Güncelleme Tarihi:
YİRMİ iki yıl aradan sonra Türkiye’ye gelen ilk üst düzey Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) yöneticisi olan Guy Ryder, Hürriyet’e konuştu. ILO Genel Direktörü Ryder’ın Türkiye’ye ilişkin ilk tespiti ise kadın istihdamı oldu. Çalışma hayatını oluşturan kesimlerle Ankara’da görüşmeler yapan Ryder, “Bu görüşmelerde kadın istihdamını gündeme getirmediler ki, bu biraz heves kırıcı. Oysa Türkiye’nin bu konuyu hem sosyal, hem de ekonomik bir sorun olarak değerlendirmesi gerekiyor” dedi. Ryder, son 30-40 yılda çalışanlara düşen gelirin giderek düştüğünü de belirterek, asgari ücret politikalarının yeniden belirlenmesini istedi. Ryder’ın açıklamalarının ana hatları
şöyle oldu:
SURİYELİLER DAHİL EDİLMELİ
“Lübnan, Ürdün, Mısır ve Türkiye’de Suriyeli mültecilerin işgücüne erişimi konusunda çalışıyoruz. Yaptığımız toplantılarda Suriyeli mültecilerin işgücüne erişimini konuştuk. Başlangıç noktası olarak Türkiye’nin bu kadar mülteciyi alması takdire şayan. Mültecilerin bir şekilde çalışmaya da dahil olması gerekiyor. Ancak bu insanlara çalışma hayatına erişim hakkı verilirken, işgücü piyasasının koşulları da dikkate alınmalı. Konuyla ilgili makul bazı çözümler bulunması gerekiyor. Türkiye tek başına bırakılmamalı. Bu konuyla ilgili kararı hükümet alacak. ILO burada teşvik edici bir rol oynuyor. Acil bir durumla karşı karşıya olduğumuz için mümkün olduğunca hızlı müdahale edilmeli.
EN BÜYÜK SORUN İŞSİZLİK
Dünyada şu anki en büyük sorun işsiz. 200 milyon insan işsiz. Her yıl 40 milyon kadar yeni iş gerekiyor ki, gençlere iş fırsatı verilebilsin. Endişe verici olan şu, 2008 küresel krizinden sonra dünya yavaşlamaya başladı. ILO’nun hesaplamasına göre, 2008’deki küresel kriz 60 milyon işin yaratılamamasına neden oldu. Bu noktada Türkiye’nin kendine özgü sorunları da var, dünyayla ortak sorunları da. İşsizlikle mücadele için büyümeyi destekleyen modellerin desteklenmesi, yatırımların teşvik edilmesi, yatırımları destekleyecek olumlu bir iş ortamının oluşturulması, gençler için beceri ve eğitim olanaklarının sağlanması gerekiyor.”
Dünyada asgari ücret tartışılıyor
IMF’nin tespit ettiği gibi dünyada eşitsizliğin artmasının talebi düşürdüğünü belirten Ryder, “Bu da büyümeyi etkiliyor. Son 30-40 yılda dünyanın her yerinde ulusal gelirden çalışanlara ayrılan pay düşüyor. Asgari ücret belirlenirken hem çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamalı, hem piyasada belli bir talep oluşturmalı; ama aynı zamanda büyüme ve istihdamın önünde engel olmamalı” dedi. Almanya’nın ilk kez saatlik 8.5 Euro olarak asgari ücret belirlediğini hatırlatan Ryder şöyle devam etti: “İngiltere asgari ücretten farklı olarak yaşama ücreti diye bir kavramı gündeme getirdi. İspanya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkelerde, ABD’de, Kamboçya, Endonezya’da da asgari ücret tartışılıyor. Burada asgari ücretle toplu görüşme arasındaki ilişkiye de bakmak lazım. Mesela İsveç’te asgari ücret yok. İsveç’te toplu görüşmeler güçlü bir yapıda ve asgari ücretin, ücretleri aşağıya çekmesinden çekiniliyor.”
İş güvenliği için kültür oluşmalı
“TÜRKİYE’de mesleki kaza ve hastalıkların yüksek olduğunu kabul etmek gerekiyor” diye konuşan Guy Ryder, Soma maden kazasının hem ulusal, hem de uluslararası seviyede bir dikkat doğurduğunu söyledi. Ryder, “Türkiye son aylarda iş güvenliğiyle ilgili bazı anlaşmaları onayladı ki önemli bir gelişme. Burada yapılması gereken, yasal düzenlemelerin de ötesinde önleme kültürünün oluşması.
Zihniyet dönüşümü sağlanmalı” dedi.
Gençler talebe uyumlu olmalı
GUY Ryder, Türkiye’de gençlerin diğer bir önemli konu olduğunu da belirterek, “Gençlerde işsizlik 3 kat daha fazla. Artık önemli olan gençlerin eğitim ve becerilerinin, işgücü piyasalarının talepleriyle uyumlaştırılması lazım. Eğitimde işverenlerin payı artırılmalı, çalışma hayatıyla eğitim arasındaki bağ güçlenmeli. Bu konuda TİSK’in Küresel İşbaşında Eğitim Ağı (GAN) projesi başarılı bir örnek” açıklamasını yaptı.