Güncelleme Tarihi:
MAHER Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yaşar, kaskoda, fiyat artışı olmadığını, primlerde artış yaşandığını ve bu artışın da yüzde 221 olduğunu söyledi. Yaşar, kaskoda prim artışının nedenlerini anlattı.
Kaskoya konu araçların değerlerinin arttığını, kaskoda fiyat artmasa bile primin otomatik arttığını belirten Yaşar, kurdaki artış, enflasyon ve asgari ücretteki artışların kasko ve trafik sigortasında maliyetleri ciddi arttırdığını ifade ederek, diğer taraftan da özellikle kasko sigortasında araç bedellerinin arttığını kaydetti.
Ahmet Yaşar, “Kaskoda fiyat dediğiniz zaman, bizim, aracın bedeli ile çarparak, bulduğumuz rakamdır ve prim de bunun sonucuna göre belirlenir. Örneğin, fiyatın 10 olduğunu düşünün, aracınızın değeri 1000 ise, bunun 10 ile çarpımı, 10 bin lira olur. Aracınızın değeri 3000 liraya çıkmışsa, fiyat artmasa bile prim 30 bin lira olur. Dolayısıyla sigortacılar hiçbir zam yapmasa bile araçların değerleri ikiye, üçe hatta dörde katladı, yani aracın kıymeti arttı. Bundan kaynaklı olarak sigorta fiyatı artmasa bile sigorta primi arttı” dedi.
Ahmet Yaşar, araç bedellerindeki artışın üzerine kur ve enflasyondan kaynaklı hasar maliyetleri de eklendiğinden kaskoda fiyatın yükseldiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
ARAÇ BEDELİ
“Evet, kaskoda fiyat arttı. Bu artışın ortalaması da yüzde 221. Yani, geçen yılın eylül ayından bu yılın eylül ayına kadar geçen bir yıllık sürede kaskoda artış yüzde 221’i buldu. Burada şöyle bir ilginçlik var; aracımızın bedelinin arttığına seviniyoruz ama onu korumak için ödediğimiz kaskonun fiyatını kabul etmiyoruz. Maalesef, prim de bedelle birlikte artıyor. Sigortacılar hiç zam yapmasa da kaskoda fiyat artıyor.”
TRAFİĞİ SATTIKÇA ZARAR EDİYORUZ
AHMET Yaşar, trafik sigortasındaki fiyat artışına yönelik eleştirilere de değinerek, alınan her 100 liralık prime karşılık 200 lira hasar ödendiğini söyledi. Yaşar, şu açıklamaları yaptı: “Trafikte, gelecek 10 yılı varsayarak hesaplamalar yapıp fiyatı belirliyoruz. Poliçeyi sattıktan sonra ortaya çıkan kur artışı, enflasyon, asgari ücretteki artışlar nedeniyle maliyetler artıyor. Tüm bunlar sattığımız poliçenin maliyetini sürekli arttırıyor. Bu durumda biz sattıkça daha çok zarar etmeye başlıyoruz. Bazen şöyle şeyler duyuyoruz; ‘Zarar ediyorsan satma’. Trafik sigortası, sadece sigortalılar açısından zorunlu değil, sigortacılar açısından da zorunlu. Biz bu poliçeyi satmak zorundayız. Her 100 liraya karşılık 200 lirayı aşan zarar yazdığınız takdirde bu iş sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Bir süre sonra şirketi batırırsınız. Trafik sigortasının kamu menfaati açısından da sürdürülebilir olması lazım. Bu nedenle düzenleyici kurum, orta yolu bulmaya, bir anlamda sigortada arz güvenliğini sağlamaya çalıştı ve primlerde bazı düzenlemeler yapıldı.”