Güncelleme Tarihi:
Programdan başka alternatif bulunmadığını söyleyen Devlet Bakanı Kemal Derviş, para basmanın çare olmadığını belirterek, ‘‘Kararlı olamazsak, hiperenflasyona doğru kayma olabilir’’ uyarısında bulundu.
Merkez Bankası'nın para basmasının çare olmadığını belirterek, bu uygulamanın enflasyonu aylık yüzde 30-40'lara çıkarabileceğine dikkati çekti. ‘‘O zaman işçiler daha fazla zam ister, banka faizleri yüzde 300-400'lere çıkar’’ diyen Derviş, ‘‘Enflasyonla mücadelede yeterince kararlı olamazsak, hiperenflasyona doğru kaymalar olabilir’’ uyarısında bulundu. Ekonomik programın bir ‘‘sihirli değnek’’ olmadığını belirten Derviş, ‘‘Bu program güven istiyor, destek istiyor. Türkiye'nin hiperenflasyona gitme seçeneği yok’’ dedi.
Derviş, Antalya'da düzenlenen ‘‘Ulusal İstikrar Programı ve 2000'li Yıllarda Tekstilde Dış Rekabet’’ seminerinde, krize gelirken yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Ulusal istikrar programının bütün ciddiyetiyle yürütülmesi gerektiğini kaydeden Derviş, şunları söyledi:
‘‘Programın temelini oluşturan 3 temel boyuttan birincisi, devlet giderlerinin azaltılmasıdır. Devletin giderlerinde geçen yıla kıyasla yüzde 9 bir küçülmeyi hedefliyoruz. Giderleri azaltmak son derece güç bir gayrettir. Kamu açığını kapatamazsak, borç dinamiğini olumlu bir yere götüremeyiz. Kamu dengesini çok daha güçlü bir hale getirmemiz lazım.’’
BÜYÜK VERGİ YOK
Vergi konusunda da bazı ayarlamalar yapıldığını ve daha da yapılacağını kaydeden Derviş, ‘‘Ama yeni büyük bir vergi, külfet getiren bir vergi düşünmüyoruz. Çünkü, güveni tesis etmek ve Türkiye'ye sermayeyi çekmek, gerçekten çok güç. Büyük vergiler, servete yönelik vergilerle, bu güveni tesis etmemiz, sermayeyi çekmemiz mümkün değildir’’ diye konuştu. Borçlanmada dikkatli davranmak olduğunu anlatan Derviş, pahalı borçlanmamak için gereken gayretin gösterileceğini söyledi. Derviş, ‘‘Bir ölçüde borçlanmaya devam etmemiz gerekiyor. Başka çaremiz yok’’ dedi.
MEMUR ZAMMI
Toplantı sonrası Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan ile birlikte Türk-İş Başkanı Bayram Meral ile kısa bir görüşme yapan Kemal Derviş, kamu işçilerinin ücret artışı için hükümetin daha önce dile getirdiği, "Yüzde 18 artış yapalım, ancak bu farkı 2002'de verelim" önerisini tekrarladı. Bayram Meral ise, bu teklifin kabul edilemeyeceğini ve bunun toplu sözleşme görüşmelerini tıkayacağını belirtti ve "sokağa ineriz" tehdidinde bulundu.
Ekonomi siyasete alet edilmesin
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiye'de siyaset ile ekonominin birbiriyle etkileşim içinde olduğunu belirterek, ‘‘Türkiye'de siyaset ile ekonomi birbirine çok girmiş durumda. Siyaset ile ekonomiyi mutlaka birbirinden ayırmalıyız’’ dedi. Derviş, ulusal istikrar programının bir ekonomi programı olmasının yanında, aynı zamanda yeniden yapılanma programı olduğunu da vurguladı. Derviş, şunları söyledi:
‘‘Bu yapı değişikliğinin bir temeli var. O da şu: Siyasi alan ile ekonomik alan arasındaki sınır. Etkileşim değişmelidir. Siyaset ile ekonomi birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de birbirine çok girmiş durumda. Bundan hem siyaset, hem de ekonomi zarar görüyor. Siyasetin ekonomiyi kullanma süreci durmalıdır. Siyasete sevginin artması için bu mutlaka gerçekleştirilmelidir.’’
