Hisarcıklıoğlu: AB'nin 7. büyük ekonomisiyiz

Hisarcıklıoğlu, OECD Türkiye Raporu Koordinatörü Rauf Gönenç ile birlikte Avrupa'da Türkiye Merkezi (TR Plus) tarafından düzenlenen “AB Yolunda Türkiye Ekonomisi: Güçlü Yönler ve Tehditler” başlıklı yuvarlak masa toplantısına konuşmacı olarak katıldı.

Bazı iddiaların aksine Türkiye'nin AB üyelik sürecinin rayında ilerlediğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, uluslararası basında Türkiye ekonomisinin tarıma dayandığı gibi gerçeği yansıtmayan haberlerin yer aldığına dikkat çekti.

25 yıl önce Türkiye'nin yılda 3 milyar dolar ihracat yaptığını ve ihracatında tarımın payının yüzde 90 olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, bugün 80 milyar dolar ihracat yapıldığını ve bunun yüzde 90'ının sanayi üretiminden kaynaklandığını vurguladı.

Türkiye'nin 2001 yılından bu yana yıllık ortalama yüzde 7 büyüyerek Avrupa'nın en dinamik ekonomisi haline geldiğini, kamu borç stoku ve bütçe açığıyla ilgili Maastricht Kriterlerini şimdiden yakaladığını anlatan Hisarcıklıoğlı, şunları kaydetti:

“AB'nin, 6'ncı büyük dış ticaret ortağı ve 7'nci büyük ekonomisiyiz. ABD'den sonra 7 farklı markanın üretildiği ikinci ülkeyiz. Ford'un dünyadaki, Toyota'nın Avrupa'daki en verimli, en az hatayla çalışan fabrikaları Türkiye'de.
Geçen yıl 9 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı çektik. Bu yılın ilk 8 ayında aynı rakamı yakaladık. Sanıyorum yıl sonunda 16-17 milyar dolar seviyesine ulaşacağız.

Turizm gelirlerimiz 25 yıl önce 300 milyon dolar seviyesindeydi. Bugün 22 milyon turist ağırlıyoruz ve gelirimiz 18 milyar dolara ulaşıyor. Destinasyon açısından en çok tercih edilen ilk 10 ülke arasındayız. Bu başarıların altında Türk özel sektörü var.”

AB'de satılan beyaz eşyaların 3'te 1'inin Türkiye'de üretildiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, Uzak Doğu'dan yükselen rekabete karşı Türkiye'nin Avrupa'nın üretim ve lojistik üssü haline gelebileceğini dile getirdi.

Konuşmasını verdiği bir örnekle sürdüren Hisarcıklıoğlu, 2001 yılına kadar yıllık 25 milyon adetle Avrupa'nın sandalye üretim merkezi olan İtalya'nın Monsano kentininin Çin'den kaynaklanan rekabet nedeniyle geçen yıl üretimini 500 bin adete kadar düşürmek zorunda kaldığını ve ciddi bir pazar kaybı yaşadığını aktardı.

Bunu farkeden bir Türk kadın girişimcinin Monsano'daki üreticilerle işbirliği yaptığını ve bunun sonucunda geçmiş yıllarda AB'ye sandalye ihracatı bulunmayan Türkiye'nin bu yıl 500 bin adet ihracat gerçekleştirdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, AB'nin Türkiye ile işbirliği yaparak rekabet gücünü koruyabileceğine dikkat çekti.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türk ekonomisinin artık tarıma dayanmadığını ve tarımın ekonomideki payının yüzde 12'ye kadar gerilediğini anımsatarak, tarımın yüzde 25 olan istihdamdaki payının da her yıl süratle azaldığını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, halen enerji ihtiyacının yüzde 50'sini ithalatla karşılayan AB'nin Kuzey Denizi'ndeki kaynakların tükenmesiyle önümüzdeki birkaç yıl içinde enerji ihtiyacının yüzde 70'ini ithal etmek sorunda kalacağını hatırlatarak, 21'inci yüzyılın en büyük projesi Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattına ev sahipliği yapan Türkiye'nin, enerji arzı ve güvenliği kapsamında da AB açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi.

OECD TÜRKİYE MASASI BAŞKANI GÖNENÇ

OECD Türkiye ve Avusturya Masaları Başkanı Rauf Gönenç ise reform sürecine devam etmesi halinde Türkiye'nin önümüzdeki birkaç yılda “kırılgan ekonomi” sınıfından “sürdürülebilir hızlı büyüyen ekonomi” sınıfına geçeceğini söyledi.

AB üyeliği sürecinin Türk ekonomisindeki dönüşümü desteklediğini belirten Gönenç, müzakerelerin askıya alınması durumunda “muhtemelen reformların yavaşlayacağını ve maliyetinin artacağını” ifade etti.

Son yıllarda gerçekleştirilen reformların sonucunda eskiye kıyasla Türk ekonomisinin çok daha güçlü olsa da hala “küresel konjonktürel etkilere ve siyasi şoklara karşı kırılgan olduğu” uyarısında bulunan Gönenç, enflasyonda bu yıl başlayan yükselişin “endişe kaynağı olsa da başarısızlık olarak görülemeyeceğini” dile getirdi.

“Genel olarak bakıldığında Türkiye'nin enflasyon mücadelesinin olumlu sonuç verdiğini söyleyebileceğini” bildiren Gönenç, Türkiye'nin reformları, sosyal güvenlik sistemi ve istihdam üzerindeki vergiler gibi alanlarla sürdürmesini istedi.