Güncelleme Tarihi:
Hollandalı Türk İşadamları Derneği’nin (HOTİAD) düzenlediği 4. Maastricht Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Ergün, şu değerlendirmeleri yaptı:
İşadamlarının rolü
- Hollanda’da yaşayan Türkler 6 milyar doları bulan yatırımları ile 60 binden fazla istihdam sağlıyor. Bugüne kadar kendi işlerini geliştiren Türk iş adamlarının, artık iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesinde de inisiyatif kullanıyor.
İki büyük ekonomi
- 2008 yılında 1 trilyon doları aşan dış ticaret hacmi ve 40 bin dolarlık kişi başına milli geliri ile Hollanda, dünyanın en başarılı ekonomilerinden birisidir. Bu toplantı, dünyanın en büyük 17’nci ve 16’ncı ekonomisine sahip iki ülkesini bir araya getirdi.Böyle büyük iki ekonomi arasındaki ekonomik ilişkilerin de büyük olması gerekli. Ancak iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin son yıllarda gösterdiği önemli artışa rağmen, iki ülkenin potansiyeli çok daha büyük.
4.6 milyar dolara indi
- 2002’de 2.3 milyar dolar olan iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi, 2008’de 6.2 milyar dolara ulaştı. 2009 yılında ise küresel kriz nedeniyle 4.6 milyar dolara indi. Dünyanın en büyük 6’ncı ihracatçısı ve en büyük 7’nci ithalatçısı olan Hollanda arasındaki dış ticaret hacminin birkaç yıl içinde 10 milyar doların üzerine çıkarabileceğimize inanıyorum. Zira bu iki ülkenin ağırlıklı olarak ticaretini yaptığı ürünlerin birbirleriyle eşleştiğini de görüyoruz.
Ortak yatırımlar yapalım
- Ticaretimizin yanı sıra iki ülke arasındaki karşılıklı yatırımları ve üçüncü ülkelerde yapılacak ortak yatırımları da artırmamız gerekiyor. 2003 yılında Doğrudan Yabancı Yatırımlar Yasası’nı çıkartarak, yerli ve yabancı yatırımcı ayrımına son verdik, yerli yatırımcılara sağladığımız her türlü teşvik ve kolaylıkları yabancı yatırımcılara da sağladık. Bu yasanın ardından, Türkiye uluslararası yatırımlar için önemli bir cazibe merkezi haline gelmiştir.
Hollandalılar 1 numara
- Son yıllarda bir çok Hollanda firması da Türkiye’de yatırım yaptı ve bu yatırımlardan son derece memnun kaldı. Hollanda asıllı firmaların Türkiye’deki toplam sermayesi, 32 milyar dolar ve Avrupa ülkeleri içinde birinci sırada yer alıyor. Türk iş adamlarının da Hollanda’da 4.2 milyar doları bulan yatırımlarını artırmaları gerekiyor.
Maastricht kriterleri diye bir şey kalmadı
TÜRKİYE’nin, geçen yıl, küresel kriz nedeniyle bilinçli bir şekilde bütçe açığı verdiğini, buna rağmen, 2009 yılında bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 5.5 düzeyinde gerçekleştiğini anlatan Nihat Ergün, aynı dönemde, Türkiye’nin bütçe açığının milli gelire oranının, İngiltere’de yüzde 13.5, İspanya’da yüzde 11.2, Portekiz’de yüzde 9.4 ve Fransa’da ise yüzde 7.5 olduğuna dikkat çekti.
AB’ye 4’üncü dikişi atacak yer kalmadı
MAAST-RICHT’te iki gün sürecek olan zirvede Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Tüm dünya ekonomik anlamda zor bir yıl geçirdi. İtalya ile Çin arasında sanayi devi olmayı başardık. Ancak, girişimci bir ruh taşıdığımızı yeni fark ettik” dedi. Hisarcıklıoğlu, “Biz Avrupa’yla üç dikiş attık ama hala bir aşama sağlayamadık. Dördüncü dikiş atacak yer kalmadı” dedi.
Euro’nun merkezinde İran tartışması
ZİRVEDE, Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde birlik üyesi ülkelerin Türkiye’ye bakış açılarını pozitif yönden değiştirmek için yapılması gerekenlerin yanı sıra, eksen kayması tartışmaları da gündeme geldi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, zirvede Birleşmiş Milletler’in İran’a yönelik aldığı yaptırım kararı sırasında Türkiye’nin sergiledigi tavrı eleştiren ve bunun bazı soru işaretlerinin oluşmasına neden olduğunu söyleyen Avrupa Parlomentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten’e, şu yanıtı verdi: “Türkiye’nin tavrı, diplomatik kanallardan sözüme kavuşturulmasına yönelik çabaların başka kanallara kaymasını engellemek için. Fransa İran’la ticaretini garanti altına aldıktan, Çin enerji anlaşmalarını, Rusya S-300 füze anlaşmasını imzaladıktan sonra bu kararı aldı. Türkiye ise doğru ve düşrüst bir tavır sergiledi. Türkiye’nin yönü belli. Türkiye’nin yönü adalet, demokrası dürüstlük kalkınmadan yana.”