Güncelleme Tarihi:
Hakan Ergin, esnaf, sanatkar ve KOBİ'leri büyük ölçekli mağazaların neden olabileceği haksız rekabetten korumak amacıyla hipermarketlerin şehir dışına çıkarılması konusunda Meclis başkanlığına sunulan yasa teklifi konusunda yaptığı değerlendirmede, böyle bir kanunun, cirosunun yüzde 85'ini küçük esnaftan sağlayan Metro'nun aslında lehine olduğunu vurguladı.
''Ancak, Türkiye'nin işine yarar mı bilemiyorum. Türkiye'ye yabancı yatırım davet edilirken, bu arada engel konuyor'' diyen Ergin, bakkalların kapanma nedeninin hipermarketler olmadığını söyledi. Ergin, görüşlerini şöyle dile getirdi:
''Kötü bakkal zaten kapanır. İyi bakkal da kötü bakkalı kapatır. Bakkalların çalışma şeklini, mantalitesini artık değiştirmesi lazım. Süper marketlerin yanında başarı ile çalışan bakkallar da var. Mesele, bakkalı kanunla korumak değildir. Verimli yöntemleri, uygulamaya gönüllü bakkallara yaymaktır.''
Türkiye'nin en büyük sancılarından birini, verimlilik ekonomisine geçişin oluşturduğunu anlatan Ergin, ''Eski tür, verimsiz çalışan işletmeleri ne olursa olsun kanunla koruyarak yaşatmaya çalışmak suni teneffüstür, yararsızdır. Rekabet çıtasına engel koymuş olursunuz'' diye konuştu.
Bakkalların ayakta kalması için yenilikçi ve rekabetçi olması gerektiğine işaret eden Ergin, Metro olarak 1000'e yakın bakkalda düzenleme yaptıklarını söyledi.
Modern zincirlerde mutlu değil
Fransa'da 1000'e yakın hipermarket bulunduğunu, Türkiye'de ise bu sayının 100'ü bile bulmadığını ifade eden Hakan Ergin, hipermarketlerin yaygınlaşmasında şehir içi bina fiyatlarının da engel oluşturduğuna dikkati çekti.
Ergin, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerde en iyi yerde 30 dolar olan metrekare fiyatlarının, Türkiye'de 300 dolara kadar çıktığını belirtti. Genel Müdür Ergin, hipermarketlerin karlılık problemlerine değinirken de, ''Türkiye'de modern zincirler de mutlu değiller. Esnaf kan ağlıyor da, modern zincirler bayram yapmıyor. Ciddi problemleri, karlılık problemleri var'' dedi.
Real, hipermarketlere teşvik istiyor
Real Hipermarketler Zinciri A.Ş. Genel Müdürü Servet Topaloğlu da, Türkiye'de 40 milyar dolarlık perakende pazarında hipermarketlerin pazar payının sadece yüzde 5 olduğuna işaret etti.
Pazarın yüzde 25'ini organize olan marketler ve diğer gıda dışı perakendecilerin, geri kalan yüzde 70'i ise organize olmayan küçük perakendecilerin oluşturduğunu belirten Topaloğlu, ''Türkiye'nin tam tersine pazar payı küçük olan hipermarketler ve organize perakendeciliği teşvik etmesi gerekiyor'' dedi.
Servet Topaloğlu, organize olmuş marketlerin ve hipermarketlerin tüketici haklarına fazlasıyla riayet ettiklerini, devletin vergi kaybının önlendiğini, çalışanlara sosyal güvencesi yüksek iş ortamı yarattığını, tüketici gözünde daima rekabet çıtasını yükselttiğini vurguladı.
Hipermarketlerin 2 bin 500 metrekare net satış alanı ve üstünde olmaları nedeniyle zaten şehir dışında konumlandıklarını söyleyen Topaloğlu, küçük perakendecilerin pazar paylarını alma gibi bir durumun da sözkonusu olmadığını ifade etti.
Söz hakkımız yok
Hipermarketlerin yabancı yatırımcıların ilgi alanı olduğuna, MetroGrubu olarak kendilerinin de son 8 yılda Türkiye'ye 400 milyon dolar yatırım yaptıklarına işaret eden Topaloğlu, tartışmayı asıl organize olmayan perakendecilerin nasıl organize edilebileceği yönüne çekmek gerektiğini belirtti.
Türkiye'deki hipermarketlerin pazar paylarının az olması nedeniyle söz hakları olmadığını da dile getiren Topaloğlu, ''Carrefour gibi yabancı sermaye olduğumuz için, tartışmanın içinde değiliz. Fikrimiz de sorulmuyor. Bizi kimse dinlemiyor'' dedi.
Önümüzdeki dönemde pazar paylarını artırmayı planladıklarını, ancak bu tür kararların kendilerinin yolunu kestiğini belirten Topaloğlu, böyle bir kararın hipermarketler ve tüketiciye çok zarar vereceğini kaydetti. (aa)