Hikâyesi olanın kazandığı ilginç bir dönemdeyiz

Yunanistan bunu yapıyor ve bence güzel de yapıyor. Adaları gündemden hiç düşürmüyor. İspanya zaten son 30 yılın açık ara birincisi...Barselona yakın bir geçmişte; “Bu kadar turist artık yeter” diyecek kadar rekorlar kırıyordu. İtalya’dan öğrenecek çok şeyimiz var. Tarihse tarih, gastronomiyse gastronomi; yerelliği çok iyi işliyorlar.

Fransızların turizmde, kültürde, sanatta kural koyan, ezber bozan bir özelliğini de unutmamak gerekir.

Alışılmış bu destinasyonlara en önemli alternatif elbette Türkiye...

Çok zengin bir tarih, çok zengin bir doğa, çok zengin bir gastronomi zaten Türkiye’de var. Ve daha da önemlisi...

Birçok kişi için hala keşfedilmemiş olması en büyük avantajımız... Ama yine söylüyorum.

Türkiye’nin de hikayesini gözden geçirmesi, iyi anlatması gereken bir dönemdeyiz.

Oysa Türkiye sadece Antalya, Bodrum, Çeşme, Marmaris değil...

Anadolu’nun tamamını gezdim ve içine sindirmiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; iyi ve doğru anlatabilirsek bu hikayeyi Türkiye yeniden yazacak...

Ben Anadolu’ya öyle bakıyorum.

Geçip gidilen şehirler olarak değil; gezilip kalınacak şehirler olarak...

Afyon’a da öyle baktım.

İşte notlarım...

SANAYİDE BEN DE VARIM DİYOR

Afyon; Türkiye’nin en önemli kara ve demiryollarının kesiştiği stratejik bir yer...

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hüsnü Serteser ile ATSO Meclis Başkanı Mustafa Ali Çelikten konuşurken kendime notlar aldım.

* 39 ülke ve 4 serbest bölgeye ihracat yapılıyor.

* Yıllık ihracatı 400 milyon doların üzerinde, hedef 1 milyar doları geçmek…

1 dolar ithalata karşılık 5.2 dolarlık ihracat yapılıyor. İhracatın ithalatı karşılama oranında Türkiye’de ilk 10 arasında…

* Mermerin başkenti ve doğaltaş ihracatında Türkiye’de ilk 3’te, 9 organize sanayi bölgesi ile birçok büyükşehrin önüne geçmiş.

* Airbus’a parça üretiliyor; Afyonlu işletmeler teknolojik dönüşüme ayak uydurmak için sürekli yatırım yapıyor.

* Türkiye’de işsizlik yüzde 10.4 seviyesinde. Afyon’da ise bu oran yüzde 7.1 civarında. İstihdam oranı ise Türkiye genelinde 47.5 olurken Afyon’da yüzde 50.5’lere çıkıyor.

* Türkiye yumurta piyasasını Afyon belirliyor. 15 milyon yumurta tavuğu sayısıyla Afyon birinci il. Günlük yumurta üretim kapasitesi 9-10 milyon adet. Yumurta, mermerden sonra en çok ihracat gerçekleştirilen ürün. Türkiye’de yumurta ihracatında Afyon’un 8’inci sırada bulunuyor.

* Afyon’un ekonomik faaliyetlerinde et ve et ürünleri üretimi önemli yer tutuyor. 2022 yılı rakamlarına göre 401 bin 728 büyük baş hayvan sayısı ile Türkiye’de 11’in, 1 milyon 230 bin küçükbaş hayvan sayısı ile 13’üncü sırada yer alıyor.

* Afyon jeotermal kaynaklarının etkisiyle seracılık yaygın olarak yapılıyor. Bu sayede Afyon domates üretiminde Türkiye’nin ilk 5 ili arasına girmeyi başarmış. Toplam sera alanı 3 bin dekarı buluyor.

* Kirazda Türkiye’de 15’inci, vişnede 3’üncü, kornişonda 2’inci, patateste ikinci durumda. Endüstri bitkilerinde de kent iyi durumda. Haşhaş üretiminde Türkiye birincisi olan kent, bu ürünün ihracatından 20 milyon dolara yakın gelir elde ediyor.

Özetle Afyon ekonomisi büyüyor. Daha da önemlisi sanayisi yeni organize sanayiler ve teknoloji bölgeleriyle daha modernleşiyor.

SAĞLIK ENDÜSTRİ BÖLGESİ BİR İLK

Türkiye sağlıkta giderek tercih edilen bir ülke haline geliyor. Yurtdışında birçok yerde ve medya kuruluşunda bu hizmetlerden bahsediliyor. Elbette İstanbul’un sektörde ağırlığı var. Ama son yıllarda Antalya ve İzmir de; sağlık turizminden pay alan şehirlerimiz…

Afyon’un en önemli projelerinden biri de “Sağlık Endüstri Bölgesi” oldu. Bu proje aynı zamanda Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor. 835 bin metrekarelik alana sahip ve termal otellere yakın kurulan bölgede; sağlık hizmetiyle termalin buluşması düşünülüyor. Bu bölgenin içerisinde fizik tedavi, geriatri, wellness, SPA gibi hizmetlerin konaklamalı merkezleri de bulunacak. Medikal cihaz ve ilaç endüstrisi yanında Ar-Ge merkezleri de kurulacak.

MÜZEDEN İKİ SAATTE ÇIKAMADIM

Afyon öyle bir müze yapmış ki mutlaka gidip görmenizi isterim. Ben iki saatte çıkamadım, bir sonraki gidişimde bir günümü buraya ayırmayı planlıyorum. Hatti, Hitit, Frig, Lidya, Pers, Selevkos, Bergama Krallığı ve Roma; Bizans, Selçuklu, Sâhib Ataoğulları, Germiyanoğulları, Osmanlı ve sonunda Türkiye Cumhuriyeti’ni anlatan müthiş bir müze... İnsanlık tarihinin bir özeti gibi geldi bana…

Yıllardır İzmir’e bir Batı Anadolu Medeniyetleri Müzesi öneriyor ve bekliyoruz. Afyon yapmış.

Aslında her şehirde böyle bir müze yapsak ne güzel olur…

ŞİMDİ İŞ GENÇ ŞEFLERE DÜŞÜYOR

Her bölgenin, her kentin ayrı bir gastronomi kültürü var. Elbette Afyon’un da var. Bir kere dengeli bir mutfak, alternatifi olan bir mutfak, lezzeti damak çatlatan cinsten olan bir mutfak… Üstelik kentte gastronominin gelişmesi, geliştirilmesi, anlatılması konusunda da bir irade var. Festivaller düzenleniyor, özel günler düzenleniyor. Şimdi genç, modern şeflerin yerelle dünya mutfağını birleştirme zamanı…

KENDİMİZİ DAHA İYİ ANLATMALIYIZ

Hani derler ya...

“Un var, yağ var, şeker var; helva yok” diye...

Afyon’da da sanayi var, ticaret var, eğitim kurumları var, gastronomiyi öne çıkaran bir kültür var, turizm var, teknolojik yatırımlar var...

Var da var...

Dünyada öne çıkmış, kendini iyi anlatmış, ülkelerinden bile daha öne geçmiş şehirler var. Örneğin Barselona…

30, 40 yıl önce kurulan bir hayal ve belirlenen hedefler tek tek yerine getirilmiş.

Bugün Barselona gibi şehirler birçok ülkeden daha fazla turist çekiyor.
Bizim de bu gücümüz var.

Yerelin yükseldiği, yerelin daha değerli olduğu bir dönemde Anadolu’nun her kentini iyi anlatmalıyız.