Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2005 00:00
Galataport ihalesini kazanan konsorsiyumun içinde yer alan Royal Caribbean Cruise Line’ın Yönetim Kurulu Üyesi Eyal Ofer, ‘Türkiye, biz yabancı yatırımcılar için hiç bu kadar cazip olmamıştı. Yaptığımız her yatırım biçi en az 40-50 yıl boyunca Türkiye’de olmaya, ülkenin kaderinde beraber hareket etmeye yönlendiriyor’ dedi.
CARLYLE MG Limited Genel Müdürü ve Royal Caribbean Cruise Line ve Celebrity Cruises Holding şirketlerinin Yönetim Kurulu Üyesi Eyal Ofer, ‘Hiç kuşkusuz Türkiye, biz yabancı yatırımcılar için, başka hiçbir dönemde olmadığı kadar cazip bir konuma gelmiş durumda’ dedi. Galataport ihalesinde en yüksek teklifi veren konsorsiyumun ortağı İsrailli işadamı Sami Ofer’in oğlu Eyal Ofer, Türkiye’nin 1980-2003 yılları arasında yalnızca 16.3 milyar
dolar doğrudan yatırım aldığını hatırlattı.
MUHTEŞEM GELİŞİM: Türkiye’nin önce Gümrük Birliği, ardından da tek partili, kararlı bir hükümet politikası ve bunları izleyen ekonomik reformlar sonucunda, sadece bir yıl içinde 10 milyar dolar yatırım yapılan bir ülke konumuna geldiğini kaydeden Ofer, ‘Bu muhteşem bir gelişim. Ve biz, bu gelişimin içinde rol almaktan son derece memnunuz’ dedi. Ofer, şöyle konuştu: ‘Hiç kuşkusuz Türkiye, biz yabancı yatırımcılar için, başka hiçbir dönemde olmadığı kadar cazip bir konuma gelmiş durumda. Biz, uzun yıllardır Türkiye ile iş yapan ve Türkiye’deki yatırım olanaklarını yakından takip eden bir grubuz. Ancak, son yirmi yılı değerlendirdiğimizde artık bambaşka bir Türkiye ve yatırım ortamı ile karşı karşıya bulunuyoruz.’
40-50 YIL KALIRIZ: ‘Yaptığımız her yatırım bizi, en az 40-50 yıl boyunca Türkiye’de olmaya, ülkenin kaderinde beraber hareket etmeye yönlendiriyor’ diyen Ofer, bu nedenle istikrarlı, dengeli, ticari olarak gelişimi hesap edilebilir, hukuki olarak haklarının korunduğu, demokratik bir ortamda yatırım yapmak istediklerini bildirdi. Ofer, şunları söyledi: ‘Bu ilk bakıldığında son derece uzun bir liste olarak görünse de, AK Parti Hükümeti’nin başlattığı ve istikrarlı bir şekilde yürüttüğü gerek AB’ye giriş ve entegrasyon çalışmaları, gerekse IMF ile yürütülen sıkı ekonomik politikalar bize artık bu konuda net güven ve yatırım olanağı sağlıyor. Önümüzdeki dönemde de sağlamaya devam edeceğini düşünüyorum. Şahsen, enflasyonun daha da düşmesinin yatırımları arttıracağına, Türkiye’de uzun vadeli projelere olanak sağlayacağına inanıyorum.’
TÜRKİYE ZORU BAŞARDI:
İlgilendikleri altyapı, turizm, enerji gibi alanlarda yatırım yapmanın, öncelikle ülkeye güven duyulmasını gerektirdiğini kaydeden Ofer, ‘Ben, Türkiye’nin bu kadar kısa sürede bu denli yol kat etmesini; gerekli güvenin oluşmasına bağlıyorum. Ve güven sağlamak, bir ülke için en önemli ve en zor ajanda aslında. Yani, Türkiye zoru başardı’ dedi.
ŞANSLI YATIRIMCILARDANIZ:
Türkiye’nin daha pek çok gündemi olduğunu, bunların; tanımlanmış mülk edinme hakları, özel sektörün beklentilerini anlayan bürokratik yaklaşımı, vergi ve teşviklerdeki iyileştirme, AB kriterlerine uygun bir hukuk sistemi gibi uzun bir listeyi oluşturduğunu anlatan Ofer, şöyle dedi: ‘Ancak, kendini kanıtlamış, gerekli güven ve istikrar ortamını sağlamış olan Türkiye’nin bunlara çok kısa zamanda ulaşacağını, bunun da Türkiye’yi ve Türkiye’ye yapılan yatırımları çok daha değerli kılacağını düşünüyorum. Bence Türkiye henüz AB’ye üyesi olmadan Avrupa’nın ve gelişmiş dünyanın bir parçası. Biz de, uzun süreli yatırımlar yapmak için burada olan şanslı yatırımcılardanız.’