörüyoruz" dedi.

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ VAR: Tedarikin 2005’le değiştiğini hatırlatan Shephardwalwyn şunları söyledi: "ABD, İtalya gibi ülkelerden üretim ucuz ülkelere kayıyor. Güçlü tekstil altyapı, hazır giyim üreten Çin, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerin geleceği var. Hong Kong ve Hindistan’da üretim merkezimiz var. Türkiye’de Erba ile işbirliğine başladık. Mexx’in üretim merkezi olarak çalışıyorlar."

TEDARİKÇİLERİ AZALTIYORUZ: Üretici ülke ve tedarikçi sayısını azaltarak basitleşmeye gittiklerini anlatan Shephardwalwyn 2004 yılında 33 olan tedarikçi ülke sayısını 2006’da 21’e, üretim yapan şirket sayısını 127’den 74’e indirdiklerini kaydetti. Shephardwalwyn 2004’te Türkiye’deki 34 olan tedarikçi sayısını 2006’da 12’ye çektiklerini vurguladı.

YAKINLIK AVANTAJ DEĞİL: Shephardwalwyn başarılı tedarikçiliği şöyle açıkladı: "Türkiye’nin yakınlığı ve çabuk teslimat yapabilmesi artık avantaj değil. Doğu Avrupa ülkeleri, Fas, Portekiz de buna sahip. Rekabette avantajlı konuma geçebilmek için katma değerli üretim, yenilikçilik ve tasarıma, özellikle kumaş tasarımına ağırlık vermelisiniz. Global rekabet karşısında tedarikçiler olağanüstü performans göstermek durumunda. Teknik yeniliklere ve yaratıcılığa değer katan, maliyeti ayarlayan, müşteriyle direkt ilişkiler kuranlar başarılı olacak." Shephardwalwyn 2006’da 40 milyon adetlik üretim düşündüklerini de kaydetti.

Türkiye’de sektör yaşamak zorunda

TÜRKİYE Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı (TGSD) Başkanı Aynur Bektaş, TGSD olarak aktif pazarlama için mücadele ettiklerini belirterek "Hiçbir şekilde sektörümüz vazgeçilecek bir sektör değildir. Çin de olsun. O da üretim yapsın ama biz İstanbul’u moda merkezi, Anadolu’yu üretim üssü yapalım. Türkiye’de sektörün yaşacağına inanıyorum. Yaşamak zorunda. Tasarımdan vazgeçmemek lazım" diye konuştu. Aktif pazarlama ve satış ağının kuvvetlendirilmesi için yurtdışında açılması gereken pazarlama ve tasarım ofislerine dikkat çeken Bektaş, TGSD olarak bu tür ofisler açmak istediklerini ancak kaynak bulamadıklarını kaydetti. Sektörde yaşanan değişime ve bazı şirketlerin üretimden çekilebileceğine değinen Bektaş, "Bu kimseyi korkutmamalı. Kümeleşerek yatırım yapmalı. Birlikte perakende ağında da yer almalıyız" dedi.

Çin’de her şey yapılmıyor Türkiye’den alım artar

MCGREGOR Satış Müdürü Sebastiaan Schothorst, 1921 yılında İskoç kökenli bir ailenin kurduğu McGregor’un 1993 yılında Hollandalılarca alındığını anlatarak şöyle devam etti: "500 çalışanı olan McGregor 27 ülkede satılıyor ve 120 milyon Euro ciromuz var. 60 kadar mağazamızın yanında 150 katlı mağazada varız. Kornerlerimiz ise bin 500. Avrupa’da üretim azalıyor. Türkiye’den gömlek, pantolon alıyoruz. 6-8 hafta gibi kısa sürede teslim istiyoruz. Çin’de işçilik iyi değil. Her şeyi Çin’de üretemiyorsunuz. Gelecekte Türkiye’den tedariki artırabiliriz."

İstanbul’da sokağın bile bir dili var

HOLLANDA’da 35 mağazadan oluşan ve yılda ortalama 35 milyon kişinin ziyaret ettiği 500 milyon Euro cirolu çok katlı mağaza devi Bijenkorf’un Satın alma Direktörü Edo Beukema Türkiye’nin kendileri için giderek önemi artan bir ülke olduğunu söyledi. 137 yıllık çok katlı mağazanın önceki yıllarda Türkiye ile ilişkilerinin sınırlı olduğunu belirten Beukama "Türkiye’de potansiyel görüyoruz. Bu sebeple daha yakın olmak istiyoruz. Şubat’ta Ultimo ve Lee Fung gibi satın alma ofisleri aracılığıyla Türkiye ile çalışmaya başladık, kadın giyim, kot ve ev tekstili aldık. Yılda 3-4 milyon Euro sadece başlangıç" dedi.

