Hidroelektrik Santrallerde Dijital Dalga

Güncelleme Tarihi:

Hidroelektrik Santrallerde Dijital Dalga
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2017 10:29

YENİLENEBİLİR enerji dünyada yükselişini sürdürürken, hidrolik enerji dünya çapında kullanılan en yaygın yenilenebilir enerji kaynağı olmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Uluslararası Hidro Enerji Birliği’nin verilerine göre dünyada üretilen elektriğin yüzde 20’si hidroelektrik santrallerinden karşılanıyor.

Hidrolik enerji, su enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi yoluyla ediliyor. Hidroelektrik santrallerin yaygınlığı, güvenilirlik, kanıtlanmış teknoloji, geniş depolama kapasitesi ve düşük işletme ve bakım maliyetleri ile havayı kirletmemesi gibi birçok avantaja dayanıyor. Ayrıca hidro enerjinin oldukça esnek olması, elektrik şebekesi operatörleri için değer yaratıyor.

Uluslararası Enerji Ajansı Hidrojen Programı Yürütme Komitesi başta olmak üzere çeşitli kuruluşlar ile ABD, Japonya ve Almanya gibi ülkeler hidrolik enerjinin kullanım ve maliyet sorunlarının çözülmesine yönelik araştırma ve çalışmalar yapıyor. Özellikle Amerika ve Güney Doğu Asya gibi bölgelerde meydana gelen kuraklık problemi hidrolik enerji üretimini olumsuz etkilerken, enerji üretimi için bu kadar kritik konumda olan enerji kaynağının etkin kullanımı için dijital teknolojiler de devreye alınıyor. Hidrolik enerji üretimindeki yeni inovasyonlar, milyonlarca insana yeni elektrik sağlayabilir.

GÜNEŞ VE RÜZGARA DESTEK
Hidroelektrik gücünün aralıklı üretim kaynaklarına göre değişken üretime yanıt verme yeteneğinde sağlanacak iyileştirmeler, şebekeye daha fazla güneş ve rüzgar enerjisi eklenmesine olanak tanıyabilir. Hidroelektrik santrallerin, kontrol sistemlerinin ve çevreleyen şebekelerin dijitalleşmesi, varlık yönetimini ve performansını optimize etmeyi vaat eden yükselen bir endüstri eğilimi. Net sonucun ise üretimde artış, maliyetlerde düşüş ve hidroelektrik kapasitesinin genişlemesi olması bekleniyor. Hidroelektrik sistemlerinin dijitalleşmesi, hidronun giderek diğer yenilenebilir kaynaklarla daha esnek şekilde çalışmasını sağlıyor. Diğer dijital inovasyonlar arasında, siber güvenlik, santral ve filo optimizasyonu, kesinti yönetimi, durum izleme ve enerji tahminleri yer alıyor. Bu inovasyonlar sayesinde santral sahipleri daha çok veri ile santral verimliliğini arttırmayı sağlarken, elektrik üretiminin doğaya olan etkisini ise minimize ediyor.

90 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Son yıllarda küresel trende ayak uyduran Türkiye’de de yenilenebilir enerji alanında önemli ilerlemeler kaydediliyor. 2016 yılsonu itibarıyla Türkiye’nin yenilenebilir enerji toplam kurulu gücü yaklaşık 35 gigavat (GW) olarak hesaplanırken, toplam elektrik üretiminin ise yüzde 35’i yenilenebilir kaynaklar tarafından karşılanıyor. Bu kurulu gücün büyük çoğunluğunu hidroelektrik santraller oluşturuyor. 2023’e kadar elektrik tüketiminin bugüne oranla yaklaşık iki kat artacağı tahmin ediliyor ve elektrik üretiminde kullanılan yenilenebilir enerji payının (hidroelektrik dâhil) en az yüzde 30 olması bekleniyor. Türkiye’nin elinde bulunan yenilenebilir enerji potansiyelini daha etkin ve verimli bir şekilde kullanması adına yukarıda bahsettiğimiz yenilikçi gelişmeler oldukça önem taşıyor. Hidroelektrik santrallerinin dijitalleşmesi, elektrik şebekelerini olumlu yönde etkileme potansiyeli olan dünya çapında bir eğilim. 2020 yılına kadar elektrik şirketleri, dijital teknolojileri uygulamak için 90 milyar dolar harcayacak. Bu konuda öncü firmalardan GE, GE'nin endüstriyel internet işletim sistemini kullanarak dijital hidroelektrik çağını başlatmaya yardımcı oluyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!