Güncelleme Tarihi:
19 ili kapsayan hayali ihracat vurgunu soruşturması, 2 yıl önce Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya gönderilen bir ihbar mektubuyla başladı. İhbar mektubunda, onlarca paravan şirket üzerinden hayali ihracat yapan bir çetenin devleti 100 milyon TL zarara uğrattığı, PKK’yla işbirliğinde olduğu anlatıldı. Yazıcı, adı geçen 45 şirketin takibe alınmasını istedi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Bürosu ile ortak hareket eden müfettişler, çoğunluğu Hakkâri merkezli şirketlerin Esendere, Halkalı ve Ambarlı gümrükleri üzerinden hayali ihracat yaptığını belirledi. Liderliğini Yasin H.’nin yaptığı iddia edilen çeteyi teknik takibe alan polis, gümrüklerde dönen rüşvet çarkını ortaya çıkardı.
2 kilo altın, bir BMW
Paravan şirketler üzerinden tekstil ihracatı yapılmış gibi gösteren çetenin, KDV beyannamelerinin evrak incelenmeden onaylanması karşılığında dağıttığı rüşvetler telefon konuşmalarına takıldı. Yasin H., Hakkâri Vergi Dairesi Müdürü H.S. ile yaptığı konuşmada, şunları anlattı: “Şimdi ben gümrüğe 700 bin TL borçlandım. Borcu kapatmak için Yüksekova’da kuyumcuya 2 kilo altın bozdurdum. Şimdi benim sıkıntım şu, artık hesap kapatmadan beyanname vermiyorlar ağabey. Ben de gittim daha sonra İstanbul’dan BMW aldım ve bunu da gümrükçüye getirip verdim. Başka çarem yok ne yapayım?”
Hepsinin üçer metresi var
Yasin H., çetenin yöneticisi olduğu ileri sürülen Oğuzhan Y. ile yaptığı farklı bir konuşmada da şunları söyledi: “Yüksekova’dan Van’dan hergün 4-5 kişi geliyor, ‘Arabamı vereyim evimi vereyim beni ihracatçı yap’ diyorlar. Yani ‘Beni şampiyon yap’ diyorlar. Senar K., Sadrettin G., İsmet A. ihracatçı mıydı? Benim yanıma geldiler şimdi ciplerle geziyorlar hepsinin 3’er tane metresi var. Hepsini ben adam ettim.”
Farklı bir çete üyesine vergi dairesindeki usulsüz işlemlerin tamamlanması için rüşvet verilmesi gerektiğini anlatan Yasin H.’nin, “İşini vergi dairesinin müdürü rahatlıkla çözer. Masrafı da fazla yok. Aylık eline 2-3 lira vereceksin o kadar. Hiçbir şey yani bu para da” dedi.
Kadın başa bela oldu
Çete üyesi Tarık K.’ye, Yüksekova’da mal müdürü olarak görev yapan kadın memurun her türlü evrakını incelemeye aldığından yakınan Yasin H., bir telefon görüşmesinde şunları anlattı: “Şu kadının kocasının adını soyadını acil bana söyle. Bir askerin tayin işi acil lazım diyerek bizim beyefendiye söyleriz. Onun paşa tanıdıkları var, halleder. Bu kadından acil kurtulmamız gerekiyor. Hatta söylerim ‘Karısı benim başıma bela oldu il dışı tayini istiyoruz’ diye. Tüm dünyamı şaşırttı ya. Kocası gittiği zaman o da gider.”
Defterdarın evini taşıdılar
BİR süre sonra Hakkâri Defterdarlığı’na atanan H.A.’ya yakınlaşmak isteyen çete üyelerinin, defterdarın Edirne’de bulunan evinin eşyalarını kamyonla taşıttıkları da anlaşıldı. Yasin H.’nin çete üyelerini arayarak, “Müjdeyi veriyorum H.A. defterdar oldu, evini de ben taşıyorum. Mal müdürü de Sema Hanım oldu. O da canımız ciğerimiz” dedi.
‘Rakıyı da güzel içer’ diyerek atama istediler
HAKKARİ Defterdarlığı görevine, Kırıkkale’de defterdar yardımcılığı yapan Ş.S.’nin atanması için çete üyelerinin yaptığı görüşmeler de soruşturma dosyasında yer aldı. Yasin H.’nin Sadrettin G. ile yaptığı konuşmada, “Ağabey bu adam dört dörtlük biridir.
Defterdarlığı da haketmiş bir adamdır. Yaşı yerinde başı yerinde, rakıyı da güzel içer” diyor. Ancak çetenin, atamanın yapılmasında
etkili olamadığı belirlendi.