TÜRKİYE VE ÇİN: Türkiye ile Çin’i Beukema şöyle karşılaştırdı: "Türkiye’de kota ve iletişim sorunu olmamasının yanında ortak kültür de önemli. Tarihsel olarak da İstanbul Doğu ve Batı’yı birbirine bağlıyor. İstanbul dünyadaki önemli moda merkezlerinden biri. Sokağın bile bir dili var. Bu çok önemli ve etkileyici. Çin’den aldığımız malların tutarı 13 milyon Euro kadar. En çok tedariki Hong Kong’dan sağlıyoruz. Çin’de küçük adet alımlarında sorun var, büyük adetlerde iyi. Bizim için önemli olan yüksek kalite, kısa sürede teslimat ve sipariş adetinde esneklik. Küçük adetlerde Türkiye’yi tercih edeceğiz."

İSTANBUL PROMOSYONU: Her yıl bir ülke promosyonu yaptıklarını anlatan Beukema, "Bu promosyonlarda 7-11 milyon Euro’luk alım yapıyoruz. Gelecek yıl İstanbul promosyonu yapmayı düşünüyoruz" dedi. Beukema "Bijenkorf’ta satılan ürünlerin yüzde 70’i global yüzde 30’u ise özel markalar. 420 milyon Bijenkorf Card sahibi cironun yüzde 28’ini yapıyor. Toplam marka sayısı 5 bin 600" diye konuştu.

WFC’de 20 Türk markası

HOLLANDA’da bulunan Dünya Moda Merkezi (WFC) Ticaret Direktörü Tina Exposito 400’den faza ulusal ve uluslararası markanın mağazalarının yer aldığı WFC’de 20 kadar Türk markasının da bulunduğunu belirterek her yıl 100 binden fazla Hollandalı ve yabancı perakendecilerin ziyaret ettiğini söyledi. WFC’nin 1968’de kurulduğunu ve 2000’de yenilendiğini anlatan Exposito "Burası 130 bin metrekare büyüklükte. Bütün bir yıl, 7 gün 24 saat açık. Küçük defileler ve koleksiyonları sunma imkanı var. Türkler buraya daha çok ilgi göstermeli" dedi.

Hollanda’nın giyim harcaması azalıyor

HOLLANDA Moda Tasarım ve Tekstil Ticaret Derneği (MODINT) Genel Direktörü Han Berke 16 milyon nüfuslu Hollandalıların banka hesaplarında 3 milyar Euro bulunduğunu ancak harcamaların azaldığını belirterek şunları söyledi: "2005’te hazır giyim harcamaları 9 milyar Euro’yu buldu. Dört yıl önce bu 10 milyar Euro’ydu. Erkek ve çocuk giyim daha iyi performans gösterdi. Pazardaki harcama dağılımı yüzde 36 C&A, H&M gibi çok ortaklı zincirlerde, yüzde 27 Zara gibi bağımsız mağazalarda yüzde 9’u ise Hema, Bijenkorf gibi çok katlı mağazalarda gerçekleşiyor. McGregor, Van Gils, G Star gibi üreticiler perakendeci oluyor. Herkes kendi perakende ağına sahip olmak istiyor. Sektörde birleşme ve satın almalar oluyor." Hollanda’da hazır giyim ihracatının 2005 yılında yüzde 4.1 arttığına ithalatın ise yüzde 0.2 oranında azıldığına işaret eden Berke "Üretim azalıyor ve Fas, Türkiye, Doğu Avrupa ile Uzakdoğu gibi düşük ücretli ülkelere kayıyor. Bu artarak devam edecek. Bu bizde ise istihdamı azaltıyor" dedi.

Türkiye hız kazanmalı, yabancı dili çözmeli

ÇİN, Hindistan ve Bangladeş’te üretim yaptırdıklarını, Türkiye ile ise kısa sürede teslimat için denim ağırlıklı çalıştıklarını anlatan Cool Cat Başkanı Roland Kahn şöyle konuştu: "Romanya ve Yunanistan’dan alım yapıyoruz. Türkiye daha hızlı olmalı ve dil sorunu çözülmeli. Çin’de 15 yıl önce böyle problemler vardı ama artık herkes İngilizce konuşuyor. Ayrıca Asya 8-14 haftada teslimat yapabiliyorsa Türkiye 2-6 haftada yapabilmeli. Eskiden Hint malıyla Türk malı arasında fark vardı. Bu fark kapandı. Türkiye’de 15 kadar tedarikçiyle çalışıyoruz. Bizim toplam bin 600 çalışan ve 1.5 milyon müşterimiz var. Hollanda, Belçika ve Fransa’da mağazalarımız var. Almanya, Fransa, Ürdün, Katar, Lübnan gibi ülkelerde açacaklarımızla 200 mağazaya ulaşacağız. Doğru partnerle Türkiye’de de açma planlarımız var. Yıllık ciromuz 200 milyon Euro civarında."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!