Derviş, her bakanın sorumlu olduğu kuruluşlarla ilgili sorumluluklarının süreceğini ifade ederek, ‘‘Ancak bu kurumlar kısa vadeli siyasi eyleme alet edilmemelidirler. Devlet kadrolarındaki anlayış bakımından siyaset ile ekonominin birbirinden çok berrak bir şekilde ayrılması gerekmektedir’’ dedi.
‘Borç ödemiyorum’ diyemeyiz
KEMAL Derviş, Türkiye'nin borçlarını ödememesi gibi bir yola başvurmayı kesinlikle düşünmediklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
‘‘Bir an şunu düşünelim: (fazla borçlandık, borçlarımızı ödemeyelim) şu yeniden tesis ettiğimiz güvene ne olur o zaman? Bu belki 20 yıl önce mümkündü. Sınırlarımız daha kapalıydı, sermaye akışık değildi. Bunu bugün düşünmemiz mümkün bile değil. Bu düşünce Türkiye'yi çok büyük bir güven sarsıntısına götürür. Bugün yaşadığımızdan çok daha ciddi bir bunalımla karşı karşıya kalabiliriz. Hükümet olarak bunu düşünmüyoruz.’’
Kaynak istemeyinçünkü yok
Reel sektörün geleceğini devletten gerektiğini belirten Devlet Bakanı Kemal Derviş devletten kaynak isteme sürecinin asgariye indirilmesini istedi. Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Kemal Derviş, reel sektöre verdiği mesajda ‘‘Devletten ek kaynak istemeyelim, çünkü yok’’ diye seslendi.
Çiftçi dostu Derviş
TÜRKİYE Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası'nın seminerine katılan Devlet Bakanı Kemal Derviş, Kemer'de portakal bahçesinde vatandaşlarla sohbet etti.
Kemer'in girişinde 63 yaşındaki Şaban Kahraman'ın bahçesine konuk olan Derviş, Kendisini karşılayan çiftçi Kahraman'a ‘‘Hoşbulduk. Ankara'dan çıkalım memleket halini görelim istedik’’ dedi. Elini Kahraman'ın omzuna koyan Bakan Derviş, üreticilerin bu yılki beklediği ürün rekoltesi üzerine bilgi verdi ve sorunlarını dinledi.
Portakal ağaçlarına yaklaşan Derviş, ‘‘Dünyanın en güzel şeyi bu portakal ağacı. Buna bakınca insana iyimserlik geliyor’’ dedi. Portakal çiçekleriyle dolu bir dalı koparan Derviş ardından bir portakal koparıp yedi. Şaban Kahraman, Bakan Derviş'e, ‘‘Memleketi hortumlatmayın. Sizden bunu istiyoruz’’ dedi. Konuşmasında sürekli güleryüzlü olduğu gözlenen ve gördüğü tüm vatandaşlarla tek tek tokalaşan, elini omuzlarına koyan, hal ve hatırlarını soran Derviş ‘‘Bu iş öyle bir-iki haftalık iş değil. Türkiye'de dürüst insanlar da var. Birbirimize güvenmemiz gerek’’ dedi. Halkın " Sizi Başbakan görmek istiyoruz" sözlerine gülümseyen Kemer'e dönen Derviş, bir çay bahçesinde çay içip Kemer Belediye Başkanı ANAP'lı Hasan Şeker'den ilçe ve turizm sektörü üzerine bilgiler aldı. Devlet Bakanı Derviş, yoğun bir kalabalık tarafından Kemer'den uğurlandı ve Antalya'da kalacağı Dedeman Oteli'ne geçti.