Güncelleme Tarihi:
Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, yaptığı açıklamada, Saruhanlı'nın değişik bölgelerinde yaklaşık 120 dekar alanda nar yetiştirildiğini, yılda ortalama 17 ton ürün elde edildiğini kaydetti. İlçede yetişen narların lezzet ve kalite bakımından çok iyi olduğunu kaydeden Okur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“3 yıl önce deneme üretimine başlandı. İklim ve toprak yapımız nar üretimine uygun. Çok kaliteli ürün yetişiyor. Ancak üreticiler, pazarlama sıkıntısı yaşanabilir endişesiyle nar üretimini tercih etmiyor. Çünkü ilçede dört mevsim pazarı ve talebi olan kuru üzüm yetişiyor. Nar üretimini tütün, biber ve domates ekilen köy ve beldelerimizde alternatif ürün olarak öneriyoruz. Pazarlama sorunu aşılması durumunda, Saruhanlı üzümde olduğu gibi nar üretiminde de adını duyurur. Bu konuda devlet desteğine de ihtiyaç var. Nar ve nar suyuna Avrupa ülkeleri büyük ilgi gösteriyor. İlçemizde bir nar işletmesi kurulur, ya da pazar oluşursa, alternatif ürün arayışına giren üreticinin ilk tercihi nar olacaktır.”
Okur, ayrıca uzmanların ifadesine göre, narın içeriğinde bulunan C vitamininin, halk arasında, “Domuz gribi” olarak bilinen Pandemik gribe karşı koruyucu özelliğinin bulunduğunu, nardaki C vitamininin bu hastalığın gelişimini yavaşlattığını ve vücut direncini arttırdığını kaydetti.
HER AĞAÇTAN ORTALAMA 15 KİLO ÜRÜN
Saruhanlı ovasının nar üretimine elverişli olduğunu ancak pazarlama sıkıntısı nedeniyle üreticilerin nar üretimine geçmediğini kaydeden nar üreticisi Ahmet Tekin, deneme amaçlı olarak 3 yıl önce nar ektiğini, olumlu sonucu gördükten sonra bu yıl ilk kez ekim yaptığını kaydetti.
Tekin, her ağaçtan ortalama 15 kilo ürün aldıklarını belirterek, “Tarladan topladığımız narları, nar suyu imalatı yapan işletmelere satıyoruz. Talep çok, ancak bölgemizde nar üretimi yok. İşletmelere yurt dışından büyük ölçüde sipariş geldiği ifade ediliyor. Eğer bölgemizde alternatif ürün olarak nar üretimini yaygın hale getirebilirsek, Avrupa'nın ihtiyacını karşılayabiliriz” dedi.
NAR SUYU, HER DERDE DEVA
Celal Bayar Üniversitesi Saruhanlı Meslek Yüksekokulu Meyve ve Sebze İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Ahmet Zeki Hepçimen ise narın besleyici ve tedavi edici özellikleri olduğu için şifalı bitkiler grubundan sayıldığını kaydetti. Narın içerdiği antioksidanlar sayesinde vücudun savunma sistemini güçlendirdiğini ifade eden Yard. Doç. Dr. Hepçimen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nara burukluk veren tanen antioksidan ve anti tümör özelliklerindedir. Çeşitli kanser türlerine iyi geldiği yönünde araştırmalar mevcut. Genel olarak damar sağlığını ve dolayısıyla kalbi korur. Tansiyon düşürücü etkisi olduğu yönünde araştırmalar var. İshal kesici ve kurt düşürücü özellikleri var. Serbest radikallere karşı etkisi olan vitamin, mineral ve antioksidanlar içermekte. C vitamini yönünden zengin. Enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırır. Her yaş grubundan insanın narın meyvesini veya suyunu tüketmesi faydalıdır.”